Devlet olmak başka bir şey...

Yayın Tarihi: 09/01/16 09:19
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Bütün gün uğraştım. Aramadığım kimse kalmadı.

İlk aradığım muhterem şahsiyetler konuyu ilk önce benden öğrendi.

"Bir bakıp size dönelim" dediler. Dönmediler. Yeniden aradım.

Bu sefer açmadılar.

Konu önemliydi. Dolayısıyla ısrar ettim.

Yeniden aradım. Telefonlara çıkmadılar.

Londra'yı aradım. Kimsenin bilgisi yok.

Yardımcı olamadılar.

Sonra, biz şuradaydık duymadık, buradaydık göremedik dedi muhteremler.

Neyse ki imdada Türkiye Cumhuriyeti yetişti ve bilgi sahibi olduk.

Gün ortasında Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç açıklama yaptı.

Haberi ondan teyit ettik, durumun ne olduğunu anladık.

Rumların Güney Kıbrıs mahkemelerinde açtıkları ve haliyle kazandıkları mülkiyet davalarını, aynen Orams davasında olduğu gibi, "AB'nin bir ülkesinde açılan dava bir başka AB ülkesinde sürdürülebilir" prensibinden faydalanarak, İngiltere'deki Türk diplomatların hesaplarına ihtiyati tedbir konmasını sağladılar. Bunu İngiliz mahkemeleri aracılığı ile yaptılar.

Diplomatların , Büyükelçiliğin İngiltere'deki bir Türk bankasındaki bulunan hesapları dondurulmuş.

Türkiye ile İngiltere arasında ciddi ciddi diplomatik bir kriz yaşanıyor ve bunun nedeni de Kıbrıs'taki meselelerdir, ancak KKTC'de bununla ilgili söz söyleyecek tek bir yetkili yok.

Haberleri dahi yok. "Türkiye'ye açılmış bir davadır. Bu konuda bizkonuşmasak daha iyi" diyenler çıktı.

Neyse bir şey söylemiyorum.

"Toplantıdaydık, haberimiz olmadı" diyenler de oldu.

Yok mu etrafınızda gelip kulağınıza, "Efendim şöyle bir gelişme oldu, Türkiye ile İngiltere, Kıbrıs ile ilgili bir meseleden dolayı birbirine girdi. Haberiniz olsun" diyecek birileri.

Ekiplerinizi böyle mi kuruyorsunuz?

Türkiye ciddi ciddi, İngiltere'nin Ankara Büyükelçi'sini Dışişlerine çağırmış. Biliyorsunuz, diplomatik teamüllere göre bu gibi Büyükelçiyi çağırma işlemi önemli meselelerde olur.

Kaldı ki, diplomatik dokunulmazlıklar falan çiğnenmiş.

Üstüne üstlük Kıbrıs ile ilgili bir meselede.

Kıbrıs'taki müzakere sürecinin hala devam ettiğini hatırlatan Türkiye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tanju Bilgiç, "Müzakere süreci devam ederken ve siyasi bir çözüm bulmaya çalışırken bu tarz yöntemlere başvurmak, aslında müzakere sürecinin içinde bulunduğu olumlu ortama zedeleyici nitelik taşımaktadır" diye konuştu.

Bunu konuşması gereken kişinin Bilgiç değil de bizden birilerinin olması gerekmez miydi? Ya da Bilgiç ile eş zamanlı bizden de bir açıklama çıkması ya da Güney Kıbrıs'a yönelik bir girişim yapılması, Taşınmaz Mal Komisyonu'nun hatırlatılması, ya da en azından süreci baltalayacak girişimler yapıldığını ve bunun sonuçlarının iyi olmayacağının hatırlatılması gerekmez miydi?

Gerekirdi gerekmesine ancak, devlet olmak başka bir şey devletçilik oynamak başka bir şey ne yazık ki.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları