Sormayacağım... Zaten cevaplandıramıyorsunuz...
Memleketin hali neden böyle oldu diye sormayacağım kaç yanlış kaç doğruyu götürür? Hedefe neden ulaşılamıyor diye sessiz sessiz iç çekmeyeceğim Maraşı, Derinyası, Aplıçı ne oldu diye sorgulamayacağım Sahi gerçek bir hedef var mıydı diye düşünmeyeceğim
Siyasette bir gün kaç yıla denk gelir? Olur mu gizli anlaşmalar? Diye sormayacağım pazarlıklar yapılır mı gizli kapılar ardında Kim kimi destekliyor süpürge iyi süpürüyor mu diye sorgulamayacağım Hükümete gelirken iktidarlar verilen sözleri tuttular mı diye bakmayacağım Sorunların önündeki engel neymiş diye araştırmayacağım
Neden mi? Nedenini açıklarken bu soruların cevaplarını bulmamı engelleyenler var demeyeceğim merak etmeyin gizliden gizliye bir şeyler ima etmeyeceğim Sizleri meraklandırmayacağım Dahası var
Nisap neden sağlanamadı? Bir bizde mi sağlanamıyor diye sormayacağım Ortadoğu üzerinden Ada'ya toz taşınımı neden devam ediyor? Yoksa tüm felaketler bizi mi buluyor diye düşünmeyeceğim Eko güne katılanlar, katılmayanlar? Kimler sıcak çörek yedi? Kimler bir ekmek parası için saatlerce çalıştı demeyeceğim
Ankara'da halk ekmek yetmiş kuruş deyip de buradaki ekmek fiyatları ile karşılaştırmayacağım haklıydı haksızdı kimdi, nedendi demeyeceğim kim iktidar, kim muhalefet? Diye durup düşünmeyeceğim halk nerede diye bakmayacağım
Halkı kandırdım sananların aslında yalnızca kendilerini kandırdıklarını söylemeyeceğim Kıbrıs görüşmelerinin sonuçlarının biran önce beklendiğini vurgulamayacağım İçte işler nasıl gidiyor ki dışta gitsin sorusunu kendime sormayacağım
Sordukça bu soruları cevapları beni mutlu etmiyor Cevap aradıkça hep bir huzursuz oluyorum Doğru ile yanlışın terazisi şaşar mı diye hep bir umutsuzluk Bazen cevapları bile bile soruluyor sorular Bazen de cevabını biliyorsan soruların bize de söyle de biz de bilelim diye haykırasım geliyor Saklamayın artık toplumdan bir şey saklamayın Sorduysanız soruları almışsanız cevapları bize de söyleyin Üzeri örtülü cevaplar ancak soruların neden olduğu sorun alanlarını genişletir
Ben bugün kentsel ve çevresel sorunlar üzerine son katılmış olduğum toplantı notlarını sizlerle paylaşacaktım Yapamadım İçimden gelmedi Cevapsız sorular akıllarda kaldıkça rahat etmeyecek bu memleket yoksa sorulacak soru cevap da aranmaz sorulmuşsa sorular cevaplar verilmelidir yoksa cevabı hazırlara sorulan soruların kimseye bir faydası yoktur Her soruya ayni verilen cevapların değeri yoktur gerçeklerin er geç ortaya çıkma özelliği ise en önemli noktalardandır
Şimdi soruları ben sormadım halk sordu İnanmazsanız açın bakın tüm medya bunları konuşuyor Soruları soran ben olmasam da cevapları ben de beklemiyor değilim Tüm bunları yazarken aklıma Sn. Kemal Sunal'ın filmindeki bir replik geldi Güne göre bahane
Pazartesi hafta başı Salı sallanır Çarşamba çarşafa dolanır Perşembe perişanlıktır Cuma mübarek gün Cumartesi, Pazar nasıl olsa hafta sonu işte böyle diye diye cevapları bekler dururuz
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.