Seçmenden haberler var...

Bu gündü, yarındı derken ben ideal sistem arayışlarında vızır vızır konuşurken, bir de bakmışız yerel seçimler gelmiş… Hani geleceğini biliyorduk da zamanın bu denli hızlı geçeceğini en azından ben hissedemedim. Seçmenler kendi aralarında konuşmaya yavaştan başladı bile… veya ben bu aralar onları daha çok duyar oldum. Kentlerde bir hareketlilik… Belediyelerde bir kıpırdama… diyor seçmen…gülümsüyor. Seçimin habercisi tüm bunlar. Başkan adayları bir elden çalışıyor. Kampanyalar hazırlanıyor. Siyasal Partilerin aday belirleme süreçleri kadar bağımsız adaylar da pek bir sürprizli oldu… seçmene göre… Bazı bölgelerdeki aday sayısı beklenenin üstünde olurken, bazı bölgelerde de beklenenin altında… Partiler bazı adaylar üzerinde ittifak yapacaklarını duyurdu… En azında ben sosyal medyada birkaçı ile rastlaştım. Pek bir renkliydi. Yeni siyaset trendi sosyal medya, bize kimin kimi destekleyeceğini bildirdi… Propaganda süreçleri sosyal medya aracılığı ile geliştirildi… Kimin kaç "like" aldığı, kimin kimi beğendiği kontrol edilir oldu. Seçmen yeni yeni sosyal medya arkadaşları edindi…

Her zamanki gibi senaryolar yazıldı bu yerel seçimde de diyor seçmen… Seçim senaryoları… ama biz biliriz ki seçim sonuçlarının açıklanmaya başlaması ile tüm senaryolar yeniden yazılır. Sahi kim yazıyor bu senaryoları? Algı yönetimi… Demek ki fazla senaryo okumak bazen akıl karıştırabiliyor. Kim kime oy verecek tartışmaları bir yandan, oyunu kime vereceği konusunda ikna edilmeyi bekleyen bir seçmen kitlesi vardır. Yerel siyaset fazla akıl karışıklığını sevmez. Ya kent için, belediye için hizmet vardır ya da yoktur. Projeleri, fikirleri ve geleceğe dönük yerel programları görelim… diyor seçmen. Çünkü ne de olsa bu bir yerel seçimdir. Seçmen en yerelden kendini temsil hakkını verirken, hizmette etkin ve verimli sonuçlar bekler. Seçmen ölçek sorunu, girdi-çıktı ilişkisi, devlet katkı payı gibi teknik konulardan çok hizmetle ilgilenir. Teknik konular merkezi yönetim-yerel yönetimler arasında çözümü bekleyen bir durumdadır. Her kent kendine has sorunları ve yapısı ile gelişmeye çalışmaktadır. Seçmen, seçim çalışmaları kapsamında gerçek yerel politikaları dinlemek ister. Bu politikalar, bir vaat şeklinde değil, belediyenin geleceğine yön verecek gerçek ve somut adımlardır.

Bir akademik toplantı kapsamında bir arada olma fırsatı bulduğum bir belediye başkanına, "başkanım seçim kapıda, burada ne işiniz var sizin şu an seçim çalışmaları yapmanız gerekmiyor mu? Dediğimde bana hafifçe gülümseyerek "bunca yıl belediye için bir çalışma yapmamışsan bu saatten sonra yapmanız bir şey ifade etmez hocam dedi. Seçmen de bunu bilir… Bugün seçim için çalışmak seçim kazanmaya yetmez. Ben belediyem için gereken çalışmayı zaten yaptım hala da yapıyorum" dedi. Ne de doğru dedi başkan… Şimdi seçmen diyor ki belediyecilik zor iştir, bunu bilen gelsin. Ben bu işi gerçekten yerel halk için iyi yaparım diyen başkan olmalı… Sandıktan çıkan, çalışacak olan, belediye halkının ortak ihtiyaçları ve ortak çıkarları için çıkmalı... Bir de umutsuz olan seçmen vardır, ama onları da umutlandırmak yine adaylara bağlıdır. Kim ki inandırır, kim ki ikna eder yerel halkı işte seçimi o kazanır. Ondan sonra ise yerel halkın kazanması, seçilmişin çalışmasına bakar… Bu süreçte tüm adaylarımıza kolaylıklar diler… yerel siyasetin, yerel halk için olduğunun altını çizerim.