Planlamada süreçler…

Yayın Tarihi: 01/12/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Planlamada süreçler…

Planlama süreci az biraz sorunlarla ilerliyor… Ama süreç ilerliyor gibi duruyor… Zaman ilerliyor… Siyasi irade emirname mutlaka çıkacaktır… Diyor… Nedenlerini açıklıyor… Tam destek verenler oluyor… Kaygılarını dile getirenler oluyor…

Süreçte sorun, oluşacak olan sorun ne isterse olsun, planlamanın önüne bir engel olmamalı… Bu konuda herkes hemfikir olsa da, sürecin önünde sorunlar birikmeye devam ediyor…

Emirnamelere artık halkın güveninin kalmadığı açıkça ortadadır. Emirname, geçici bir enstrümandır… İmar planı biran önce yürürlüğe girecek diye düşünülse de… Emirnamelere olan güvensizlik artarak devam ediyor… Sorgulanıyor… İyi idare yasası deniyor… Daha da sorgulanıyor… Bunun nedeni de geçmişte yaşanan deneyimlerdir… Bu nedenle kimse haksız bulunamaz… Ama bu durum… İyi yönetilebilirse… Planlama süreçleri çok daha yumuşak süreçlerle geçilebilir…

Biz toplum olarak alışkınız sorunlu süreçlere… Bir orta yol bulduk bugüne kadar… Bugün de buluruz… Önemli olan biz orta yolu bulana kadar iş işten geçmesin… Şimdilerde planlama konuşur olduk ya… Plansızlıktan ötürü oluşan sorunlara vurgu yapıyoruz ya bu da bir ilerleme… Diye düşünür oldum…

İnsan merkezli bir bakış açısı ile kentsel planlama insanlar içindir… Evet, ne de olsa mekân tanımı insan olmadan oldukça güç açıklanır… Mekânı mekân yapan insandır… Belki de insan faaliyetleridir… Şimdi mekânda insan faktörü, yarattıkları, yaptıkları, yıktıkları, yeniden var ettikleri gibi derin kentsel teorilere girmeyeceğim…

Ama insanlar için olan kent planlarına, insanların karşı duruşları da olması beklenemez… Diğer ülkelere bakıyoruz… Kentsel planlamanın rantın her türlüsünü içerisinde barındırdığını söylemiştik… Siyasi rant… Toprak rantı… Meslek rantı… Rant açısından oldukça zengin bir kavram planlama… O zaman herkesin planlamayı bir nedenle istiyor olması gerekir… Doğru süreçte… Doğru planlama uygulama araçları ile…

Bugün KKTC'de imar ve planlama konuları tartışılırken gönlüm isterdi ki… Yerelleşmenin öneminden demleyip… Planlamanın yerel düzeye yapılması gerekliliği üzerinde durayım… Hatta merkezden planlama yerel sorulara ışık tatmakta zorlanır diyeyim… "Subsidiarity" "Yerellik" ilkesini sizlere anlatayım…

Avrupa Kentsel Şartı, Kentli Hakları… Diye başlayıp gelişmiş ülke örnekleri verelim isterdi gönül… Olmadı… Olamadı… KKTC yerel yönetim sistemindeki aksaklıklar bunlara engel oldu… Yerel yönetim reformunu hala bekliyoruz…

Şimdi… Belediyeler şehir planlarını yapmalıdır… Diyemiyorum… Bunun nedeni ise sanırım apaçık ortada… Gerekli kaynak, bütçe vb. faktörler, belediyelerin plan yapmasını oldukça sınırlı ve güç bir hale getiriyor. Bu nedenle buradan ne giriş, ne de sonuç yapmayacağım…

Fakat bu süreçte, kentleri için planlama hazırlıklarında, tartışmalarında, Belediye Başkanları etkin bir rol üstlenmeli midir? Üstlenirse merkezi yönetim ile sorun yaşanır mı? Sorularını sormaktan geri de kalamıyorum…

Merkezi planlama sisteminde, şehir planlama makamı… Yerel düzeyde işbirlikleri yapıyordur… Şehir planlama makamının gerekli kaynaklarla donatılmış olup olmadığı konusu da ayrıca ele alınması gereken bir mevzudur… Deyip bugünlük noktayı koyuyorum…

Bir de halk ile yapılan görüşme süreçlerinde, planlama sürecinde "basın" ın yeri vardır… Tartışılamayacak kadar önemli olan… Bugün tartışılan… Bu tartışmanın hiç olmamasını tercih ederdim… Çünkü temel tartışılacak olan konu bu değildir…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları