Emirname ile ilgili "yuhalama birliği"

Yayın Tarihi: 25/11/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Bu emirname işlerinden pek anlamam. İnşaat işi ile meşgul değilim, öyle çok arazilerim de yok, çevreciliğim de pek üst düzey değil, ekonomi bilgim de ay sonunu getirmeyi başarma stratejisi ile sınırlı olduğundan olsa gerek diye düşünürüm.

Yeni yeni ilgilenmeye başladım.

Neden mi?

Çok basit.

İçişleri Bakanlığı İskele, Mağusa ve Yeniboğaziçi'nde bir emirname ile mevcut uygulanan yasa olan Fasıl 96 dedikleri bir şey ile şimdilerde mümkün olan inşaatları kısıtlama yoluna gitti. Dürtüsü bölgeye bir imar planı yapmak olduğunu söyledi ve kızılca kıyamet kopuverdi.

Hükümet ekonomi, sağlık, eğitim gibi konuları bir yana bıraktı ve bu işin peşine düştü.

Sadece bu konuda değil, hemen her konuda yapılacak bir icraat toplumun bir kesimi tarafından tepkiyle, diğer bir kesimi tarafından da takdirle karşılanır.

Bu emirnamenin etrafında dolaşan tartışmalara bakıyorum da kimse mutlu değil.

Yani bir icraatı yaparsınız halkın belirli bir kesimi mutlu olur sizi alkışlar, diğer bir kesimi ise sizi yuhalar.

Ancak bu durumda yuhalayanların çoğunlukta olmasını bırakın, bu emirname ile ilgili bir "yuhalama birliği" oluşmuş.

Bölgedeki mülk sahipleri arazilerinin değerinin pul olacağı için yuhalıyorlar, müteahhitler yatırım amaçlı satın aldıkları arazilerin artık yatırıma elverişli halde çıkarılacağı için yuhalıyorlar, ekonomistler inşaat sektörü haricinde canlı kalan bir sektör kalmadığı için yuhalıyorlar, biraz kafası çalışanlar toprağı kısıtlı olan adalarda yatay büyümenin bir noktada son bulacağını bildikleri için yuhalıyorlar, bölge siyasetçileri kimseye danışılmadan alelacele yapılmaya çalışılıyor diye yuhalıyorlar, Mimar ve mühendisler kendilerinin uzman görüşü alınmadığı için yuhalıyorlar, Belediye Başkanları kendileri sistemin dışında bırakıldıkları için yuhalıyorlar ve daha benim henüz duymadığım ancak bu önümüzdeki hafta listeye eklenmesi muhtemel birçok kesim içten içe bunu yuhalıyor.

Başbakan dün Mağusa'da bir toplantıda İmar Planı'nın hazırlanması sürecinde katılımın temel ilke olduğunu söylerken, İmar Planı'na giden yolda emirnamelerle getirilen kısıtlamalarda emirname ile ilgili katılımın şart olup olmadığından bahsetmedi.

Belli ki pek de gerekli değil çünkü tartışmaya katılanlar sadece yuhalayanlar.

Eğer her zaman bir yerlerde saklı oldukları söylenen ve süreci aslında onların yürüttükleri şehir efsanesi yayılan sessiz çoğunluk emirname ve peşi sıra gelmesi düşünülen imar planı sessiz sessiz katıldılarsa bilemem ama bu da pek muhtemel değil.

Konuyu biraz şakaya vurarak ele almak istedim bu Pazar gününde ancak yarın başlayacak hafta, emirnamenin şokunun atlatılıp üzerinde konuşmaların yoğunlaşacağı hafta olarak hatırlarda kalacak gibi geliyor.

Bakalım "yuhalama birliği" en azından "yuhalama çokluğuna" döner mi?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları