Sesiniz yüksek ama hakettiğiniz için değil

Ben Türkiye'den gelecek parayı istemediğimi söyleyebilirim rahatlıkla.

Özel sektör çalışanıyım. Üretiyorum; ürettiğim sürece kazanıyorum. Üretmediğim anda kazanamayacağımı, hayatımı idame ettiremeyeceğimi biliyorum. Ona göre davranıyorum. "

"Kaynak yok" diye bir laf yoktur literatürümüzde biz özel sektör çalışanlarının. Kaynağı sağlayan biziz çünkü. Çok üretip çok kaynak sağlarsak, çok kazanırız. Yok kıçımızın üstünde oturur hiçbir şey yapmazsak, kaynak oluşmaz, herhangi bir şey de talep edemeyiz.

Denge meselesi…

Onlar ki, Türkiye'den gelen parayla hayatlarını idame ettiriyorlar çeksin gaileyi. İster sövsünler ister hakaret etsinler. Benim için hava hoş.

Emekçilerin hakları teker teker gasp ediliyormuş.

Öyle duyduk.

Emek kısmını tartışırız ama özel sektörde çalışanlar emekçi değil mi?

Eğer bu sloganı atan arkadaş emekçi ise, özel sektörde çalışan arkadaşlar için yeni bir kelime bulmak lazım. Çünkü aynı şey değil.

Üreten ile üretmeyen bir olur mu?

Aldığı maaşın karşılığını veren ile vermeyen aynı kefeye konabilir mi?

Ekmek yediği yeri yüceltmek için ter akıtan ile onu yerden yere vurup zarar vermeye çalışan bir olur mu?

Yapmadığı işler için hesap veren ile aldığı maaş karşılığında hizmetini eksik ettiği halde hesap soranlar aynı isimle anılabilir mi?

Sormaktan çekinmiyorum.

Ne verdiniz ki ne istiyorsunuz?

Eğitim tamam mı?

Çocuklarımız kesintisiz ve kaliteli eğitim alabiliyor mu?

Sağlık tamam mı?

Yakalandığımız hastalıkların tedavileri sorunsuz ve parasız yapılabiliyor mu?

Bürokrasi tıkır tıkır çalışıyor mu?

Bir evrak bir daireden diğerine bir haftadan daha kısa sürece ulaşıyor mu?

Vatandaşın işleri yürüyor mu?

Devlet dairesinde bir işi takip ettirmek için özel iş takipçileri türemedi mi?

Biz özel sektör çalışanları deli gibi çalışıp karşılığını az veya çok alıyoruz. Çorbamız kaynıyor, evimize ekmek götürüyoruz. Sizin vermeniz gereken hizmetleri almadığımız için ise, bu aldığımız, ve sizinkilere oranla çok daha düşük olan maaşlarla, bu hizmetleri özel sektörden almaya çalışıyoruz.

Siz ise karşılığını benim kadar vermeden aldığınız maaşlarınızın ve haklarınızın artmasını istiyorsunuz.

Hiç kimsenizden, "devlet için günde yarım saat daha fazla çalışalım da ülkenin düzelmesine katkımız olsun" diye bir laf işitmedim şimdiye kadar.

Biz çalıştığımız yer biraz daha büyüsün, daha fazla üretsin, daha fazla emekçi kardeşimiz ekmek yesin diye didinirken; sizin mücadele diye nitelendirdiğiniz ve "hep bana ve daha fazla bana" üzerine bina ettiğiniz, şey çok yavan kalıyor. Kusura bakmayın.

Sizin sesiniz çok çıkıyor belki ama konuşmayı hak ettiğiniz için değil.