Barış diye diye terörü savunur hale gelmek

Yayın Tarihi: 12/10/19 09:03
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Cyprus Mirror diye İngilizce bir haber sitesi hazırlamaya başladığım son bir iki aydır İngilizce yayınları daha çok takip eder oldum. Eskiden de takip ediyordum ama bu son dönem epey yoğunlaştım.

Tam üzerine Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı gelince, takip etmekle kalmayıp, yayınlanan haberlerdeki dile bakarak hangi ülkenin nasıl bir tavır izlediğini de net bir şekilde anlar oldum. Fransız gazeteleri bu konudaki haberleri farklı tondan verirken, İngiliz gazeteleri başka tondan, Rus gazeteleri başka tondan aynı konuyu işliyor.

İçine de dileyen dilediği manipülasyonu de ekledi mi, alın size savaş içinde savaş.

Haliyle sosyal medyaya da bakıyoruz. Malumunuz artık Trump dünyayı Twitter'den yönettiğini zannederken, bizim siyasetçiler de doğrudan iletişim furyasına kapılarak sosyal medya üzerinden memleket meselelerini deklare ediyorlar.

Bir de bireysel paylaşımlar var ki asıl konumuz o galiba bugün.

Bakıyorum da Kıbrıs'ta sosyal medya üzerinden etkin insanlar, Türkiye'nin Barış Pınarı adını verdiği harekatı farklı noktalara çekiyorlar ve bunu da dünyanın ve tarihin en kutsal kavramını kılıf olarak kullanarak.

"Barış"

Barış kavramını bu çevreler kapınca, akılları sıra Türkiye'nin bana göre son derece haklı girişiminin haklılığını ifade etmeye çalışanlar da barış karşıtı militarist, insan ölümünden zevk alan canavarlara dönüştürdüklerini düşünüyorlar.

Barışçıyım. O nedenle halkımı, insanlarımı, insanlığı tehdit eden ve dünyanın terör örgütü diye kabul ettiği silahlı gruplara "barış" adına ses çıkarılmasın.

Bu mudur?

Barışı sağlamak için barışı tehdit edeni tehdit etmekten ve gerekirse de yok etmekten kaçınmamaktır Türkiye'nin yaptığı.

Aynı şekilde ABD'nin 11 Eylül sonrası kendi yarattığı terör örgütünün kontrolden çıktığını anlayınca yaptığı gibi.

Sayısız terör olayı ile onlarca yıldır göz pınarlarından kan gelen Türkiye'nin artık küçük gerilla grupları olmaktan çıkan ve düzenli orduları olup, Suriye'deki karışıklıktan yararlanıp, terör üzerine bina edilecek bir devlet kurmaya çalışanlara dur demeyecekse, Türkiye Cumhuriyeti devleti ne işe yarar sorusunu ben Türkiye yurttaşı olsam sorarım.

Türkiye yurttaşı olmama da hacet yok hani. Türkiye'yi seven ve KKTC'nin en önemli hatta tek denilebilecek müttefiki olan Türkiye'nin başına bela olan ve daha da büyüyebilecek bir sorunu, gerekirse güç kullanarak çözmesini de desteklerim.

Savaşa hayır mı? Dibine kadar ve de sonuna kadar hayır.

Ancak teröre karşı sus pus olmaya, hatta terörü politik dürtüler ya da farklı hesaplarla desteklemeye, teröre karşı yapılan girişimleri lanetlemeye daha fazla hayır.

Masum canı alanlar hariç, daha fazla insanın burnunun bile kanamaması için Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tehdit oluşturan bölgeyi teröristlerin elinden kurtarıp, hem oradaki insanların hem de Türkiye'nin sınır güvenliğini en kısa sürede sağlaması en büyük dileğimdir.

Bir de bana PKK, PYD ve benzeri örgütleri "Barış" kavramını kullanarak savunmayın lütfen.

Barış diye diye terörü savunmaktan çekinmez misiniz?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları