Ada'da bitmeyen istekler ve toplumsal uzlaşı

Yayın Tarihi: 29/01/19 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Ada'da bitmeyen istekler ve toplumsal uzlaşı

Ada'da istekler bitmez. İstemekle olsa keşke. Kim ister Ada'da kalıcı bir anlaşmayı? Kim neden istemesin ki? Nasıl bir anlaşma? Yeni model arayışları da neymiş? Statükocular, süpürgeciler. Derken. Toplumdaki bu yeni heyecan yalnızca Cumhurbaşkanlığı seçimi için değildir diye düşünürüm. Ya nedir. Ne oldu da yeniden alev aldı bu konular. Kırk yıldır tatlı tatlı gidiyordu diyeceğim. Görüşmelerde giden bir şey de zaten yoktu. Giden hep umutlar oldu. Yeni süreçte yeni umutlara merhaba.

Yeni bir kıpırdanma var toplumda. Ara ara da olmuştur bu gibi arayışlar. Ne istiyor Kıbrıs Türkü? Diye yeniden başımızı elimize yasladık, uzun uzun düşünüyoruz. Kıbrıs tarihinden anlatmaya başlayanlar var. Federalizmi yenden halka anlatmaya çalışanlar. Öyleydi böyleydi. KKTC sonsuza dek diyenlerdi. Derken. Ada'da kalıcı bir anlaşmanın olamadığını ama olmayacağı anlamına gelmediğini ısrarla vurgulayanlar var. Bir gün mutlaka diye üzerine basa basa söyleyenler var. Her taraftan. Sağdan, soldan, ortadan.

Şu taraf kelimesi de oldukça manidardır. Her seçim dönemi taraflar netleşsin, tabiri caiz ise kamplar sıkılaşsın diye çeşit tür denemeler yapılır. Halk da bu oyunları oynamayı sever. Seçimin heyecanındandır. Doğasındandır. Bir kez bir oyun tuttu mu? Devam eder durur.

Yavaştan herkes bir mesaj veriyor. Kendi isteği, kendi düşüncesi doğrultusunda. Elbette. Kıbrıslı Rumları suçlu bulanlar. Uluslararası camiayı sorumlu tutanlar. Bir de tüm suçu bizde bulanlar var. Bugün iki devlet tezini savunmaya başlayalım diyenler. KKTC tanınsın başka çaresi yok diye diye. Biz daha kendi içimizde ne istediğimizi bilemedik. Bir karar veremedik. Toplumsal uzlaşı sağlayamadık.

Kıbrıs Türk toplumu tam olarak ne istediğine karar verdiği gün güçlerini birleştirip hedefe ulaşmak için aynı yöne kürek çekecektir. Şimdilerde biri sağa, biri sola. Çeker. Biz olduğu yerde saymaya devam ederiz. Herkes bir birini bilmezlikle suçlar. Bilenlerle bilmeyenler karışır.

Şimdi bu istek konusu hassas konudur. Herkes bir ağızdan "uluslararası alanda uygun siyasal ortam bulunursa" sözü. Bulunursa Ada'da kalıcı bir anlaşma da olur. KKTC'de tanınır deniyor. Uluslararası alan. İsterse. Peki, bizim isteklerimiz?

Şimdi biz ne istiyoruz önce bir ona karar verelim. Sonra, gerisini düşünürüz. Elde kaynak varsa, duvara dayadığımız merdivenin basamaklarını hızlıca çıkmak kolay. Mesele merdivenin doğru duvara dayalı olup olmadığını anlamakta. Bu iş yöneticinin işi değildir. Bu iş liderlik işidir. Toplumsal uzlaşı işidir. Biz önce ona karar verelim sonra bir elden asılırız küreklere.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları