Felaketten medet umuyoruz

Yayın Tarihi: 13/09/19 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Hep aynı terane, hep aynı mantalite...

Dün sabaha karşı yaşanan olaylar, patlamalar, hepimizi derinden etkiledi...

Etkiledi, etkilemesine de, bunun üzerinden yine bütün fesatlığımızı da kusmaya başladık...

Cephaneliğin, halkın ve otellerin bu kadar içerisinde olması tabi ki de kabul edilebilir bir durum değil...

Fakat unutulmamalıdır ki, o cephanelik, tüm yapılaşmalardan önce de oradaydı...

Yani o bölgeye o izinler verilirken, bunun düşünülmesi gerekirdi...

Hep diyoruz, Turizm bizim tek ekonomik kurtuluşumuz...

Gerek kendi ayaklarımız üzerinde durabilmemiz, kimseye gebe kalmamamız için...

Gerekse de adil, sürdürülebilir bir anlaşma da elimizin güçlü olması için, olmazsa olmaz bir sektör...

Fakat biz yine, elmalar ile armutları birbirine karıştırıyoruz...

Bu olayları, bu talihsiz olayları siyaset malzemesi olarak kullanıyoruz...

Farkına varmadan, müzakere masasında olduğumuz, ileride belki de ortak bir çatı altında bir federasyon kurma ihtimalimiz olan Rumlara, koz veriyoruz...

Bu kozu verirken de kendi elimizi zayıflatıyoruz...

Sahip olduğumuz değerlere, sektörlere, sırf siyaset yapmak, popülizm yapmak uğruna zarar veriyoruz…

Hep kısa vadeli düşünüp, uzun vadede zarar görebileceğimiz gerçeğinin farkına varmıyoruz…

Eğer siyasi eşitliğimiz kabul görmezse, bu evde hep beraber, baş başa kalacağımızın farkında değiliz…

Geleceğini bir federasyonda gören, federasyon olmazsa, bizi çok zor günler beklediğini düşünen arkadaşlar, çok da haksız olmamakla birlikte, bir de şöyle düşünün...

Şu andaki Cumhurbaşkanımız da federasyonun en büyük savunucusu...

Peki, neden olmuyor anlaşma?

Rum tarafının siyasi eşitliğimizi hazmetmesi o kadar kolay olmuyor da ondan, hazmetmesi de çok kolay olmayacak gibi gözüküyor…

Bunu neden göremiyorsunuz anlamıyorum...

Felaketler üzerinden siyaset yapmayı bırakın…

Kötü olan, yanlış olan şeyleri eleştirirken…

Doğru ve düzgün yapılan icraatların da hakkını verin…

Verin ki, zamanı geldiğinde, eleştirdiğinizde, sizleri insan yerine koyup dinlesinler…

Ülke yönetmek, siyaset yapmak o kadar da kolay bir şey değildir…

Bazen olaylara, sizin, bizim gibi sosyal medya üzerinden verdiğimiz gibi tepkiler verilmez…

Verilmek istenir belki, fakat o kadar çok bileşen vardır ki, bunların etkilenmemesi, zarar görmemesi için bu tepkiler verilmez, verilemez…

Eminim, Cumhurbaşkanı 'da, Başbakan da, Başbakan Yrd.'da, dün akşam bölgeye gittiklerinde olayın ne kadar vahim olduğunu, ne kadar büyük tehlike atlatıldığını, çok kötü şeyler olabileceğini düşünmüşlerdir…

Fakat sağduyulu şekilde hem kendi insanlarımızı, hem de ülkenin can damarı olan turistlerin daha kötü etkilenmemesi için olaya daha sakin ve soğukkanlı yaklaşmışlardır…

Olayı görüldüğünden daha basit, daha normal göstermeye çalışmışlardır…

Bunu yapmak onların görevi, onlar da içlerinden daha büyük bir olay olduğunun farklıdadırlar fakat…

Olayı büyük göstermek, vahim göstermek kime yarar?

Kimseye, en azından bize, Kıbrıslı Türklere yaramaz…

Üstelik ülkemizin lokomotif sektörü olan, insanların tatillerini belirlerken, güvenliğin bir numaralı dürtü olduğu bu sektöre hiç yaramaz…

Üniversite kayıtlarının başladığı bu günlerde, bu olayları dillendirip budaklandırmak, üniversitelerimize hiç hiç yaramaz…

Sadece bizim kötü durumlara düşüp, zor durumda kalıp, kendi isteklerini bizlere empoze etmek isteyenlere yarar…

Olayları vahim olarak duyurmak, böyle bir algı yaratmak, ancak bize, sadece bize ve ülkeye zarar verir…

Bu demek değildir ki, bu günden itibaren, bu cephanelikler, halkın yoğun yaşadığı bölgelerden uzaklaştırılmayacak…

Bu demek değildir ki, gerekli önlemler alınmayacak…

Bu demek değildir ki, bundan sonra imar izni verilirken, cephanelik yakınlarına imar izni verilmeye devam edilecek…

Bu sadece ülkeyi düşünerek hareket etmektir…

Bunu sadece siyasiler değil, hepimiz yapmalıyız…

Zaman veya bu tür felaketler, popülizm yapma zamanı değil…

Bu zamanlar birlik olma zamanıdır…

Olaylara sağduyu ile bakma zamanıdır…

Bunu iktidarda olanlar da, şu anda muhalefette olup da iktidara gelme ihtimali olanlar da, canı yananlar da, kazık yiyenler, kandırılanlar da, herkes bu şekilde anlamalı, düşünmeli ve hareket etmelidir…

Daha iyisine sahip olana kadar, şu anda sahip olduğumuz devlete sahip çıkmalıyız…

Ve daha iyisine sahip olabilmek, ancak elimizdekini güçlendirerek yapılabilecek bir şeydir…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları