Dünyanın bölünmüş son başkenti Lefkoşa, dünya kenti olmalı

Sayın Harmancı geçenlerde sosyal medya hesabından belediyenin ekonomik durumu ile ilgili bir açıklamada bulundu...

Personel sayısında azalmaya gidilmesine rağmen, hayat pahalılığından dolayı belediye giderlerinin ciddi bir şekilde yükseldiğinden bahsetti ve ekledi...

"Calışacağız ve ekonomik alternatifler yaratacağız"dedi...

Çok zor zamanda gelmişti Harmancı...

Nerdeyse batma tehlikesi ile karşı karşıya gelen belediyeyi tekrardan yüzdürmeyi başardı...

Birinci aşamayı başardı Başkan, artık sıra ikinci aşamada...

Fakat iş hala daha çok zor...

Hem ülkenin içinde bulunduğu ekonomik dar boğaz, hem de dünya genelindeki ekonomik sıkıntılar hiçbirimizi rahat bırakmadığı gibi, LTB'nin de önündeki en büyük sorun...

Sayın Başkan da turizimden gelen, ekonomiden anlayan birisi...

Lefkoşa'nın artık bir marka değerine sahip olması gerektiğinin farkında olmalıdır...

Ben de bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum bu konuda...

Sahil bölgesindeki şehirlerimiz, güneş, deniz, kum avantajını da kullanarak, bu bölgelerin turistik açıdan pazarlanmasını daha kolay bir şekilde yapabiliyorlar...

Bu bölgelere yatırım çoğalıyor, paralı nüfüs ve yatırımcı geliyor, bundan dolayı da, bölge,ekonomik pastadan büyük payı alabiliyor...

O bölgelerin belediyeleri de akıllı, gerçekci ve sürdürülebilir bir sistem kurar ve hem bölge halkına, hem yatırımcıya hem de turiste iyi hizmet verebilirse, ekonomik açıdan daha rahat bir konuma gelebiliyorlar...

Bizim de Lefkoşa olarak, kendi cazibe alanlarımızı belirleyip, buna göre pazarlama ve markalaşma stratejileri yaratmalıyız…

Dünyanın bölünmüş son başkentinin, ekonomik olarak daha büyük bir gelir elde etmesini sağlamalıyız...

Belediyeler verdikleri hizmet ve yaptıkları organizasyonlar kadar gelir elde ederler...

Bölgenin kültürel ve tarihsel gücü, bölgenin ekonomik açıdan geleceğini belirler...

Eğer bir bölgede güçlü markalar, güçlü ticari işletmeler, kaliteli bir nüfüs, bu nüfüsu tatmin edecek organizasyon ve hizmet varsa, o bölge kalkınmış bir bölge demektir...

Kalkınmış bir bölge de ekonomik olarak güçlü belediye yaratır...

Daha doğrusu ikisi birbirinin destekleyicisidir, birbirlerini tetiklerler...

Lefkoşa'nın da, bu bahsettiğim ekonomik gerçekliği görüp, bölgeyi çekim alanı yapabilecek, bundan dolayı da ekonomik gelir elde edeceği organizasyonlar yapması ve hizmet vermesi gerek...

Bence ilk önce uzun vadeli düşünüp, Uluslararası, dünyaca bilinecek, insanların tatillerini ayarlarken, festivallere gitmeyi palnlarken...

"Evet, Lefkoşa'da da bu tarihler arasında böyle bir festival var" diye düşünmeye itecek bir festival düzenlemesi gerek...

Bu Lefkoşa'ya çok büyük bir değer katacak, ekonomik kalkınmanın önünü açacaktır...

Diğer taraftan, kısa vadede ise, elimizdeki değerleri daha iyi kullanmalıyız…

Dereboyu, Lefkoşa'nın kalbi, cafelerin, restorantların, alışveriş mağazaların dolu olduğu bir yer...

Fakat o da bitiyor...

Hem ilgisizlikten, hem astronomik kiralar yüzünden marka değerini kaybediyor...

Bu konuda toplum olarak biz de şapkamızı önümüze koymamız gerek...

Sürdürülebilir bir ekonomi için değerinden çok şeyler talep edersek, Dereboyu' da, Rum tarafındakı "Makarios" caddesine dönecek ve bitecek...

Sonuç olarak...

Kuzey Kıbrıs nüfüsunun en entellektüel, en eğitimli, en paralı nüfüsunun yaşadığı bölgedir Lefkoşa...

Lefkoşa'nın ekonomik olarak güçlenmesine destek verebilecek bir nüfus yapısı bu, önemli olan bu yapıyı harekete geçirip,şehirlerine destek vermelerini sağlamaktır...

Bütün çevreleri kucaklamak gerek Lefkoşa'da...

Sadece belli kesimleri değil...

Sahiplenmeyi artırmak gerek lefkoşa'da...

Lefkoşalı'nın bölgesine daha çok sahip çıkmasını sağlamak gerek...

Aidiyet duygusunun artırılıp, şehir insanın Lefkoşa ile bağını güçlendirmek gerek...

O zaman Lefkoşalı da daha çok sahip çıkacak bölgesine...

Daha çok koruyacak...

Lefkoşa Belediyesi de, Lefkoşa'lı ile birlikte, daha güzel, daha büyük organizasyonlara imza atacak...

Bu da belediyenin ekonomik olarak güçlenmesine sabep olacaktır...

Harmanıcı Başkanın bunları yapacak tecrübe ve vizyona sahip olduğundan eminim, üstelik yanında inanılmaz güzel insanlar var...

Hepimiz, hep beraber, birlik olarak Lefkoşa'yı hak ettiği yerlere getirmeliyiz...

Dünyanın bölünmüş son başkentini, dünya kenti yapmalıyız...