Acı, tatlı günlerimiz oldu… Bu topraklar üstünde

Yayın Tarihi: 17/11/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 35. Yaşını büyük bir coşkuyla kutladık… KKTC'nin önemini anlatanlar… Anılar, hatıralar… Hatırlayanlar 35 yıl geriye gitti… Bilenler bilmeyenlere anlattı…

Sisteme kızıp, 35 yolun yarısı diyenler de oldu… Sonsuza kadar KKTC yaşayacaktır diye haykıranlar da… KKTC'nin sorunlarını ortaya koyanlar… Tanınırdı tanınmazdı… Vardı… Yoktu… Çözüm iyiydi değildi… Derken birçok şey yazıldı… Çizildi, tartışıldı… Otuz beş yılda olduğu gibi…

Bayrak, şanlı bayrağımız günün en önemli simgesiydi… Devletin bölünmez bütünlüğünü vurguladık… Sorunlarıyla da olsa bu bizimdir dedik… KKTC'nin kuruluşu kutlanırken bile yine inceden Kıbrıs Müzakereleri diye bir hava esti… Esen hava çok güçlü bir ses çıkaramadı… Çünkü iyi niyet göstergesinde bulunan yalnızca Kıbrıs Türkleriydi… Gerisi aynı hamam aynı tas…

Biz sorunlarımız ile birlikte bu otuz beş yılı geride bıraktık… Bu devletin güvencesi altında yaşadık… Hepimiz ama hepimiz zaman zaman veya her zaman şikayet ettiğimiz statüko ile yol aldık… Ben yol almadım hep karşı durdum diyen de sitemin bir parçasıydı… Kimi yanında kimi karşısında bir bütünün parçaları oldu…

Sistemi biz el birliği ile kurduk… Sistemden az faydalananlar, çok faydalananlar oldu elbette ama… Biz, hepimiz bu şemsiye altında durduk… Bu şemsiye altında yağmurdan korunduk… Selden kurtulduk…

Acı tatlı günlerimiz oldu… Bu topraklar üzerinde de biz hiç pes etmedik… KKTC var mıdır diyenler, KKTC sistemi içerisinde sistemin bir parçası oldu… Bazen sağında durdu… Bazen solunda… Bazen solda durur gibi yapıp da sağa çeken oldu… Karma karışık fikirler oluştu bazen… İdeolojiler bile zaman zaman şekil değiştirdi… Sol cephe Avrupa Birliği'ni destekledi… Evrensel kardeşlik adına… Buraya bir gülen adam koyalım notlarda bulunsun…

Tüm vatandaşlar gibi hepimiz bir parça tuz attık kazana… Demokrasi var mıdır? Diye sorduk… Sonra var diyenler demokratik haklarını kullanıp sandığa gitti… Bazısı meydanlara gitmeyi tercih etti… Demokrasi bu ya kullanmanın farklı farklı yöntemlerini gördük… Sandığı protesto edenlerin… İktidarı eleştirmesine şahit olduk… Şaşırdık… Dolar çıkınca fiyatları yükselttik de… Dolar düşünce bir fiyat indirimine gidemedik…

Şimdi, 35. Yılımızı da kutladığımıza göre… Aplıç ve Derinyayı'da açtık… Sıradaki gelsin… Maraş demeyin… Kapalıyı açalım hiç demeyin… Önce Açığa bir bakalım derim… İşin içinden çıkamayız… Kıbrıs müzakereleri konusunda bir karar verelim derim… Yarın değil, bugün… Bir rota çizelim…

Acı, tatlı günlerimiz oldu bu topraklar üzerinde… yer yer memnun olduk… Şikâyet ettik… Ama hep bu şemsiyenin altında kaldık… Şimdi yarın ne yapacağımıza karar verelim… Bir otuz beş yıl daha Kıbrıs Müzakerelerini bekleyemeyeceğimiz kesin… Eşitlik, egemenlik ve garantörlük konularında taviz vermeyeceğimiz de… Kesin.

O zaman bize bir yol haritası gerek… Acı ve tatlı günleri unutmadan hazırlayacağımız… Kıbrıs Türk menfaatlerini içerisinde barındıran… Memleketi memleket yapan… Sonrası kolay… Reformlar ne oldu? Diye söylenmeye devam ederiz… Veya söylenmemize gerek kalmadan gerekli düzenlemeler yapılıverir…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları