Yeşil Sofia, Bir Avrupa Başkenti

Yayın Tarihi: 19/06/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Bayram bu ya…kısa aralarda kısa süreli kent ziyaretleri ağıza çalınmış bir kaşık bal gibidir…hem de kaymaklı. Hele de kent tarihi zenginliklerle doluysa…Kısa da olsa Sofia beni misafir etti. O bir Avrupa Başkenti…Bulgaristan'ın en değerlisi…Zamanın zamanında, dünya iki kutuplu dönemini yaşarken, Bulgaristan komünist blokta yerini almış. Halinden pek memnun kalmamış ki bugün o dönemin izleri yalnızca bir anı… Halkla, esnafla yapmış olduğum kısa süreli konuşmalardan birçok şey çıkardım kısacık zamanda… Geçim kaynakları arasında en çok tarım gösteriliyor. Geçmiş zamanda öyleymiş… Geçmiş dönemde, devlet memleketin tüm noktalarını kontrol ederken, yaşam bugünden çok daha farklıydı elbet. Sofia… hala geçmişin izlerini üzerinde taşıyor olsa da bugün çok farklı bir dünyada... Yolda, meydanda, bir hotelin duvarında… yoldaki çeşmede, bir kafenin adında…Ama dedim ya bugün dünden çok farklı. Liberal sistemin çarkında dönüp duruyor Sofia, daha bir özgürlükler şehri oldu diyor liberaller... Üretim eskiye oranla oldukça azalmış diyor eski sosyalistler…Dış ülkelerden gelen ürünler piyasada oldukça fazla bir yer kaplıyor. Sistem bu nasıl olsa, serbest piyasa… Eskiden boni bon çikolataları varmış… Artık o bile kalmamış diyor geçmişi bilen komünistler… Oteller neden devlete ait değil diye sorgulayanlar da var, liberal sistemle refah düzeyimiz arttı diyen de… Eskiden kentte Türk kahvesi varmış…Artık onun da yerini espresso kahve almış…

Gülleri unutmamak gerek…Bulgaristan'ın gülleri muhteşem…Pembe güller. Onlar yerel olarak varlığını sürdürüyor… Kentte dikkati en çok yeşil rengi çekiyor. Sofia yemyeşil…Yağmur durmuyor. Güneş iki göz kırpıyor…Yağmur yine başlıyor. Sessizce, ince ince…

Geniş meydanlar…Eski isimleri Lenin vb…yeni isimleri özgürlük vb…Şairler, yazarlar şehri Sofia sanatı destekleyen…Karmaşa yok şehirde…bir huzur. Kent merkezinden sular akıyor çeşmelerden…Eğilip içiyorsun…Devlet su veriyor diyorlar…Eskiden öyle elini kolunu sallaya sallaya Sofia'ya gidemezmişsin, oraya yerleşemezmişsin... Başkent, önemli kent…Ya oradan biri ile evleneceksin ya da devlet seni oraya görevli olarak gönderecek. Sofia'da yaşamak büyük bir onur kaynağıymış…Bu nedenle kent nüfusu kontrol altındaymış. Sistemin yıkılması ve yeni bir sistem kurulması ile birlikte kente yerleşme özgürlüğü de gelmiş…Kentin nüfusu ikiye katlanmış ama bu kez de ülke kırsal alanlardan göç vermeye başlamış…Esnafın deyimiyle memlekette üretim azaldı…tarım yapacak çiftçi kalmadı…Göç en temel sorunlardan… Demek ki liberal sistemlerde de göç için önlemler alınmalı. Bir nüfus konusu var ki hiç anlayamadığım. Bulgaristan'ın resmi nüfus sonuçlarından farklı bir nüfus sayısı var yerel halkın aklında…Herkesin aklındaki nüfus bambaşka… Bu durum bana nedense oldukça tanıdık geldi…Ahh Sofia, yeşil Sofia… neler görmüş geçirmiş…

Eski polit büro artık bir halk meclisi… kent özgürlükler kenti… devlet müdahalesi ancak liberal sistemin izin verdiği kadar…Sofia bir Avrupa başkenti…Tarihinde bir çok anıyı barındıran…Sokaklarda, caddelerde izlerini taşıyan…

Bana sorarsanız, özgürlük gibisi yok. Ben hiç baskı altında yaşamadım bilmem. Ama memleketim de üretsin isterim. Ürünlerimi tüm dünyaya vermek isterim. Tıpkı bir Avrupa kenti gibi…Ama göç vermesin kentler, kırsal alanlar… Kendilerini yenileyebilsin…Sistemin içinde olsun ama çarklarının onu ezmesine, çiğnemesine izin de vermesin. Liberal ekonomi zinciri içinde sosyal devlet olabilmeyi başarsın…Halkı için, insanı için… ürettikçe kazanır bir ülke… kazandıkça güçlenir…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları