LAPTA
okuma süresi: 27 dak.

Demokrat Parti'nin "Halk kürsüsü" Lapta'daydı...

Demokrat Parti'nin "Halk kürsüsü" Lapta'daydı...

Demokrat Parti (DP) "Halk Kürsüsü" ile bölge ziyaretlerini sürdürmeye, vatandaşın sorun, sıkıntı ve taleplerini dinlemeye devam ediyor.

Yayın Tarihi: 03/11/12 11:09
okuma süresi: 27 dak.
Demokrat Parti'nin "Halk kürsüsü" Lapta'daydı...
A- A A+

DP, bu bağlamda "Halk Kürsüsü"nü dün akşam Lapta'da kurdu.

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'a burada oldukça kalabalık bir heyet eşlik ederken, bölge halkı "Halk Kürsüsü'ne yoğun ilgi gösterdi.

Bölge halkının kürsüdeki konuşmalarını dinleyen ve her zamanki gibi notlar alan Serdar Denktaş, kürsüdeki konuşmalara dayanarak bir de konuşma yaptı ve 16 Kasım'da Girne'de gerçekleştirecekleri açık hava toplantısına bölge halkını davet etti.

"SÖYLENMEKTEN VAZGEÇİP ARTIK SÖZÜMÜZÜ SÖYLEYELİM"

Serdar Denktaş, Halk Kürsüsü'nün ayaklanıp Laptalı'nın ayağına gittiğini söyleyerek, "Kendi partisi içerisinde baskı kuran bir hükümet böyle bir oturumda çıkıp konuşanlara nasıl baskı yapmasın. Korku var" diyorsunuz. İnsanımız korktukça korkutanlar güçlenir. Korkmayız be baylar dediğimiz gün korku imparatorluğu yıkılacak. Bunu 2006'ya kadar yıktık. Biz buradan ayrıldığımızda veya ayrılırken herkes anlatacak, herkes bir şeyler söyleyecek. Bu söylenmektir. Söylenmekten vazgeçip artık sözümüzü söyleyelim. Bunun için yeniden ayaklandık. Vatandaş da sesini çıkarsın, vatandaş da artık gücün kendinde olduğunu görsün ve anlasın. Hele hele günü geldiğinde senin kızcığı, senin oğlancığı işe alacağım yalanına yine kanarsanız kimsenin yapacağı bir şey yoktur. Biz bu sözü hiç vermedik. Yapamayacaklarımızın sözünü hiç vermedik" şeklinde konuştu.

Halk Kürsüsü'nü kurma nedenlerini bölge halkının sorunları dinleyerek, sorunlara yönelik çözüm önerilerini anlatmak olarak açıklayan Denktaş, bu sorunları dinleyerek 2009 programlarını hazırladıklarını, şimdi ise yeni programlarını hazırlayabilmek için bu kürsüyü kurduklarını ifade etti.

SATILAMAYAN ZEYTİNLER…

Serdar Denktaş aldığı notlara göre bölge sorunlarından birinin binbir eziyetle yetiştirilen zeytinin satılamaması olduğunu dile getirerek, zeytinin pazarını kooperatifleşme vasıtasıyla bulduracağını anlattı.

İŞSİZLİK SORUNU VE GELECEK KAYGISI…

Bu bölgede de en büyük sorunun işsizlik ve gelecek kaygısı olduğunu gördüğünü kaydeden Denktaş, esas istediklerinin gençleri ricacı, iş dilenen durumdan çıkararak, gençlere iş fırsatı vermek olduğuna vurgu yaptı.

DP Genel Başkanı Denktaş, özel sektörde çalışmanın da iş olduğunun artık kabullenilmesi gerektiğine de işaret ederek şöyle konuştu:

"Dünyanın her yerinde bu böyle. Ben o fırsatı vereceğim. Geliyoruz kitapçığını alın. Benim söyleyeceklerimi dinleyin. Ondan sonra da bu kitapçığı okuyun. Bugünkü koşullarla değerlendirmeyin hiçbir şeyi. Ben size yarını anlatıyorum. Sen taşımacılık mı yapıyorsun, kredi için başvurduğunda nasıl ki devlet Türkiye'den yurt dışından gelen turizm yatırımı yapan, şu yatırımı yapacağım bu yatırımı yapacağım diyene 5 yıl, 10 yıl vergi muafiyeti tanır, aynı vergi muafiyetini ben sana tanıyacağım. Kredini de vereceğim. 2 yıl ödemesiz. Eğer 2. yıldan itibaren yanında 3 tane da vatandaş çalıştırıyorsan ve bana 5. yılın sonunda geldiğinde ben 2 yıl 3 yıl sen bu insanların sosyal sigorta ihtiyat sandığı primlerini de yatırdığını görüyorsam o aldığın kredi devletten sana hibedir. Çünkü sen başarmışsındır ve kendini geliştirmişsindir. Aynı fırsatı bulduğu halde değerlendiremeyen,başaramayan diğeri gelip senin yanında çalışacak beceremiyorsa."

Serdar Denktaş: "İLO YASALARI UYGULANMAYA BAŞLAYACAK"

Özel sektörde çalışmanın dudak arasından çıkmasının da sağlanacağını belirten Denktaş, halen yasal olan olan ama uygulanmayan İLO Yasaları'nın uygulanmaya başlanacağını söyledi.

Kalkınmanın yolunun bu olduğuna işaret eden DP Genel Başkanı Denktaş, "Hizmet üretelim, mal üretelim, sizin de dediğiniz gibi domates üretelim ama bir de salça fabrikası kuralım. Kuralım. Su gelecek bu suyla yeniden insanımız üretime girecek. Peki nereye pazarlayacağız. Esas budur sorun. Buradaki pazar yeterli değil. 300 bin kişilik bir pazar, pazar değil. 40 mil ötemizde ama 75 milyonluk bir pazar var ve biz yıllardan beridir görüşme masasında oturduğumuz için "gelecek yıl çözüm var be arkadaşlar onun için uğraşmayın" denerek, Türkiye pazarına biz girmeyi unuttuk bile. O pazarın açılmasıdır mesele. 75 milyonluk pazarı açtığım an sen ne istersen üret" şeklinde konuştu.

"YAPILAN AŞIRI İSTİHDAMLAR NEDENİYLE DEVLET ESAS GÖREVİNİ YERİNE GETİREMİYOR"

Devlete yapılan aşırı istihdamlar nedeniyle Devletin yapması gereken esas görevi yapamadığının altını çizen Denktaş, "Yapılan partizanca istihdamlardan duyduğunuz rahatsızlığı ifade ediyorsunuz. Devlete aldığımız her kişi ile senin cebinden çalıyorum. Doğrudur sen cebinden 10 lira verip çocuğunu okula gönderemiyorsun. Niçin mi? Devlete o kadar yığdık ki, Devleti o kadar doldurduk ki devlet yapması gereken esas görevi yapamıyor artık. Maalesef bir önceki hükümetin başlattığı bu hükümetin da devam ettirdiği yanlış politikalar ve şikayet ettiğimizde da işaret ettikleri yer nedeniyle bir çok insanımız şimdi sanki Türkiye kötülüğümüzü istermiş gibi bir düşünceye kapıldı. Bu son derece yanlıştır."

"TEK SORUN YASALARIN UYGULANMAMASI VE DENETİMSİZLİK"

Bu memleketin tek sorununun yasaların uygulanmaması ve denetlenmemesi olduğunu vurgulayan DP Genel Başkanı Denktaş, denetleme imkanının olduğuna işaret etti ve bunun yöntemlerini her zaman ortaya koyduklarını kaydetti.

Hep beraber kazanmanın yolunun Türkiye pazarının açılmasıyla mümkün olduğu, bunun talep edilmesi halinde ise pazarın açılacağından hiçbir kuşkusu olmadığı üzerinde duran DP Genel Başkanı Denktaş şöyle konuştu:

"Lütfen şunu kabul edelim. 74'e kadar babalarımız üstüne düşeni yaptı. 74'te Türkiye geldiğinde buraya Kıbrıs Türkü'nü yatağın altında saklanırken bulmadı. Mevzide buldu. Üstümüze düşeni yaptığımız için saygı gördük. 74'ten bu güne kadar ama üzerimize düşeni yapmıyoruz. Vatandaşın burada başlangıçta suçu yoktu. Hükümetlerin bunu yapması gerekirdi, yapmadı. Ürettik ürettiğimizi de sattık Türkiye kapalı ekonomideyken bir dönem. Ondan sonra Türkiye dev adımlarla büyümeye başlarken biz da andillayı koyduk seyrettik sadece. O dönemin hükümetlerinin suçu. Ama oldu."

"DÜZEN DEĞİŞEBİLİR. DP'Lİ DÖNEMLERDE PAKET TARTIŞMASI YAŞANMADI"

Bugünden itibaren o düzenin değişebileceğini, hükümetin üstüne düşeni yaparak, vatandaşlar toparlanıp o yeni gelişmeye ayak uydurmaya başladığında gidip Türkiye'nin kapısı çalındığında ve "Benim desteğe ihtiyacımız var, şu noktada siyasi desteğe ihtiyacım var, şu noktada mali desteğe ihtiyacım var" denilirse Türkiye'nin helal ederek gerekli desteği vereceğini belirtti.

Bakıldığında DP'li dönemlerde ülkede paket tartışmasının yaşanmadığının görüleceğini ifade eden Serdar Denktaş, "Paket tartışması salt bir mali protokol tartışması mı?Değil. Türkiye ile Kuzey Kıbrıs arasındaki ilişkiler tartışmasıdır da. Lütfen biraz daha açık gözle izleyin. Memlekette devletten soğuma, Türkiye ile Kıbrıs'ın arasındaki ilişkilerin zayıflaması bu dönemde hızlandı. Hep beraber karar vereceğiz, evet yapabileceğimiz bir şeyler vardır diye ve kendimize güveneceğiz, o zaman hakikaten adımlar atmaya başlayacağız. Bu adımların ne olduğu var o kitapçığın içinde. Lütfen zahmet edin okuyun. Her söylediğimizi nasıl yapacağız bilir durumdayız. Her söylediğimizin kaynağının nerde olduğunu bulmuş durumdayız. O kaynakları nasıl geliştireceğimizi de biliyoruz. Ama lütfen bir kez olsun güvenin ve inanın. Bu işi başarabileceğimize inanın. Yani UBP-CTP ikilisinin "kim gelirse gelsin bir şey değişmez" yalanını artık kafanızdan atın. Çünkü değişir" dedi.

"DEVLETİN ASLİ GÖREVİ ZAYIF OLANI KORUMAKTIR"

Devletin asli görevinin zayıf olanı korumak, güçsüzün yanında olmak olduğunu da kaydeden Denktaş, "Ama bu beceriksiz hükümet bunu yapmıyor. Bu hükümet yüzünden Türkiye kamuoyunun Kıbrıs hassasiyetini de kaybetmekteyiz. Sen eğer Türkiye'nin karşısına oturduğunda nereye gitmek istediğini bilirsen, elinde programın varsa ve adımlarını da atmışsan sana sadece saygıyla yaklaşırlar" diye konuştu.

DEMOKRAT PARTİ'YE YAPILAN MÜDAHALELER

2006 yılından beridir gerek içten gerek dıştan DP'ye her türlü saldırının yapıldığına da değinen Serdar Denktaş, partinin kapanması beklentisi içinde olanlara nazire, hatta tam aksine sözünden dönmeden, başını da eğmeden dik yürüyüşüne devam ettiğini kaydetti.

DP'nin her geçen gün büyümeye devam ettiğini, parti olarak söyledikleri her şeyin gerçekleştiğini, o yüzden şu anda Türkiye heyetleriyle oturup görüştüklerinde saygıyla dinlendiklerini de sözlerine ekleyen DP Genel Başkanı Denktaş, şöyle devam etti:

"Madem ki dinleniyorum benim de elim boş gitmemeli. Elim dolu gitmeli bu halk adına. Arkadaşlarımın yaptığı hazırlıklar da bunlardır. Hakikaten güzel bir program var ortada. 2009'da da sunduk bunu halkımıza. Eksiğimiz neydi gelip bugünkü gibi anlatmadık. Köydeki Mehmet dayıya o kitapçığın içinde var olan ile kendi hayvanının sayısının kaç olacağını, ne yaparsa geleceğini kazanacağını anlatamadık. Hata bizde. Şimdi başladık bir yıldır dolaşıyoruz. Anlatmaya çalışıyoruz. Anlatırken dinlemeye de çalışıyoruz. Sizin ortaya koyduğunuz tepkilerden bile bizim çıkaracağımız bir takım şeyler vardır buna eminim. İnanın buna. Ama ortaya koyduğumuz her şeyi de bunu yapabilecek miyiz diye on kere tartışıyoruz. Yapabileceksek de yazmışızdır o kitapçığın içerisine."

VATANDAŞLIK SORUNU

Serdar Denktaş konuşmalarda geçen vatandaşlık konusuna da değinerek şunları kaydetti.

"Bu ülkede kurmamız gereken düzen herhangi bir şeyimiz için hakkımızsa eğer, abi dayı aramaya gerek kalmaksızın yazacağımız bir mektupla, göndereceğimiz maille, gidip bireysel olarak başvuracağımız bir yaklaşımla hakkı olanın hakkını alabildiği bir düzendir. 300bin kişi bunu yapabilmeliyiz burada. Kimlik kartı hepimizin aynı. Ama bu ülkede maalesef yıllardır süregelen yaklaşımlarla bizi hep birbirimizle kapıştırdılar. Türkiyeli-Kıbrıslı, işçi-işsiz, Leymosunlu-Baflı, , işveren-emekçi. İşin bir gerçeği var. Hep beraber olmazsak hiçbir şeyiz. Bütün mesele burada. 38 yıldır buradayım der arkadaş, çocukları burada doğmuş vatandaş değil. Bizim ortaya koyduğumuz yaklaşım ki bu, bu kitapçıkta da var. Bir kere burada büyüyen burada doğan çocuklar otomatik olarak vatandaş olacak. 20 yıl önce çalışmaya gelen anne baba daimi ikamet alacak. Anne-babanın çocuklarından tek farkı oy kullanma hakkı olmayacak. Çocuklar bu ülkenin parçasıdır artık. Vatandaşlığın belli ve net bir formatı olacak. Otururken adam kahvede ve yasaya bakar bilecek ki evet ben bu kıstasların içine girerim ve vatandaş olma hakkım vardır. Dayı, abi, amca aramaksızın başvurup alabilmeli. Vatandaş olma mesele değil mesele, mesele o kişiye vatandaş olduğunu da devletin hissettirmesidir. Başka türlü olmaz."

"VATANDAŞLIKLAR KONTROL ALTINA ALINMALI"

Bundan sonra vatandaşlıkların kontrol altında olması gerektiğinin altını çizen Serdar Denktaş, " Ne zamana kadar? Bu ülkede yaşayan insanların belli bir gelir seviyesini aştığı güne kadar. Ben önce vatandaşlık verdiğim insanların hepsine bu ülkede hayatını idame ettirebilecek iş imkanı, aş imkanı, konaklama imkanı sağlayabilmeliyim ki, yeni vatandaş da alabileyim. Başka türlü olmaz" şeklinde konuştu.

"HİZMETİ VATANDAŞIN AYAĞINA GÖTÜRECEĞİZ"

Hizmeti vatandaşın ayağına götürmek için bölgelerde kuracakları ofisler hakkında da Lapta halkına bilgi veren Denktaş, bölge halkının Devlet dairesindeki bir işini halletmek için Girne'ye veya Lefkoşa'ya gitmesine gerek kalmayacağını söyledi.

Bu bölgeden gidip Girne veya Lefkoşa'da çalışan insanların eğitilerek orada görevlendirilmesini sağlayacaklarını ifade eden Serdar Denktaş, bunun ne fayda getireceğini anlattı.

DP Genel Başkanı Denktaş:

"Bir kere gittiğinizde ne oldu Ahmet dayı, ne oldu Mehmet dayı diye seslenen, sizi tanıyan memurla karşılıklı oturacaksınız. Sizden alacağı dilekçeyi Lefkoşa'ya ilk dönemler ta ki otomasyon sağlansın çalışan memurlardan biri götürecek. Bir ayın sonunda elinizdedir yaptığınız başvuru. Olumlu ya da olumsuz."

"BENZİN TASARRUFU OLACAK"

Bu yöntemi hazırlarken esas amaçlarının vatandaşın işlerinin hızlı görülmesini, vatandaşın memnuniyetini sağlamak olduğunu, ancak daha sonra işlemek için Girne ve Lefkoşa'ya giden memurun yıllık benzin harcamalarına kabataslak baktıklarını anlatan Denktaş, yaptıkları araştırma ile bu memurların bölgelerinde çalışmaya başlamasıyla yılda yaklaşık 225 milyar tasarruf edileceğini söyledi.

"BÖYLESİ BİR İMKAN VARKEN NEDEN BENİM HÜKÜMETİM EMEKLİNİN MAAŞINDAN KESİNTİ YAPMAYA ÇALIŞIYOR"

Serdar Denktaş: "Böylesi bir imkan varken neden benim hükümetim emeklinin maaşından kesinti yapmaya çalışıyor. Neden benim hükümetim şimdi yeni işe girecek olana 1300 lira veriyor da üç sene önce giren 1900 liradan başlıyor? Yani dönüp kendi içimize baktığımızda ve biraz iç organizasyonlarımızı düzelttiğimizde bu devletin gencine verecek kredisi da vardır kendi kaynağından. Yatırıma yönlendirecek parası da vardır. Bu bölgelerin içerisinde birçok bölgede kanserojen borulardan su içmek nedeniyle inanılmaz hastalıklara yakalanmaktayız. Bütün onları değiştirecek kaynağı da vardır. Biraz organizasyon. Diyeceksiniz ki siz da bulundunuz hükümetlerde. Doğrudur. Benim başkanlığım dönemimde hep küçük ortak olarak bulunduk. Tüm bu dönemlerde ekonomik istikrarı yakalamayı başardık. Ne zaman hükümetten gitsek bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldık. Yeniden onu onarmaya çalıştık. Korku asla olmadı. İnsanlar rahatlıkla düşüncelerini söyleyebildi."

"TOPLUMSAL OLARAK ÖNEMLİ İŞLERİN ALTINA İMZA ATTIK"

Bireysel olarak vatandaşların işlerini halledememiş olabileceklerini, ancak toplumsal olarak bakıldığında ülkede hakikaten çok önemli işlerin altına imza attıklarını dile getiren Denktaş, "Küçük ortak olmamıza rağmen freni iyi kullandık. Şimdi diyoruz ki dümeni bize verin. Güvenin. Niçin? Hakikaten yapmak istediğimiz şeyler var ve yapılması gereken şeyler var bu ülkede. Çünkü hakikaten bu ülkenin özellikle Türkiye ile ilişiklerinin yeniden olması gereken noktaya ulaşması gerekliliği var. Karşıyla mücadelemiz ancak öyle mümkün olabilir. Artık her şey ekonomiktir. Silahla topla tüfekle hiçbir şey olmaz artık. Ama müthiş bir ekonomik saldırı vardır. O ekonomik saldırıya karşı durabilecek bir ekonomik yapımız ve yaşam kalitesi açısından da en az onlar kadar eşit bir duruma ulaşmamız şarttır."

TÜRKİYE KÖKENLİLERİN RUM TARAFINA GEÇİŞ İZNİ OLMAMASI…

Türkiye kökenli KKTC vatandaşlarının Rum tarafına geçememeleri sorununa da dikkati çeken Serdar Denktaş, bu sorunla kapıların açıldığı günden beri uğraştıklarını belirtti.

Kapının açılması ve kapanmasının zannedildiği kadar kolay bir iş olmadığının altını çizen Denktaş, "Bunun uluslar arası boyutu vardır. Atacağınız o adımın size getireceği eksiler ve artılar vardır. Ticari arabalara biz buraya izin verirken onlar bizim ticari arabalarımızın geçişine izin vermez. Bütün bunların yeniden düzenlenmesi gerekir. Başarabilmemiz için da ama bütün bu istediklerimizi de güçlü bir şekilde o masada oturabilmeliyiz. Şimdi düşünün Denktaş döneminden sonra Talat geldi hep söylediğimiz neydi çözüme ihtiyacımız var. Çözüme muhtacız. Acil çözüm. Bu kadar ihtiyaçlıysan zaten güçlü değilsin, zayıfsın. Halbuki öyle bir noktaya gelmemiz gerekir ki ,Türkiye pazarı o noktada yine çok önemli ,Türkiye ile yapacağımız ticaret ile biz burada kalkınmayı sağladığımız an Rum bizim peşimizden koşacak. Zayıf durumda olan o olacak. Peşimizde koşup gelin bu sorunları çözelim diyen o olacak. Ama bunun için da masadan kalkmamız lazım. Masadan kalkarken da halkın onayına bunu sunmamız lazım. Halk bu kararı vermeli" dedi.

