Seçim ya Ekim 2017 ya da Nisan 2018'de

Yayın Tarihi: 27/01/17 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Herkes ellerini ovuşturup KKTC standartlarında geçirdiğimiz uzun sayılabilecek seçimsizlik döneminin ne zaman sona ereceğini bekliyor.

Seçime kendini hazır hissetmeyen partiler olduğu gibi kendini seçime hazır zannedip teknik hazırlıklarını canhıraş yerine getirmeye çalışan partiler de siyasi arenanın çeşitli noktalarına serpiştirilmiş durumda.

Bazı muhalefet partileri "seçim isterik" diye bağırırken amaçları iktidara gelmek için bir şans elde etmek olduğunu anlayabiliriz.

Ancak iktidarda olup da seçime gitmek konusunda Başbakan'a telkinde bulunan partilileri anlamak biraz zor. Zaten öğrenebildiğim kadarıyla yanıtlarını da almışlar.

"Neden seçime gidilir? İktidara gelmek için. Zaten iktidardayız" demiş UBP Genel Başkanı, Kıbrıs müzakerelerinin çok da beklendiği gibi ilerlemediğini düşünen ve bu durumu UBP'nin baskın bir seçimde daha fazla milletvekili çıkarmasına zemin oluşturacağını düşünen aklıevvel bazı UBP'lilere.

İşin gerçeği şu:

Başbakan, geçtiğimiz günlerdeki bir meclis grubu toplantısında UBP'li milletvekillerine, "Ya ekim ya da Nisan'da seçim. Düşünün, kararı verelim" demiş.

Asıl amacın Haziran 2018'de yapılması kesin yerel yönetim seçimlerinden önce milletvekilliği seçimlerinin tamamlanması ve hükümetin kurulması.

Şimdi gelelim olası çıkabilecek senaryolara…

Şimdi azalır çoğalır bilmem ama yeni katılımlarla seçime girebilecek potansiyeli olan siyasi parti sayısı 8, ittifaklar olursa bu sayı düşebilir.

Benim gördüğüm kadarıyla ekim ya da nisan fark etmez, barajı 4 siyasi parti geçecek.

Bu dört siyasi partinin hangileri olacağı, sıralamanın nasıl gerçekleşeceği ve hangilerinin baraj altında kalacağı ile ilgili öngörülerimi buradan yazıp, bütün siyaset dünyasını başıma yıkacak kadar deli değilim tabiî.

Öngörülerim arasında güçlü bir hükümet için bir koalisyon modelinin gündeme geleceği ancak bu koalisyonun bir türlü kurulamayıp, seçimin yenileneceği de vardır.

İnşallah yanılırım çünkü zaten istikrarsızlık abidesi ülkemizde uzun sürecek seçim atmosferinden sonra hükümetin kurulması sancıları bu istikrarsızlığı daha da dayanılmaz hale getirir.

Ancak öngörülerim çıkarsa kısa bir süre sonra seçim yenilenir ve çok farklı bir tablo ile karşı karşıya geliriz.

Lafı nereye getireceğimi tahmin etmişsinizdir, o yüzden kalemi kıvırmaktan da vazgeçeyim.

Halkın Partisi bu aritmetiğin içinde yer alacak bir parti olacak.

Ancak Halkın Partisi'nin CTP, DP ya da UBP ile koalisyon kurması mümkün değildir.

Kuramamasının nedeni ise tüm siyasi partileri vebalı ilan etmiş olması.

Herhangi bir koalisyon ortaklığı modeline girmesi Halkın Partisi'nin ortaya koyduğu bütün söylem ve iddiaları ortadan kaldırırken, Halkın Partisi'nin varoluş felsefesini çökerteceğinden, partiyi de ortadan kaldıracak derecede aykırı bir durum olur.

Ha meclis aritmetiği HP'yi dışlayan bir formül üretirse, o zaman Halkın Partisi muhalefet partisi olarak yoluna devam eder ve hükümetin başarı grafiğine göre büyür ya da küçülür.

HP tek başına iktidar olursa ancak iktidara gelebilir, o da dört partili bir mecliste mümkün görünmüyor.

Yukarıda yapmayacağımı söylediğime ters olacak ama şunu da ekleyeyim de kimsede hatırımız kalmasın:

DP yükselecek. CTP ile UBP de şu anda bulundukları yerden daha düşük oranlarla mecliste temsil edilecekler.

Bu düşüş ve yükselişler ne oranda olacak? Onu anket şirketleri bile söyleyemiyorlar.

Tek bildiğimiz ya sonbaharda ya da ilkbaharda seçim var.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları