Rüzgarla gelen düğün müziği eziyeti...

Yayın Tarihi: 13/09/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Sinirler mi gergin bilmiyorum. Tahammül sınırım mı düştü yoksa artık abartıldı mı onu da bilmiyorum ama önceki akşam evimin kapısının önünde boğazdan gelen hafif esintinin keyfini süremeden içeriye kaçıp, kapıları pencereleri sıkı sıkıya kapatıp, elektrik faturamı kabartıp beni tarifi imkansız sıkıntılara sokan klimayı çalıştırdıktan sonra, suni iklimlendirme yoluyla kendimi ve ailemi serinletebildim.

Bunun nedeni koku değil. Bunun nedeni Afrika'dan gelen toz da değil.

Bunun nedeni Gönyeli'deki düğünlerde çalınan yüksek sesli müzik.

Gerek Yalçın Park'da gerekse de Günyeli'deki diğer düğün alanında yapılan düğünlerde çalınan müziğin rüzgar vasıtasıyla bizlere doğru geldiğini söyledi bir ara bilge bir kişilik.

Hakikaten de yaz gecelerinde, öyle bunaltıcı bir anda gelen serin hava dalgası ile birkaç saniyeliğine mutlu olursunuz ya, biz de hemen akabinde bir de müzik sesi gelir.

Müzikle ilgili bir meselem yok. Çok severim, hatta zaman zaman arkadaşlarla bir araya gelebilme fırsatı bulduğumuzda müzik yapmaya da çalışırız.

Düğünlerle de ilgili bir sorunum yok insanlar evlensin. Düğün yapsın mutlu olsun.

Ama burada durum farklı.

Ses o kadar abartılı ki yatıp uyumak isteseniz uyumanız da mümkün değil, ki benim evim ile bu sözüne ettiğim düğünlerin arası birkaç kilometre. Daha yakında oturanlara acıyorum doğrusu.

Bazen iki düğün birden oluyor.

Bir yanda popüler soft rock parçaları duyarken, diğer taraftan ise Doğu Anadolu'nun davullu zurnalı, zılgıtlı parçaları ya da Karadeniz'in kemençeli yüksek ritimli müzikleri. Mikrofonu eline geçirip düğündekileri coşturmaya çalışırken bütün Gönyeli'yi intiharın eşiğine getiren kadife sesli sanatçıları da unutmamak lazım tabi.

Gelen iki tür ses ayrı ayrı olsa bir noktaya kadar tahammül edersiniz. Hatta Polyanacılık oynayıp, "Bizim evin bahçesinde canlı müzik var bu akşam" deyip misafir falan bile davet edersiniz ama iki farklı tür yüksek sesli müzik birbirine karşısınca ortaya çıkan yeni tür müzik tam bir eziyet. Hem de öyle Süleyman Ergüçlü'nün eziyetlerinden değil. Tam bir Abu Garip eziyeti.

Belediyeyi arayıp şikayet etseniz, düğün sahiplerinden birinin akrabası ile telefonda muhatap olmak durumunda kalma ihtimaliniz vardır. Gönyeli de malum herkes birbiri ile akraba. Yarın aynı kişi ile su ya da başka bir sorundan dolayı karşı karşıya kalırsınız. "Düğün düşmanı adam" damgası yedikten sonra belediye ile ilişkiler de zedelenebilir, hizmetler aksayabilir.

Dediler ki bu ses kirliği işlerine Çevre Dairesi ekipleri bakıyor. Onları arasak ve gidip düğünü basacaklar, diskolara yaptıkları gibi cihazlara el koyup düğünü mahvedecekler. Düşünün. İnsanları yıllar sonra izleyecekleri düğün videosunda Çevre Dairesi ekiplerinin görüntülere girip, düğün eğlencesini kesiyorlar. Yıllarca bu görüntüleri seyretmek zorunda kalan gelin ile damadı düşünün. Hele hele şikayetçi olanın Rasıh Reşat olduğunu bilseler, yıllar süren bir beddua ile bir daha belimi doğrultmam mümkün olmaz.

Dolayısıyla akıl yolunu seçip, eve girdim. Camları ve kapıları sıkı sıkı kapatıp, klimaları çalıştırdım.

Elektrik faturasına gelecek ekstra parayı da sanki düğüne gidip tebrik etmiş ve para takmış gibi kabul edip sesimi kestim.

Herkese iyi pazarlar...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları