Sucuoğlu çok güzel söyledi fakat altını da doldurmalı

Yayın Tarihi: 20/09/19 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

"Yeniden af ihtiyacı olmayacak şekilde tedbirler alalım"

Sayın Bakan Faiz Sucuoğlu'nun geçen gün Sevgili Levent Kutay'ın programında kullandığı bir cümleydi...

Çok önemli bir açıklama bence, "ihtiyaç olmayacak şekilde tedbirler almak", esasen konunun en önemli olduğu nokta da bu zaten...

Daha önce de birçok af çıkarıldı fakat sonuç alınamadı, tekrar tekrar bu aflar yenilendi, yinelendi...

Sonuç mu?

Sayın Bakan açıkladı...

9000 civarı kayıt dışı işçi...

Bu insanların çektikleri eziyet ayrı, yaşadıkları insanlık dışı ortamlar ayrı, bu kişilerin ülke ekonomisine yaptıkları negatif etki ayrı, işssiz kalanların taşıdıkları suç potansiyeli ayrı, nerden baksan büyük sorun...

Sucuoğlu, bu insanların yaşadıkları kötü koşullar üzerinden olaya bakması da, bence olumlu ve insancıl bir bakış açısı...

Olayın özüne dönersek...

Sucuoğlu açıkladı demiştim, yaklaşık 9000 civarı kayıt dışı işçi var ülkede, DPÖ'nün Mayıs ayında açıkladığı K.K.T.C'deki işsiz sayısı da 9,873 kişi...

Sucuoğlu'nun bir diğer önemli açıklaması, yasağa düşen kişilerin çoğu, ülkeye tarım alanında istihdam edilmek üzere getirildiği ve daha sonra da başka işlere yatay veya dikey geçiş yaptığı, ve daha sonra da iş azlığı nedeniyle işssiz kalıp yasağa düştükleri...

Evet bu çok ilginç bence, bu insanlar ülkeye tarım sektöründe istihdam edilmek üzere getiriliyor...

İlginç olan ne mi?

DPÖ'nün 2018 yılında yayınladığı ankette, 2018 yılında toplam istihdam içinde tarım sektörünün payı sadece yüzde 2,7...

Yani bu sektörde çalışmak istemiyor bizim nüfüsumuz, çalışmak istemediğimizden dolayı da, iş verenler, yurt dışından işçi istihdam ediyor, ve genelde işleri bitince de, bu insanlar adada işsiz olarak kalıyor...

İşin özü bu yani...

Yani iş dönüp dolaşıp, bizim Kıbrıslı Türklerin sektör beğenmemesine geliyor...

Köylerimizi terk ediyoruz...

Sırf şehirde yaşamak, belki memur olmak, belik beyaz yakalı olmak, belki mesai çalışmak için gençlerimiz köylerini terk ediyor...

Çiftçilik, hayvancılık, bu tür sektörlerde çalışmak istemiyoruz...

Ve sonunda doğa boşluk kabul etmediğinden dolayı da...

Boşluklar yurt dışından dolduruluyor...

Hem paralarımız yurt dışına çıkıyor, hem de bu insanlar daha sonra işsiz kalıyorlar...

Hem ülke hem de bu insalar zor durumda kalıyor...

Bu arada sorabilirsiniz, paralarımız neden yurt dışına çıkıyor diye?

Özellikle 3. Ülkelerden gelen bu işçiler, maaşlarını alır almaz, maaşlarının yüzde 80'ini yurt dışına ailelerine yolluyorlar...

Bu ülkeye gelme amaçları, para biriktirip ülkeierine göndermek, keyif çatmaya değil çalışmaya geliyorlar bu ülkeye ve çalışıp, kazandıkları paraları yurt dışına çıkarıyorlar...

Daha önceki yazılarımda bundan bahsetmiştim...

Aylık ortalama, yurt dışına, bu şeklide işçiler vasıtası ile çıkan para 100 milyon TL'nin çok üzerinde...

Düşünün bu para bizim piyasamızda kalsa, bizim marketlerimizde, restorantlarımızda, alışveriş merkezlerinde, kasapımızda vs harcansa...

Kimseye ihtiyacımız kalmaz...

Tarım sektörü için yapılması gereken, gençlerimizin köylerde kalmasını teşvik etmektir, onları desteklemeli, cesaretlendirmeliyiz...

Onların topraklarına sahip çıkmasını sağlamalı, aidiyet duygusu kazandırtmalıyız...

Gençlere, köylerinde yaşamaları, buralarda kök salmaları için araziler verilirdi, fakat son zamanlarda bu olay durdurulmuş, tekrardan bu gençlere, köylerine bağlanmaları için araziler verilmelisine başlanmalı...

Zamanında usulsüzlükler olmuş olabilir, bunun acısını şimdiki geçler çekmemeli...

Onları topraklarına bağlamalıyız...

Gençlerimiz, insanlarımız, halkımız...

Hepimiz...

Bu topraklara sahip çıkmazsak, birileri gelip sahip çıkacak...

Birileri bu işleri yapacak ve biz kaybedeceğiz...

Turizm sektörü, tarım ve hayvancılık...

Bunlar lokomotif ve önemli sektörler...

Bu sektörlere sahip çıkmamız gerek, bu sektörlere sahip çıkmak demek ülkemize sahip çıkmak demektir...

Turizm sektörünün bu ülkenin ekonomik kalkınmasında 1 numara olduğunu çok söyledim, ama bu sektörde de Kıbrıslı Türkler yok denecek kadar az...

Hükümetleri, siyasileri suçlarken, biz de toplum olarak özeleştirimizi yapmalıyız...

Devlet, hükümet, toplum...

Eğer birlik olamzsak, sonra çok ağlayacağız...

Ama çok geç olacak...

Sahip çıkın...

Hükmedenler, siz de destek verin, partizanlık yapmadan, adil olarak...

Yeni af yasaları yapmak zorunda kalmayalım...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları