Maraş'a yaşam lazım

Yayın Tarihi: 30/08/19 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Bir grup meslektaşımla birlikte Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'ın daveti ve organizasyonu ile Kapalı Maraş'ı gezdik dün.

Gezi son derece önemli ancak bir o kadar da duygusaldı.

5,3 kilometre karelik terk edilmişlik içerisinde ziyaret ettiğimiz sınırlı alanlardı ancak gördüğümüz şeyler, böyle bir potansiyelin heba edildiğini görmek açısından da ibret vericiydi doğrusu.

Maraş ile ilgili bilgi verilirken, ilginç bir benzetme dikkatimi çekti.

"Bugünün Dubai'si ne ise, 1974 öncesinin Maraş'ı da oydu" dendi.

Dubai'ye gidenler ya da Dubai ile ilgili bilgi sahibi olanlar, bunun ne demek olduğunu daha iyi anlayacaklardır.

Bu yazıyı yazarken biraz karışık duygular içerisindeyim doğrusu.

Büyük bir potansiyel, ancak bir o kadar büyük bir terk edilmişlik.

Savaşın izlerini, ya da şu ana kadar Maraş denilerek ortaya atılan siyasi vaatler tarihçesini bir yana bırakacak olursak, bir zamanlar Sophia Loren'in ayarında dünya sanat ve sosyete dünyasının oyun alanı olan bir bölgenin şimdi yılanlara yuva olmasını hiçbir akıl kabul edemez.

Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'ın, "Bu çağda Maraş'ın askeri yasak bölge olarak kalmasının makul ve mantıklı bir yanı yoktur" ifadesi bu noktada bana son derece kayda değer geliyor.

"Kendi insanımızı iskân etmeyeceğiz ki, BM Güvenlik Konseyi kararları bu noktada yapacaklarımıza engel teşkil etsin" anlamında ifadeler kullanıyor Sayın Bakan.

Doğru.

Maraş ile ilgili Güvenlik Konseyi kararları var diye burayı böyle atıl bırakmadık mı? Çünkü kendi insanlarımızı eşdeğer operasyonları ile buralardaki mülklerin sahibi yapacaktık. Bu yeni Maraş inisiyatifi bunu içermiyor. Aksine, mülk sahibi kimse onu paydaş yapıyor. Buna ne BM ne de bir başkası ses edemeyeceği gibi, KKTC devletinin toprağı olduğu için de oradaki faaliyetlerden elde edilecekler de KKTC insanına yarayacak. Girne'deki bir İngiliz'in otel sahibi olması ya da Esentepe'de bir Rus'un bir ev sahibi olması ile Maraş'taki otel sahibinin otelini tamir edip çalıştırması arasında KKTC makamları ve ekonomisi açısından bir fark yok.

Evet, Maraş artık askeri yasak bölge olmaktan çıkarılmalı. Sivilleşmeli ve yaşama açılmalı.

Mülklerin vakıflara ya da yabancı bireylere ait olması ikinci derecede önemli. Bu tartışma bir mahkeme kararına bakar. Esas olan oraya yaşamın kazandırılmasıdır.

Çünkü insan olmayan yerde yaşam olmaz, yaşam olmayan yer de yıkılmaya, yok olmaya mahkumdur. Yaşamsızlığa ne beton dayanır ve ne de asfalt.

1974 öncesi, bugünün Dubai ayarında hareketliliği olan Maraş'a yaşam lazım...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları