6 bin yıllık şarap geçmişimizi yeniden hatırlatmak

• Şarap tutkunu İsrailli bir aile, bu tutkuyu yatırımına çevirince ve Ilgaz yamaçlarını sıra sıra üzüm bağları ile süsleyince, ülkemizin şarap kültürünün tohumları yeniden atılmış oldu.

• Bu tohumların yeşerip, ürünlerinin ciddi şarap üretim uzmanlarının gözetiminde meşe fıçılara dolması ve mükemmelliği beklemesine tanıklık ettik bir anlamda.

Tarih kitaplarında ifade edilen bir sürü jeopolitik ve stratejik nedenin yanı sıra Osmanlı Padişahı II. Selim'in Kıbrıs'ı güzel şarapları için fethedilmesi talimatını verdiği rivayet edilir.

Trodos ve Beşparmak Dağları'nın eteklerini süsleyen bağlardan toplanan üzümlerden üretilen şarapların sevdasına mı, yoksa başka nedenlerle Kıbrıs adasının fetih fermanını yazıp mühürlediği bilinmez ama bildiğimiz bir şey var ki Kıbrıs'ta bağcılık ve şarap üretiminin yaklaşık 6 bin yıllık bir geçmişi var.

Tabi 1974 sonrası Güney'den Kuzey'e göçen özellikle Baf ve Limasol köylerindeki bağcılar, ya denize nazır arazileri parselleyip arsa yaptılar ya da kendilerine verilen narenciye bahçelerine uyum sağlamaya çalıştılar.

Bazı yamaçlarda üretilen üzüm bağları daha sonra betonlaşmaya kurban gitti.

Böylelikle de adanın belki de Osmanlı himayesine girmesine neden olan, ya da dünyada şarap üreten ilk medeniyetlere mekân yapan şarap üreticiliği de yok oldu.

Dün bir grup meslektaşım ile birlikte Ilgaz yamaçlarına kurulan Etel Winery'yi ziyaret ettik.

Şarap tutkunu İsrailli bir aile, bu tutkuyu yatırımına çevirince ve Ilgaz yamaçlarını sıra sıra üzüm bağları ile süsleyince, ülkemizin şarap kültürünün tohumları yeniden atılmış oldu.

Bu tohumların yeşerip, ürünlerinin ciddi şarap üretim uzmanlarının gözetiminde meşe fıçılara dolması ve mükemmelliği beklemesine tanıklık ettik bir anlamda.

Ülke turizmini bugüne kadar yönetenler hep özel ilgi turizminden bahsettiler ancak ülkenin belki de en müsait olduğu bağcılık, şarapçılık ve onun getirdiği gerçek ve cebi dolu, kültürü yüksek turistin ilgi duyabileceği, özel ilgi turizmi Etel Winery ve bu alanda oluşabilecek diğer tesislerle olabilecek bir şeydir.

Portekiz, Fransa, İtalya ve farklı ülkelerin yüzbinlerce turisti, üzüm suyunun geçirdiği sihirli fermantasyon yolculuğu sonrasında oluşan şarap sayesinde ağırladıkları bir gerçeklik olarak ortada iken başka başka şarap üretim tesislerinin Etel'in başlattığı bu yolculuğa katılması önemlidir.

Son derece keyifli bir gün geçirip harika şaraplar tattık.

Gerçek anlamda özel ilgi turizmi ile ilgili umut olduğunu hissettik.

Etel Winery ve işlerini çok titiz bir şekilde yaparak 6 bin yıllık şarap üretimi geleneğini yeniden Kıbrıs'ta yeşertmek ve bunun yapılabileceğini hatırlatmak için gösterdikleri çabaya destek olmak lazım.

Herkese iyi pazarlar…