2019 reform yılı olursa...

Yayın Tarihi: 21/02/19 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

2019 reform yılı olursa…

Aylardır, yıllardır üzerine konuştuğumuz, tartıştığımız, zaman zaman fikir ayrılıklarına düştüğümüz ama son hesaplaşmada "sürdürülemez" bir yapıda olduğunu kabul ettiğimiz sistemi yeniden ele almanın vakti geldi gibi görünüyor… Oldukça sevindirici, bir o kadar da umut vaat eden bir haber…

Reform, her yeni bir süreç gibi sancılıdır… İstekler, beklentiler, yetki, görev ve sorumluluklar… Sınırlar ve ihtiyaca uygun dönemin sorunlarına ilaç olacak olan bir yapı… Dönemin ihtiyaçları, kişisel veya kurumsal ihtiyaçların ötesinde bir yapıdadır… Dönemin ihtiyaçları kavramı, çağın gereklilikleri ve bu yeniçağa ayak uydurmak için ihtiyaçları temsil eder… Kamu reformu… Yerel yönetimler reformu… Hepsi toplum için… Birbirinden ayrı düşünülemeyen reform hareketleri…

Reform, bazen toplumsal hareketlerden öne çıkar, tabandan tavana ilerler… Bazen de tavandan, tabana… Reform içeriği ile anlam kazanır… İçeriği, paydaşlar ile paylaşılmaya ve tartışılmaya muhtaçtır… Ama çıkar gruplarının tekeline ve inisiyatifine de bırakılmamalıdır… Çünkü burada önemli olan kamu menfaatidir… Bu süreçlerde çıkar grubunu da tanımlamak zordur… Bu nedenle katılımcılık ve şeffaflık ilkesi her süreçte göz önünde bulundurulmalıdır…

Yerel yönetimler içerisinde belediyeler bizim ülkemizde en çok üzerinde durulan… ve"reform hemen şimdi" sinyalleri veren kurumlardır… Sorunlar belediyeden belediyeye değişebilir… Değişirmiş gibi görünebilir… Hatta sorunsuz yönetilebilen belediyeler de bulunabilir… Sorunsuz olması sorunun olmayacağı anlamına gelmez… Zira sistem sürdürülebilir bir yapıda olmadığından, ilk hamlede sorun çıkma olasılığı yüksektir…

Bugüne kadar belediyelerin mali sorunları üzerinde çokça duruldu… Belediye sayıları… Azdı çoktu diye tartışıldı… Belediye gelirleri, alan büyüklükleri, nüfus sayıları derken… Bir yağmur ile belediyelerin altyapı sorunları yüzümüze bir tokat gibi vurdu… Belediye personeli, ataması, yükseltilmesi… Belediyenin ne kadar çağdaş modeller temelinde hizmet vermesi gerektiğinin hep bir adım önünde durdu…

Şimdi 2019 yılının beklentisi, belediyelerin yeni bir modelle çağdaş bir yapıya bürünmesi… Yerel yönetimler reformundan beklentiler yüksek olacak… Öncelikle bu bilinmeli… Çünkü sorun çok… Şimdi bir kez daha bu soruyu önümüzü aydınlatmak açısından sormak isterim… Hedef nedir? Bu reform hangi amaca ulaşmak için yapılacaktır… Etkin ve verimli belediyecilik cevabı yeterli olmayacaktır… İşte bu sorunun cevabı, reform hareketine ışık tutacaktır…

Süreçte, merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasındaki iş birliği kaçınılmazdır… Peki merkezi yönetim ve yerel yönetimler amaç ve hedef konusunda bir ortak vizyona ulaşabildiler mi? Ortak bir vizyon heriki tarafın da avantajına olacaktır… O kesin… Bunun farkına varılması da bir o kadar önemlidir…

Kamu reformu konusunda beklentiler daha da büyük… Hatta toplumun kamu reformu sürecine ve fikrine adapte olması da zaman alacaktır… Gerçek şu ki, kamu reformunu, yerel yönetimler reformunu veya sistemde yapılacak herhangi bir reformu diğerlerinden bağımsız düşünemeyiz… Hepsi bir kazanda, aynı çarkta… Hepsi ortak politik bir vizyona muhtaç…

Nereye gideceğimizi belirleyip, kürekleri o doğrultuda el birliği ile çekmeliyiz… Hiçbir kurum veya kuruluşun kurtuluşu veya başarısı tek başına olamaz… Hepimiz aynı gemideysek… Tüm süreçlerinplanlı gitmesi beklenir…

2019 yılının ortak bir vizyon ile reform yılı olması ve her kademedeki yönetimlerin önünü açması toplum menfaatine olacaktır. Reform hazırlık, geçiş ve uygulama evrelerinin de demokratik, sağduyulu ve sorunsuz bir süreçte ilerlemesi de en büyük temennimiz…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları