Bendeniz "sözde demokrat"

Yayın Tarihi: 01/09/14 07:46
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Bir grup arkadaşımız Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkemize yapacağı yaklaşık 10 saatlik ziyaret öncesi Erdoğan'a bir kez daha küfür etmek için kolları sıvamışlar.

İlanlar hazırlamışlar, yayınlanması için bazı gazetelere göndermişler, içeriğinde ağır hakaret olduğu için ise bir gazete hariç diğerleri yayınlamayı reddetmiş.

Bu yayın yapmayı reddedenler ise "ülkenin kuzeyindeki sözde demokrat gazete" diye nitelendirilmiş, yine bir arkadaşımızın sosyal medya hesabında.

Bazı aktivist arkadaşların birçok kez kendilerinden geçtiğine tanık olmuşluğum vardır bunca yıllık gazetecilik tecrübemde, yine bunlardan birini yaşıyoruz.

Bu arkadaşlar diledikleri kişiler, diledikleri mecra üzerinden küfür edebilirler; hakaret de edebilirler. Hiç itirazım yok.

Bana küfür ve hakaret etmedikleri sürece beni de dolaylı olarak ya da çok sınırlı bir şekilde ilgilendirir, ya da hiç ilgilendirmez.

Ama birkaç kuruş verip adına "paralı ilandır. Sizi bağlamaz. Bizi bağlar" diyerek bu gazeteyi ya da bir başkasını hakaret ve küfürleri için kullanmak istemelerine ve bunu reddettiğimiz zaman, bizi "sözde demokrat" diye nitelendirmelerine içerlemedim desem yalan olur.

Şunu net bir şekilde söyleyeyim; kariyerimin en özgürlükçü Genel Yayın Yönetmenliği dönemini yaşıyorum Kıbrıs Postası'nda. Her görüşe eşit şekilde yer veriyor, kimse bu gazeteden dışlandı diye şikayet edemiyor. Patronum Polat Alper sağ olsun bu konuda son derece açık fikirli.

Ama bu sayfalardan birine hakaret, hem de Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na, hem de ülkemizde misafir olduğu bir günde, kusura bakmayın arkadaşlar; bu gibi işler için teksir makinaları var, bastırın, dağıtın. Beni ve ilanı yayınlamayı reddeden diğer meslektaşlarımla, gazeteciliği, evine ekmek götürmek için gece gündüz terleyen emekçileri bu eyleminize ortak etmeye çalışmayın. Hadi çalıştınız ve reddettiler, onlara "sözde demokrat" deyip aşağılamaya hiç çalışmayın.

Gelelim benim görüşüme.

Kıbrıs Türk kültüründe misafirperverlik vardır.

Evimize geleni sevmesek bile bir bardak soğuk suyu ya da acı bir kahveyi esirgemez, konuk eder soluklanmasına izin verir, sonra da yolcu eder, hesabı varsa sonra görürüz.

Şimdi bu arkadaşlar çadırlar kurmuş, ilanlar hazırlamış, eylemler hazırlamış. Eminim bir yerlerde yine birtakım pankartlar da açılacak.

Yollara dizilecekler, Erdoğan'a küfür edecekler ve yine iki ülke arasındaki ilişkileri zedeleyecekler. Mitingde açılan pankartı hatırlamayanımız yok sanırım.

Yine KKTC polisi müdahale edecek, birkaç kişi de kahraman olacak.

Ondan sonra bunu da bir yıldönümü yapıp tekrar tekrar küfür etmek için bir bahane olarak kullanacaklar.

Kim ne kazanacak bu işten? Hiç kimse hiçbir şey?

Neresinden bakarsanız bakın zarar ziyan.

Gerçi bir "sözde demokrat" olarak ben ne bilirim?

Konuşuyorum işte...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları