Bu şartlar altında nasıl sürdürülebilir bir yapımız olacak?

Yayın Tarihi: 05/11/19 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Sürdürebilirlik kelime anlamı olarak; çeşitlilik ve üretkenliğin devamlılığı sağlanırken, daimi olabilme yeteneğini korumak olarak tanımlanır…

Bir şeyin sürdürülebilir olması demek o şeyin belirli bir yaşam döngüsü içerisinde devam etmiş olmasını gerektirmektedir…

Açıklamaya bakın…

Çeşitlilik ve üretkenliğin devamlılığı…

Tam da bizlik…

1983'den bu yana 35 hükümet kuruldu…

36 yılda 35 hükümet…

Devamlılık nerde?

Yok, tabii ki…

Sağlıkta yok…

Eğitimde yok…

Turizm de hiç yok…

Birlik beraberlik? Alakası bile yok…

O kadar kötü yönetiliyoruz ki, ister istemez biz de bundan etkileniyoruz…

Tek sürdürülebilir yanımız, sürekli eleştirimiz…

Amaç hep bağcıyı dövmek…

Üzüm yemek kimsenin umurunda değil…

Hele bir de saflar belirlenmiş ise, sormayın gitsin…

Basında bazı gazeteler destek alıyor…

Bu gazeteler çalışanlarına, daha iyi çalışma ortamı sunuyor…

Yükümlülüklerini yerine getiriyorlar…

Bundan dolayı da devletten destek alıyorlar…

Ne güzel…

Bundan daha güzel ne olabilir…

Diğer gazeteler de bu standartları yakalasın…

Onlar da destek alsın…

Ama olmaz…

Neden?

Çünkü destek alanları da aşağı çekmemiz gerek…

Çünkü onlar bizden değil…

Yok, be arkadaş…

Bırakın bu fenalıkları, bu fesatlıkları…

Kimseyi alta çekmeyin, siz de, hem çalışanlar için, hem de işveren için, iyi olanı destekleyin…

Siz de o standarda çıkın…

Ama yapamıyoruz…

Saflar o kadar gergin, o kadar keskin, o kadar derin ki…

İyi olan şeyler bile, sırf kendi saffından değil diye desteklenmiyor…

Hep kişisel, grupsal çıkar ön planda…

Ülkeyi düşünen, halkı düşünen yok…

Bir bakan çıkıyor…

Eksikleri ile, güzellikleri ile…

Kimsenin dokunmadığına dokunuyor…

Başlıyor belli kesimler vurmaya…

Yok, orası eksikti…

Yok, burası hatalıydı…

Be kardeşim bu tüzük, senin benim çocuklarım için iyidir…

Bu ülkenin tüm vatandaşı için iyidir…

Vatandaş olmayanı için bile iyidir…

Destekle be kardeşim…

Saffın ne olursa olsun, iyi şeyleri destekle…

Eleştir tabii…

Yapıcı eleştir…

Onlar da seni dikkate alsın…

Yapılacak bir şey…

Mantıklı bir eleştiriyse düzeltsin…

Ama olmaz…

Saflar o kadar acımasız oldu ki artık…

Sürdürülebilir halimiz kalmadı…

Tahammül edemiyoruz birbirimize…

Devamlılık yok oldu…

Bu şartlar altında da, nasıl bu ülkeye hizmet edilecek?

Nasıl orta ve uzun vadeli planlar yapılacak?

Ama kimsenin umurunda değil ki…

Kimisi, bu seçilsin de, ben de onunla saraya gideyim der…

Zorla aday yaptırtmaya çalışır…

Kimi bu başkan olursa ben de onunla bu daireye bir şey olurum der…

Ama bunların hiçbirisinin gerçekten ülkeyi düşündüğü yok…

İnanmayın o sözde ve gözde milliyetçilere…

Şu sürekli birilerini kötüler…

Tek amaçları, kendileri…

İnanmayın, o çok bilmiş solculara da bu arada…

Onların da tek amacı kendi çıkarları, kendi gelecekleri…

İçerden ve dışarıdan beklenti içindeler…

Yeter artık, bu milleti, bu halkı böldünüz…

Sırf kendi amaçlarınız için…

Sırf kendi egolarınız için…

Sırf kendi safınıza iyi görüneceksiniz diye…

Birbirimize düşürdünüz hepimizi…

Ama siz konuştukça…

O sizin, sözde destelediğiniz kişiler daha da çok zarar görüyor…

Artık toplum çözdü sizi…

Hem önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, hem de ilk genel seçimde, tüm bu uç kesimler…

Kendini bir şey sanıp, ülkeyi, insanları birbirine düşürenler…

Hepiniz öyle bir cevap alacaksınız ki…

Bir daha sokağa da çıkamayacaksınız…

Bekleyin ve görün…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları