Dünyayı yönetenler ve Kıbrıs!

Yayın Tarihi: 26/08/19 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Dünyanın çok hızlı bir değişime girdiğini bu köşede daha önce de dile getirmiştim...

Bu değişimin hem pozitif hem de negatif bir boyutu olduğu açık bir gerçeklik...

Francis Fukuyama, Soğuk Savaş biterken, ''Tarihin Sonu'' diyerek liberal demokrasinin zaferini ilan ediyordu... Süt liman bir dünya, huzur ve refah...

Ancak aynı Fukuyama yaklaşık 22 yıl sonra jeopolitiğin ve ardından da milliyetçiliğin, rekabetin ve çatışmanın geri geldiğini ifade etmiştir...

Dünya sistemi artık çok kutuplu bir evreye giriyor, aynı zamanda aktörlerin çeşitliliği de göze çarpıyor... Güçlü devletlerin yanında güçlü çok uluslu şirketler de sistemin içerisinde yerlerini alıyorlar...

Rusya, Çin ve İran devlet merkezli bir ekonomi-politiği ile yola devam ederlerken, Batı dünyasının çok uluslu şirketler üzerine kurulu hegemonyası ise gözden kaçmıyor... 3. Dünya ülkelerinde ise otoriterlik, ırkçılık ve gözü dönmüşlük yine revaçta...

Dünya genelinde çevreye karşı yaklaşım Brezilya'da olduğu gibi bir arsızlığı ifade ediyor...

Çok uluslu şirketler son 50 yıldır dünya genelinde etkinler, ancak teknolojinin ve ulaşım olanaklarının gelişmesiyle birlikte son 10-15 yıldır bu etkinliklerini daha da artırmış durumdalar... Öyle ki, çok uluslu şirketlerin gelirleri günümüzde pek çok devletin Gayri Safi Yurtiçi Hâsılasından (GSYH) daha fazla... Üstelik de örnek vereceğim devletler, öyle 3. Dünyaya ait değiller... Bildiğiniz Avrupa Birliği (AB) üyeleri!

Business Insider dergisinin Temmuz, 2018 verilerine göre, Microsoft'un 2017 gelirleri 89.950 milyar ABD Doları civarındayken AB üyesi Slovakya'nın 2016 yılındaki GSYH'si 89.806 milyar ABD Doları olmuştur... Artık bir çoğumuzun evine giren Netflix'in geliri 11.693 milyar ABD Dolarıyken, Malta'nın 2016 GSYH'si 11.278 milyar ABD Dolarında kalıyordu... Apple'ın geliri 229.234 milyar ABD Doları olurken, Portekiz'in 2016 GSYH'si 205.269 milyar Dolar düzeyindeydi... AB Başkentinin yer aldığı Belçika'nın GSYH'si 468.148 milyar ABD Dolarında kalırken, Walmart şirketinin 2017 geliri 485.873 milyar ABD Doları olmuştur...

Bu madalyonun bir yüzü, yukarıda bahsettiğimiz şirketler yatırımlarını artık küresel düzeyde yapmaktadırlar...

Asya, Güney Amerika ve Afrika çok uluslu şirketlerin vazgeçilmez yatırım coğrafyaları... Enerjiden, teknolojiye ve kereste işlemine ve ithaline kadar her türlü yatırım yapılıyor...

Kereste kelimesi geçince akla hemen Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro geliyor... seçim kampanyasında Amazonlardan ticari anlamda yararlanılamadığından yakınmıştı Bolsonaro, geçtiğimiz günlerde çıkan yangınlar neticesinde Amazon ormanlarındaki kayıp inanılmaz boyutlarda... Dünyada var olan oksijenin %20'si Amazonlardan kaynaklanıyor... Amazonlar son dönemde yapılan yasal değişikliklerle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya... Toprak sahipleri Amazonlardaki ağaç kesimine olanak veren yasaya sahip çıkarlarken, çevreci sivil toplum örgütleriyse buna karşı duruyor... (Euronews, 21 Ağustos 2019).

Otoriter bir yönetimi benimseyen Bolsonaro'nun kimlerle iş birliği yaptığı malum...

Brezilya'da Bolsonaro, Fransa'da Macron, ABD'de Trump... Dünya'nın en büyük ekonomilerini yönetenler malum... Çok Uluslu Şirketlerin dünya ekonomi politiğindeki rolünü verdiğim rakamlar az çok anlatıyor sanırım...

Küresel ısınmanın ve bölgesel çatışmaların yoğun yaşandığı dünyamızda, 70 milyon 800 bin kişi yerlerinden edilmiş, 25 milyon 900 bin kişi mülteci durumunda... 3.5 milyon insan ise sığınmacı statüsünde... (UNCHR/figures).

Çok kutuplu dünya sisteminde yol alırken, aktörler bazında devlet merkezli bir jeopolitiğin yanı sıra, çok uluslu şirketlerin çıkarları çerçevesinde şekillenen dış politika yönelimleri de mevcut...

Son olarak Akdeniz'deki hidrokarbon gerginliğine değinecek olursak, Kıbrıs'taki halkların ve liderliklerin bir noktayı da atlamamaları gerek, Kıbrıs'ta olası bir enerji projesinde aslan payı Kıbrıslılardan daha çok, Shell, Total, Eni, ExonMobile, Noble Energy ve KOGAS gibi şirketlerin olacaktır... Bu olası projenin yaşama geçmesinden en çok rahatsız olabilecek olan ülke ise Rusya, çünkü Avrupa'nın kendisine bağımlılığının azalması söz konusu olabilir ve ekonomik açıdan da meydan okumayla karşılaşabilir... Bu arada henüz istenilen düzeyde hidrokarbon kaynağına da ulaşılmadığını da belirtelim .J

Kıbrıs'ta yaşanan gerginliği ve sorunu doğru anlamlandırmanın bir yolu da dünyada yaşananları ve dünyayı kimlerin yönettiğini tanımlamak veya anımsamak olacaktır...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.