Türkiye bu noktadan sonra...

Yayın Tarihi: 02/11/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Ulusal Birlik Partisi'nde oy sayımı devam ederken, bu yazının Kurultay sonucunu ihtiva edebilecek zamanı bulmayacağını düşünerek, takip ettiğimiz bir diğer seçime bakmak farz oldu. Artık UBP Kurultayı yarın yazarız.

Türkiye'de seçmen bir erken seçim için sandığa gitti. Bilindiği gibi 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'nin oy kaybı ile sonuçlanıp, HDP'nin barajı aşması ile ortaya çıkan Meclis Aritmetiği AK Parti'yi tek başına hükümet kurmaya muktedir etmeyince ve koalisyon görüşmeleri de sonuç vermeyince Türkiye dün yeniden sandık başına gitti.

Sonucu tekrar etmeme gerek yok, AK Parti tek başına iktidar olabilecek sandalyeyi elde etti.

İstikrar adına bu sevindirici olduğu gibi HDP'nin barajı geçmesi de aynı oranda hatta biraz da daha fazla sevindiricidir benim için.

Şimdi herkesin, Ak Parti de dahil şapkaları önüne koyup iyice düşünmeli.

Ak Parti sert üslubunu değiştirmeli, daha demokratik ve daha hoşgörülü bir tavır takınmalı. Ötekileştirmeden, Ak Parti'ye oy vermeyenlerle uzlaşının yollarını aramalıdır. Uzlaşmazlarsa bile uzlaşmak isteyen taraf olması şarttır.

Medyadaki kutuplaşma sonlandırılmalı, yazarlar üzerinden yürütülen kavga da derhal sonlandırılmalıdır.

Bu çerçevede Ertuğrul Özkök'ün "Her iki taraf da trollerini geriye çekmelidir" lafı bu noktada önemli ve dikkate alınmalı bence. Özkök'ün sadece "AKP Trollerini" değil de her iki tarafın trolleri demesi not edilmeli.

Zaten Davutoğlu'nun Konya'daki konuşması da bu tavrın ilk işaretlerini vermesi açısından kayda değer bence.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ilk yazılı açıklamasındaki tutumunu derhal terk etmeli ve farklı bir birleştirici uslup takınmalı, ya da derhal istifa edip partisinin önünü açmalıdır. MHP'de Türkeş soyadının hala önemli olduğunu işaret eden seçimlerin sonuçlarını iyi analiz etmeli ve Türkiye'nin %65 geleneksel sağ ya da Milliyetçi muhafazakar oy havuzuna bundan sonraki seçimlerde nasıl dalacağını iyi hesaplamalı.

Cumhuriyet Halk Partisi'ne gelince, parti adındaki Cumhuriyet değil de "Halk" kısmına odaklanıp, halkın lisanında konuşmaya başlaması artık şart. Ak Parti'ye bunca zamandır bir alternatif haline gelememiş olmasını artık görmesi ve bunun hesabını kendinden sorması gerekiyor.

Ve HDP. HDP ciddi ciddi ya içeri ya da dışarı konusunda kararını vermeli. Ya Kürt halkının mücadelesini Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde vermeli ya da dağa çıkıp silahlı mücadelesini sürdürüp, Türkiye halklarını felakete sürükleme eğilimini benimsemeli. Ama bunun kararını, sonuçlarını da düşünerek vermeli. PKK ile arasındaki mesafeyi açmalı ve çözüm için hükümeti içeriden zorlamalı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu noktada artık Başkanlık sistemi isteğinden vazgeçerek, bağımsız bağlantısız akil bir Cumhurbaşkanı rolünü üstlenmeli. Ama öncesinde tüm kesimlerin yeniden güvenini kazanmalı.

Seçim Türkiye'ye olduğu kadar KKTC'ye hatta tüm Kıbrıs'a hayırlı olsun.

Anlarsınız ya.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları