Yerelin katılımı yalnızca sandıkta olmaz

Yayın Tarihi: 19/05/18 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Yasanın öngördüğü özellikleri taşıyan herkes aday olma ve oy kullanma hakkına sahiptir. Ve sahip olduğumuz bu hakları da kullanmamız demokrasimiz açısında çok önemli bir noktadır. Sandıktan halkın iradesi çıkmalıdır. Bunun için de katılım şarttır. Halk sandığa gitmeli ne istediğini yönetime yansıtmalıdır. Yönetici adayları, seçim sürecinde kendilerini destekleyenlerin katılımının en üst düzeyde olmasını bekler. Bu da çok doğaldır.

Katılım, seçimlerin en vazgeçilmez konusudur. Seçime katılım konusu her açıldığında seçime katılım oranı konuşulur. Sandığa ilgi azdı… çoktu…

Seçim günleri bizim Tuzla'da İlkokul'da sandıklar kurulur. Orası bayram yeri gibidir… gençler orada toplanır… yemekler yenir, eski günler hatırlanır, bir muhabbet…sandıklar ve seçimler bahane yerlilerin buluşup sohbet etmesi şahane… seçimi kim alır muhabbetleri daha sabahın ilk saatlerinde başlar…kim kimi destekledi…Kim ne dedi… Halk kararını çoktan vermişse eğer gelir kararlılıkla oyunu kullanır. Daha ilk saatlerden katılım az mı acaba konuşmaları kulaktan kulağa dolaşmaya başladı mı? Neden diye düşünülür? Katılım niye az olsun ki…

Herkes gelip iradesini sandığa yansıtmalıdır. Demokratik yapıların vazgeçilmezi değil midir? Katılım. Sandığa yansımalı, halkın iradesi…

Küskünlerdi… umutsuzlardı derken sandığa küsmek olur mu hiç? Varsa verilecek bir mesaj sandıkta da verilebilir diye düşünürüm. Sandığa gitmediğimiz zaman değişim gücümüzü veya destek gücümüzü kullanmayı reddetmiş oluruz.

Fakat sorun şudur ki katılım konusu yalnızca seçim günü sandığa gitmekle ilgili bir durum değildir. Katılım veya halk katılımı konusu tüm yönetim süreci boyunca gerçekleştirilmesi gereken bir yönetim modeli olarak düşünülmelidir. Bunun için yönetimin katılım mekanizmalarını destekleyen sitemler yaratması gerekmektedir.

Yerel yönetimlerde ve yerel siyasette en çok bilinen katılım modeli kent konseyleridir. Ayrıca katılımın birçok açıdan gerçekleştirilmesi için farklı mekanizmalar da yapılandırılabilir. Yani hala umudum var…

Her zaman söylerim yine bu konuda da sırası gelmişken söylemekten çekinmeyeceğim… kent konseyleri modelinin yalnızca planların ve projelerin içerisinde olması, seçim dönemlerinde halka verilen bir söz olması yeterli değildir. Önemli olan uygulamaya yansımasıdır. Bu uygulamanın da dört yılda, bir veya iki kez olması yeterli olmamaktadır. Halk katılımının verdiği etkinin, sürekli kararlara yansıması beklenmektedir. Halkı sandık katılımına beklediğimiz ve istediğimiz kadar, yönetim sürecine de katmak zorundayız. Yönetim süreçlerine de katılımın sağlanması konusunda kararlı olmalıyız. Çağdaş belediyecilik ancak katılım mekanizmalarını yaratmak ve güçlendirmek ile mümkün olacaktır. Şu anki uygulamada bir kaç belediyemizin bu mekanizmayı çalıştırmak için bir çaba harcadığını görsek de, bu yönetim modelinin tüm belediyelerimize yansımalarını bir süreklilik halinde görmek isteriz.

Yerel seçimler kapıdan bize merhaba derken, adaylar kendilerini destekleyecek katılımı sandıkta görmek ister. Ama yerel siyasetçi, sandıktan başarı ile çıkıp ta yerel yönetici olunca, halk da yönetime farklı sistemler yolu ile katılım ister…

Ben seçim öncesi söylemiş olayım ki seçimden sonra biz bilmiyorduk denmesin.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları