Dua et şeyhim

Acar muhabirlerimiz Elif ile Eniz Lefke'de dolaşırken, Şeyh Nazım Kıbrıs-i'nin dergahına uğradılar dün.

Belki kıyısından köşesinde Şeyh Nazım'ı görürler diye. Mümkün olmadı tabi ama bir başkasıyla karşılaştılar dergahta.

Geçtiğimiz hafta keşke hiç yaşanmasaydı dediğimiz üç genç fidanın hayatın kaybettiği, bir diğerinin cezaevine gönderildiği, bir ötekisinin ise yaşam savaşı verdiği o korkunç kazada, hastanede ölüm ile kalım arasında mücadele eden Dilek'in annesi ile karşılaştılar.

Kadıncağız gözpınarları ağlamaktan kurumuş, ama kızının kurtulması için Allah'a en yakın olan Kıbrıslı Türk sayılan Şeyh Nazım Kıbrıs-i'den kızı için dua etmesini istemeye gitmiş.

Allah kimseyi evlatları ile terbiye etmesin, evladının kurtuluşunu yaşama dönmesi için çare olarak Şeyh Nazım'ı görmüş, endişeli anne.

İyi de yapmış. Allah kimseye vermesin ama insan böyle durumlarda ne doktor ne hekim sığınacak tek yeri vardır. O da Allah.

Şeyh Nazım şimdiye kadar hayır duasıyla birçoğuna şifa getirmiş, birçoğunu birçok beladan kurtarmış, önemli bir evliyadır.

Şahit olduklarım var duyduklarım var.

Allah ona da uzun ömür versin, Şili'li madencilerin yeryüzüne çıkışlarında bile etkisi olduğu düşünülür.

Şeyh Efendi, daha hastalanmadan bana haber göndermişti. "Nerde o deyyus neden gelmez?" demiş benim için.

Ha bugün ha yarın derken, gidemedim. Sonrasında da hastalandı. Ailesinin ve yakınlarının korumacı tutumlarını haklı bulup saygı gösterdiğim için ziyaret etmeye de yeltenmedim. Kimseyi zor durumda bırakmak istemem.

Şeyh Efendi o çok sevdiğimi bilir, beni de onun sevdiğinden şüphem yok.

Ricamdır ondan. Dilek için dualarını esirgemesin.

Esirgemez bilirim. Ama yine de söyleyeyim istedim.

Şeyh Efendi söylediklerimi duyar. Hisseder.

Kimilerinin aklına yatmayan ama var olduğuna inandığım bir haberleşme yöntemi vardır.

Allah ona uzun ömür versin. Dokunduğu hayatlara yenilerini karsın diye. Dilek'e de dokunsun.

Dokunacaktır.