Terörün istediği gibi her gün değil, bir gün ölelim

Yayın Tarihi: 23/03/16 07:39
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

DAEŞ terör örgütü geçen sefer Avrupa'nın kalbini hedef almıştı. Bu sefer ise Avrupa Birliği'nin kalbini.

Hem de güvenliğin en yüksek seviyede olması gereken yer olan havalimanında yaptı bunu.

Düşünün bundan sonraki seyahatlerde, kemerimizi çıkarmamızı isteyen, ya da ayakkabılarımızı X-ray cihazına koymamızı talep ettikleri zaman yüzümüzü ekşittiğimiz güvenlik görevlilerinin bundan sonraki tavırlarını.

Seyahat etmek artık tam manasıyla eziyet olacak.

Tarihi kesin olmamak kaydıyla ileriki aylarda planladığım bir Brüksel seyahatim vardı. Eşim sorar gibi söyledi; "gitmezsin herhalde" Yanıtım çok net oldu. "Gideceğim"

Terörün benim planlarımı değiştirmesine, ya da bana korku salmasına izin vermeme kararı aldım. İstanbul'a gittiğimde her zaman yaptığım gibi İstiklal Caddesi'nde voltamı da atacağım bunu hiç kimse ve hiçbir terör örgütü engelleyemez, engelleyememeli.

Terör saldırılarında hayatlarını kaybedenlerin bir suçu ya da kabahati yok ki. "Orada bulunmasaydım keşke" demek gibi bir durumları da yok.

Terörün nereden geleceği, ya da nasıl geleceği ya da seni nerede yakalayacağı belli değil ki.

Paris'te rock konseri dinleyen gençler, ya da Paskalya Tatili için ülkelerine gitmek için Brüksel Havaalanı'nda bekleyen insanların bir kabahati yok ki.

Belli ki ülkeler vatandaşlarını bu beladan koruyamıyorlar.

Kendimiz de korunamıyoruz.

Bakmayın "bir canlı bombayı nasıl tespit edersiniz" diye internette yayınlanan abuk subuk "canlı bombadan korunma kılavuzlarına"...

Sürekli etrafına endişe ile bakarak her geçeni canlı bomba diye şüphe ile bakacaksak, zaten ölmüşüz derim.

Biraz kadercilik gibi gelecek ama ölümümüz bundan olacaksa da bundan olsun.

Ya kanser, ya kalp krizi, ya trafik kazası derken listeye bir de terör saldırısı eklenmiş eklenmemiş ne fark eder.

Bence korkmayalım.

Korkmadığımız sürece terörle mücadelenin bize düşen kısmını yerine getirmiş oluruz.

Teröristler, masum insanları korkutamayacaklarını anlamalı. İçimizden 100 kişi ölürse, ertesi gün 100 kişinin daha aynı mekanda olacağını bilmeliler. Sürekli canlı bombalarla insanları havaya uçurarak geriye kalanları sindirebileceklerini düşündükleri sürece var olacak bu terör denen illet.

Evet Kıbrıs'ta yaşayan birisi olarak bunları söylemek kolay gibi gelebilir.

Buralara bu tür saldırıların gelmeyeceğini kim söyleyebilir ki?

Güney Kıbrıs neden alarm seviyesini en üst düzeye çıkardı sanırsınız?

Brüksel'in bombalanacağını önceden bilen var mıydı? Ya İstiklal Caddesi'ni, Kızılay'ın.

Bilemeyiz. Bilebilsek zaten önlemek kolay.

O yüzden korku ile yaşamamayı öneriyorum.

Yaşam tarzımızı değiştirmeyelim ki kazanamasınlar.

Korkmayalım ki korkutamasınlar.

Öleceksek de ölelim.

Öldüğümüz güne kadar ölüm korkusuyla değil, yaşama sevinci ile yaşayalım, öyle gidelim.

Ama terörün istediği gibi her gün değil, bir gün ölelim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları