Bu Kurultay bitmez

Ulusal Birlik Partisi Kurultayı yaklaştıkça yaklaşıyor.

Adaylar yasal süre sona erdiği için artmıyor ancak üyeler çoğaldıkça çoğalıyormuş diye de duyuyorum.

Bir siyasi partiye üye olmayı sınırlandıramazsınız zaten. Kim sempati duyarsa gider üye olur. Üyeliğin gerektirdikleri vardır, yerine getirilir ve üyelik başlar.

Üye sayısının artması ve 31 Ekim'deki Kurultay'da oy kullanacakların da çoğalması demek. Sanırım şu sıralar 9 Binler mertebesini aşan üyeler, Ulusal Birlik Partisi Kurultayı'nda oy kullanıp, partiyi bundan sonraki iki yıl yönetecek kişiyi seçecek.

Parti yönetimi olarak tüzüğü hazırlarken üyelik sistemine geçileceği ve üyelerin delegelerden başkan ve parti meclisini belirleme yetkisini devralacağı düşünüldü.

İyi de düşünülmüş, ancak düşünülmeyen şeyler olduğunu görüyorum.

Misal.

1400 civarında delegenin oy kullandığı kurultaylarda 8 saat süren oy kullanma süreçleri izledik.

Son örnek Ahmet Kaşif ile İrsen Küçük'ün yarıştığı o şaşalı kurultayda oy kullanma tam 8 saat sürdü.

Hem de 40 adet oy kullanma kabini kurulmasına karşın.

Bu tür organizasyonlarda bulunan dostlarımdan öğrendiğime göre 40 adet ten fazla kabin kurulmasına da imkan yok.

Hadi bir hesap yapalım.

Diyelim ki 9 bin üye var.

Her bir üyenin, yine bu işleri daha önce yapan arkadaşlardan öğrendiğim kadarıyla, oyunu kullanması yaklaşık 6 dakika sürüyor. O da kararlı ise. Düşünmeyecekse ve özellikle Parti Meclisi listesindeki 70 adaydan 50 tanesinin işaretlendiği bir listeyi cebinde taşıyorsa. Onun haricinde düşünecekse, tek tek isimleri okuyacaksa ve oyu yanmasın diye PM adaylarını işaretledikten sonra sayacaksa, bu süre 10 dakikaya kadar çıkabilir.

Buna üyelik kartını alma, kimlik kartını kontrol ettirme, sırada beklerken önündeki ve arkasındaki ile sohbet edip kendi kafasını bulandırmayı dahil etmiyorum. Normalde 10 dakika sürebilecek bir oy kullanma sürecini ben 6 dakika ile sınırlandırıyorum.

9,000 X 6 = 54,000

Yani 54 Bin dakika da oy kullanma işlemi sona erecek bir Kurultay'dan bahsediyoruz.

Ya da başka bir ifadeyle 900 Saat.

Bunu 40 oy kullanma kabinine bölecek olursak da ortaya çıkan oy kullanma işlemi için gerekli zaman tam tamına 22,5 saattir.

Bunu da tuvalet molaları, itiraz, yemek için ara falan derken 24 saati bulduk mu? Bulduk.

7 Tane aday 30'ar dakikadan konuşsa. Genel Sekreter ve Genel Başkan da yarım şar saat kürsüyü işgal etse. Alın size 4,5 saat daha.

Şu anda 28 Buçuk saatteyiz

Divan oluşumu, adaylarım takdimi salona bir biri ardına teşrifleri, el sıkmalar, omuzlara alınmalar vs .vs.

Yuvarlak hesap 30 saat.

Yani 31 Ekim Cumartesi, İŞİD'ten daha radikal bir iyimserlikle tam 10,00'da başlayacağını düşündüğümüz Ulusal Birlik Partisi Kurultayı'nda oy verme işlemi 1 Kasım Pazar günü öğleden sonraya kadar devam eder. Bu da her şey yolunda ve hesaplandığı gibi giderse.

Aksaklıkların muhakkak olacağını bildiğimiz ve geçtiğimiz haftalarda Mekke'de Şeytan taşlarken yaşanan ezilme benzeri bir vakanın vuku bulmaması için dua ettiğimiz UBP Kurultayı'nın oy verme işlemi, Türkiye'de o gün yapılacak Genel Seçim Sandıklarının kapanacağı saat 18,00'e kadar devam etmesi bile bir ihtimalidir.

Oy sayım sürecini anlatmıyorum bile.

Bu Kurultay bitmez derken, bunu kastettim. Yoksa kötü bir niyetim yoktur. Herkes bilir.