Majesteleri ve Tektaş'ı

Yayın Tarihi: 13/01/19 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, Prens Phillip ile evlendiği zaman 21 yaşındaymış.

Bu son derece gereksiz bilgi, benim gibi bir adamın başını nasıl derde soktuğunu hikayesini okuyacaksınız bu Pazar gününde.

Bu köşeyi takip edenler bilir. Uzunca bir zamandır yazmamakla birlikte Pazar günleri bu köşe zaman zaman muhterem eşim Benan'a ait olurdu. Onunla ilgili anekdotları burada, bazen onun da hoşgörü sınırlarını zorlayacak şekilde sizlere mizahi bir dilde aktarıyordum. "Bir tenisimiz eksikti. O da tamamlandı çok şükür" , "Tamirci Manny Kumpası", "Uçak fobisi ve türbülans fırçası", "Deniz sezonunu açtık. Sonuç yanık bir Genel Yayın Yönetmeni" ve "Alo Napiyon" aklıma gelenlerden bazıları. Bu yazılar sizden olumlu tepkiler alırken, Benan'dan "Yazacak başka birşey bulamadın mı da yine beni diline doladın" serzenişini duymama neden olmuşluğu vardır.

Uzunca sayılabilecek bir süredir köşe yazılarımdaki düzensizlik, Pazar günleri sevgili eşime tatlı tatlı sataşmalarıma da ara verdirtti.

Sizden gelen, "Ya Rasıh Bey ne güzel yazıyordunuz. Keyifli keyifli okuyorduk" sitemleri ve geçtiğimiz gün yaşadıklarım bu araya son vermeyi elzem hale getirdi.

Yarın başlayacağımız hafta son derece önemli bir hafta bizim için. Hafta önemli de bu haftanın spesifik bir günü daha da önemli.

Perşembe günü, yani 16 Ocak günü, Benan ile birlikte, sonradan Fidel ile Demir'in katıldığı ailemizin imzalarını attığımız günün 20'nci sene-i devriyesi.

Ecnebilerin "Anniversary" dediği, bizim ise "Evlilik Yıldönümü" diye nitelendirdiğimiz şeyin 20'ncisini kutlayacağız.

Evet tahmin etmişsinizdir.

Gece evde odun sobasının önünde yeni getirdiğim odunların çatırtısını dinlerken, "Bak canım Kraliçe Elizabeth de evlendiğinde senin gibi 21 yaşındaymış" diye internette gezinirken gördüğüm lüzumsuz bir bilgiyi paylaşma gafletine düştüm. Onunla kalmadım ve "Bak canım 70'inci evlilik yıldönümlerini kutlamışlar" dedim.

Okuduğu kitaptan başını hafifçe kaldırıp, "Şimdi kendi sözlerinle elime düştün, salak şey" der gibi bakarak, gülümsedi ve sakin sakin yanıt verdi.

"Tabii, 10'lar, 20'ler, 30'ler... 70'ler önemli. Özel olarak kutlamak lazım" dedi ve kendisinin de benimle 20 yıl önce evlendiğinde aynen Kraliçe Elizabeth gibi 21 yaşında olduğunu usulca hatırlattı.

Ve böylece kendi dilimle, bir çiçek, bir yemek ve bir de beğendiği parfümle yırtmayı hedeflediğim evlilik yıldönümü kutlama planlarımı, dünyanın en pahalı mücevher koleksiyonuna sahip olan kadını, İngiltere Kraliçesi'ni katarak sabote etmiş oldum.

Bravo bana...

Diyalog devam etmedi. Kitabını okumaya devam etti ama ben yok yere yediğim haltın başıma iş açma potansiyeline karşı çareler düşünmeye başladım.

Bir taraftan da sevgili eşimin düşüncelerini okumaya çalışıyorum.

İçinden, "Söz verdiği halde 20 yıldır tek taş pırlanta yüzüğü almadı. Bir de bana Kraliçe'den falan bahsediyor. Tek taşımı kendim alırım, ona ihtiyacım yok" dediğine kendimi inandırmış vaziyetteydim.

Tamamen durumu toparlamak içgüdüsü ve panikle, "Evlilik yıldönümüzde sana bir tektaş pırlanta yüzük alayım mı?" kelimeleri çıktı ağzımdan.

Bu sefer kitaptan kafasını bile kaldırmadan, "Kaç karat düşünüyorsun" dedi.

Dalga geçip geçmediğini kestirmeye bile çalışmadan ve karat dediği şeyin ne olduğunu bilmeden, battı balık yan gider felsefesine uygun bir şekilde, "Kaç karat istersin canım?" dedim.

Bu arada da hızlıca o kraliyet ailesi ile ilgili saçma sapan bilgiyi bulduğum siteyi kapatıp, Google'a; "Karat nedir?" sorusunu yazdım.

Karat; pırlanta ya da elmas takıların üzerindeki elmas ya da pırlantanın büyüklüğüymüş. Ne kadar karat o kadar para. "Şimdi yandın Rasıh Reşat" dedim kendi kendime.

Kafamı kaldırıp baktığımda, güzel karımın gülmekten gözlerinden yaşların süzüldüğünü, gördüm.

İşletmiş beni iyice. Telaşım da onu gülmekten koparmış resmen.

Televizyon izleyen çocuklarımızı işaret ederek, "Telaş etme kocacığım. Benim pırlantalarım bunlar" dedi.

Rahatladığımı herhalde çok belli ettim ki, İngiltere Kraliçesi edasıyla "En az 0.40 Karat ve 25'nci evlilik yıldönümümüze kadar vaktin var" deyiverdi.

Bana 20 yılını veren, en kötü günlerimizde bile kaya gibi yanımda duran, Karat'la ölçülemeyecek büyüklükte iki pırlanta veren, Kraliçem Benan'a, İngiltere Kraliçesi'nin The Tower of London'da saklanan mücevher koleksiyonu bile layık değil ama madem 0.40 karat pırlanta istedi ve bunun için süre verdi. Feda olsun ona.

Herkese ama özellikle 20 yıllık hayat arkadaşım, yoldaşım canım eşim Benan'a iyi pazarlar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları