Belirsizlikler dönemi değişimin habercisidir...

Yayın Tarihi: 13/03/19 07:30
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Uluslararası düzende ne zaman bir belirsizlik havası egemen olsa… çağ belirsizlik çağı olarak adlandırılır… ve bu sürecin bilindik sonu değişimin ta kendisidir… Beklenen sonlara her defasında şaşıran toplumlar vardır… Çünkü toplum da durmadan değişir… Belki de değiştirilir…

Her dönemin kendine has simgeleri vardır… Sistemler her zaman, zamanın gereklilikleri üzerine kurulur… Bugünün doğrusu yarının en yanlış hamlesidir. Bazen değişimi bir siyasetçi bağıra bağıra haykırır… Bazen de değişim toplumun eli ile oluşur… en azından toplum buna inandırılır…

Ama tüm senaryolarda ve değişim süreçlerinde değişim durdurulamaz…

Dünyanın bu hale gelmesi de toplumların hatta devletlerin bu yapıda olması dabizim tercihimizdir sloganı ile ikna edildik…avcılık toplayıcılıktan...iki kutuplu dünyaya… büyük imparatorluğa… Düz küresel sistemden… bakalım nerelere…

Düzenden memnuniyetsiz olanlar… düzen içerisinde en temel görevleri üstlenenlerdir… Bir belirsizlik ortamında en çok ses çıkaranlar, değişim içerisindeki rolleri hemen kaparlar…

Bugün teknolojinin kendi başına bir güç yaratması ve oluşturması… stratejik sektörlerin hala devletlerin elinde olabilmesi için verilen mücadeleden kimlerin kazançlı çıkacağını bilinmez bir hale getiriyor… Sistemden beslenen bir siyaset hep var olmuştur…

Bir günde enerji sorunu büyük bir güvenlik sorununa dönüşebiliyorsa… Tehditler yaratılıyorsa… Bir sabah bir umutla uyandığın toplumda, akşamı korku ile rüyaya dalıyorsan… Sabah olması için sistemin değişmesi gerekmektedir demektir…

Toplumdaki ve sistemdeki değişimlerin neler olabileceği konuşulmaya başlandığında ise, o kadar farklı istekler ve radikal söylemler ortaya çıkar ki, olması gereken, beklenen değişimler özenle araya kaynatılır, değersizleştirilir… Artık mevzunun ne olduğunu toplum bile hatırlamaz hale gelir… Bir belirsizlik dönemi artık sahnede yerini alır… Zil çalsa değişim başlayacaktır…

Yapısal tartışmalara bakıldığında… tüm devletler bir saldırı altındadır… Özellikle küreselleşme ile birlikte savaş daha da şiddetli bir hal almıştır. Savaşın yeni yeni aktörleri vardır… Oyuncular anlık değişimler gösterebilmekle beraber, sahnenin bir iyi bir de kötü adamı herzaman vardır…

Demokratikleşme, sivilleşme, şeffaflık, katılım gibi yeni kavramlarla sivil toplum, devlet, uluslararası aktörler, vb. yerlerini alır… alanlarını belirler… HER SİSTEMİN KENDİ ŞARTLARI VARDIR…. Oynamam olmaz… kabul görmez… toplum özenle değişime hazırlanır…

Bu değişimin her bir saniyesinden faydalananlar vardır. Belirsizlik anlarında değil ama sistem değişikliklerinde, Devletler de kendi kabuğuna çekilmeyi tercih edebilir…

Savaşlar, artık gerçek geleneksel savaşların ötesinde…. ekonomik, sosyal, kültürel…gibi isimleri alırken… devletler, devlet olabilmek için küresel ekonominin temsilcileri ile masaya oturmak zorunda kalırlar… o gün değişim için zil belkide çalmıştır…

Enerji ve enerjinin çevresine yapışmış sektörler… Kıbrıs görüşmeleri, KKTC gerçeği, nüfus konusu, kamu reform, belediyecilik sorunları, elektrik faturaları, patates fiyatları, özelleştirmeler, hükümetin durumu, cumhurbaşkanlığı seçimi derken… biz müziğin sesini fazla açmış olmayalım… zira zili duymadık... ama bir belirsizlik dönemi de yaşanıyor...

Dünyada durum böyle, bizde böyle iken… zil sesine dikkat edip de kulak kabartalım… ne de olsa dünyada pişer bize de düşer… ya da bu kez değişim bizde pişer belli mi olur… dünyaya da düşer…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları