"Bravo"dan başka söze gerek yok

Yaptıkları işleri soyut anlatımlarla değil de rakamlarla anlatan siyasetçileri hep sevmişimdir.

Binali Yıldırım'ın Ulaştırma Bakanlığı döneminde bu düşüncemle ilgili yazılarım vardır. Birileri sadece konuşurken, yapanların ise konuşmayıp yaptığını görmek iyi geliyor insana.

Tabiî lafazanların sesi çok çıktığından, Kıbrıs Türk insanının da övünmeyi ayıp saydığından garip bir dengesizlik olmuştur hep siyasetimizde.

Ersan Saner örneğidir bugünkü yazımın konusu.

Ersan Bey konuşmaya ve bana göre haklı olarak övünmeye karar vermiş anlaşılan.

Dün bir basın toplantısı düzenleyip "battı", "bitti" dediğimiz Sosyal Sigortalar Dairesi'nin onun bakanlığı döneminde izlediği seyri anlattı basın mensuplarına.

Duyduğumuzda çok şaşırıp 9 ay önce manşet yaptığımız "Sosyal Sigortalar borçlanmadan maaş ödedi" başlıklı haberimiz meğer bir defalık bir şey değilmiş. Sosyal Sigortalar Dairesi 9 aydır tarihinde belki ilk kez hiç borçlanma yapmadan maaşları ödediği gibi 13'üncü maaşı ödemek için parası hazır bir şekilde rezerve olarak tutuluyormuş.

Kolay değil. Göreve atanan Sosyal Sigortalar Dairesi Müdürlerinin asli görevi ay sonu yaklaştığı anda banka banka dolaşıp borçlanmaktan ibaret bir yapıdan, borçlanmayan bir Sosyal Sigortalar Dairesi'ne ulaşılmış.

"Şahane bir şey bu" derken, insanın aklına İngiliz'in ünlü deyimi ve Türkçe meali, "Gerçek olamayacak kadar iyi" olan, "Too good to be true" sözü gelir.

Ülkede bol miktarda olan lafazanların yine çıkıp, "Borçlanmıyor ama bu zamana kadar edinilen borç ne olacak? Onun faizleri ne olacak? Sorunu ötelemekten öte ne yaptı?" gibi sorularla ortada başarı diye nitelendirip moral bulacağımız bir ateşin üstüne işeme çalışmaları başlayacağını düşündüğüm anda, Bakan Saner daha da iyi haberleri verdi.

Nisan 2016'da görevi devralırken, bankalara olan 163 milyon TL'lik borç stoku da bu arada eritilmeye başlanmış. Hem de ne erime. Neredeyse borcu yarılamışlar. Hem borçlanmadan maaş ödeyeceksin hem de borcu da bitirmeye doğru yol alacaksın. Üstüne üstlük 12 ay prim toplayıp 13 maaş ödeyerek. Bravo!

Ersan Saner yönetimindeki Çalışma Bakanlığı ve Sosyal Sigortalar Dairesi çıkardıkları yasalar, mükellef sayısını arttırmak ve diğer önlemlerle bu borç rakamını 163 milyondan 87 milyon TL'ye düşürmüşler.

Geçtiğimiz ekim ayında 101 bin 761'e çıkan aktif sigortalı sayısı 2011'deki 71 bin, 2013'teki 77 bin ve 2015'teki 84 bin rakamları ile kıyaslanınca, "kayıt dışı emekçi" lafını lafazanlıklarına yakıt olarak kullanan cenahın en azından bu bakanlıktan popülizm anlamında nemalanamayacağının en büyük göstergesidir sanırım.

Hep öyle olmuştur, öyle de olacaktır. Rakamlar konuşunca herkes susar.

Ya da susulmayıp illaki bir şey söylenecekse, burada söylenecek tek şey "bravo" olur sanırım.