Kusura bakmasınlar ama HP patlak çıktı

Gelenektendir. Seçim sonrası bizim gibiler bir seçim analizleri dizisi başlatır. Seçim sonuçlarını değerlendiririz.

Nedendir bilmem ama ben Halkın Partisi ile başlamak istedim.

Halkın Partisi'nin durumunu birkaç kelime ile özetlemek gerekirse, parti kadro noksanlığından seçimde ciddi şekilde başarısız oldu ve arkadaşları istemeden kırmak pahasına da olsa kullanacağım tabirle resmen patlak çıktı.

Bu kanıya nereden vardığımı gelin serüvene bir bakıp, hatırlayıp anlayalım isterseniz.

Halkın Partisi Kudret Özersay'ın Cumhurbaşkanı adaylığı ile gayrı resmi de olsa kurulmuştu 2015'te. Adı sanı konmamıştı ama misyon ve yapı ortaya çıkmıştı.

Siyasi partiler seçimlerle var olur ya da yok olur. Seçimlere katılmak için ise kadro lazım.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmak için kadro tek kişiliktir. Tek aday vardır onun etrafına kenetlenerek seçimi atlatırsınız.

Halkın Partisi henüz Halkın Partisi olmadan bunu yaptı.

Hemen akabinde partileşti ve Genel Seçime girdi. Genel Seçimde de kadro lazımdı.

Bu sefer tek kişilik değil, 50 kişilik bir kadroya ihtiyaç doğdu. O da aslında çok büyük sorun olmayacaktı belki ama, Halkın Partisi kendi kendine koyduğu kriterler ile kendi elini kolunu o kadar bağladı ki zorlandı.

İte kaka, kendi kriterlerini esneterek, eski UBP'lilerin çocukları ile bazı seçilememiş adaylar ve Kudret Hoca'nın yakın yol arkadaşlarının ağırlıkta olduğu 50 kişilik bir aday kadrosu oluşturuldu.

Tek başına iktidar iddiası ile seçim sürecine giren bu parti, kimseyle koalisyon yapmayacaklarını da söyledi.

Bu kadro ile seçime gidildi. Sitem ve mevcut partilere körükledikleri öfke, başka başka desteklerle ancak 9 milletvekili çıkaran Halkın Partisi, bir parti ile değil, iki parti ile değil, tam tamına üç parti ile birden koalisyon kurdu.

Hem de hırsız, yolsuz, düzenin partileri diye çamur attıkları ile.

Hükümet kuruldu, söz verdikleri hiçbir şeyi yapmadan, seçim yasakları, bütçe sınırlamaları ve makyaj amaçlı şovlarla bir süre daha geçirildi.

Sonra yerel seçimler geldi çattı.

Yerel seçimler ne tek kişi isteyen Cumhurbaşkanlığı seçimine, ne de 50 kişi ile idare edilebilecek genel seçimlere benzemiyordu haliyle.

28 beldeye birer belediye Başkan adayı ile toplamda 280 Belediye Meclis üyesi adayı lazımdı. Bir başka ifadeyle öyle büyük partinin, hükümet partisi konumundaki bir siyasi partinin 308 kişilik bir kadro ile seçime girmesi lazımdı.

28 beldede 28 Belediye Başkan adayı lazımdı. İyi oy alacak, partiyi rezil etmeyecek 28 Belediye Başkan adayı. Ne de olsa Hükümette olan büyük bir partinin adayı olacaklardı.

Halkın Partisi ıkına sıkıla 28 Belediye Başkan adayı göstermesi gerekirken, topu topuna 5 tane gösterebildi.

Aynı şekilde 280 Belediye Meclis üyesi adayı göstermesi gerekirken, topu topu 157 tane gösterebildi.

Seçimde başarısız olmadıklarını türlü kelime oyunları ile anlatmaya çalışan HP yetkilileri, aslında seçim daha başlamadan aday gösterecek kadroları barındırmadıkları için başarısız olmuş sayıldılar.

Ama yine de aldıkları sonuçlara bakalım bir.

Gösterdikleri 5 Belediye Bakan adayında tek bir tanesi bile Başkan seçilemedi. Yanılmıyorsam ikinci gelen bile yok.

280 yerine 157 adet gösterdikleri Belediye Meclis üyesi adaylarından ise sadece 21'i seçimi kazandı.

Yani sadece slogan ile selfielerle ve kimsenin inanmadığı bütçeleri açıklayarak parti olunmuyormuş. Kadro da lazımmış.

Olanları harcarken bunları düşünecektiniz…