"16 KASIM'DA GİRNE BÖLGESİ İÇİN YAPACAKLARIMIZI ANLATACAĞIZ"

16 Ekim'de Lefke'de gerçekleşen açık hava toplantısında bölgede ne yapacaklarını anlattıklarını, 16 Kasım'da Girne İlçesi'nde ardından da İskele'de ne yapacaklarını tek tek yazılı ve bir taahhüt olarak halkın önüne koyacaklarını ifade eden Denktaş, "Elbette yazarken bir şeyleri hesaplayamadığınız evdeki hesabın çarşıya uymayacağı bir şeyler de çıkabilir. Gayet doğaldır. Ama genelini hayata geçirebilecek miyiz? Evet. Kağıt üzerinde biz hazırız bunu yapabilmeye" diye konuştu.

"HÜKÜMETİ KURMAYA TALİBİZ"

İcraata geçilmesi için hükümeti DP'nin kurması gerektiğine işaret eden DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, bu sefer hükümeti kurmaya talip olduklarını ve halkın bu kararı vermesi halinde üzerlerine düşeni yapacaklarını vurguladı.

"DAĞITTIĞIMIZ KİTAPÇIKLARI OKUYUN"

Lapta halkından dağıtılan kitapçıkları okumasını da isteyen DP Genel Başkanı Denktaş, bundan sonra kendisinin ve ekibinin bölgeyi sık sık ziyaret ederek, sorunlar hakkında bilgi alacağını kaydetti ve eleştiriye de açık olduklarının altını çizdi.

"DEVLETE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ"

Vatandaşın haklı olduğu noktada geri adım atmasını da bildiklerini dile getiren Serdar Denktaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bileceğiniz bir tek şey var. Bizim gidebileceğimiz başka bir yer yok. Bu devlete sahip çıkmak zorundayız. İyi yönetmediğimiz hatta şu anda hiç yönetmediğimiz bu devlete hepimizin ihtiyacı vardır. Geleceğimizin en önemli teminatıdır bu devlet. İyi de yönetirsek hele, göreceğiz ki hep beraber sarıldığımız bu devlet bizi kucaklayabilecektir. Hepimizi. Yeterince büyüktür şu anki nüfus için. Yeterince imkana da sahiptir. Hele 75 milyonluk pazarı da kullanabildiğimiz an bu ülkede fazlasıyla geçimimizi sağlayacak, zengin olmamızı sağlayacak imkanlar da vardır. Yeter ki çalışalım üstümüze düşeni yapalım. Asla ve asla yaşadığımız zorluk ne isterse olsun Türkiye var, Türkiye'deki şu parti iktidardadır diye yaşarız bunları yanlışına düşmeyin. Ne yaşıyorsak kendimiz yapıyoruz. Hangi beceriksizliğimiz varsa bu talimat Türkiye'den gelmiyor, buradaki hükümetlerin beceriksizliği nedeniyle yaşanıyor. Geçmişte yaşananlarda bizim de payımıza düşen varsa biz onu üstümüze aldık zaten. O sorumluluktan kaçmadık. Ama geçmiş yanlışımızı da görerek geleceğimizi de oluşturmak için doğru kararları almaktayız şimdi. Geçmiş yanlışlarımızı "tecrübe" olarak kullanıyoruz. Buna halkımızın da biraz itibar etmesini de beklerim. Hepinize çok teşekkür ederim. Anlatacağımız söyleyeceğimiz daha çok şey var. 16 Kasım'da bunları anlatacağız. Hepinizi oraya bekliyoruz."

DP YETKİLİLERİ AYRICA İNCESU, ILGAZ VE MALATYA'YI ZİYARET ETTİ

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş ve beraberindeki heyet aynı akşam İncesu, Ilgaz ve Malatya'yı da ziyaret etti.

Ziyareti sırasında bölgenin muhtarları ve bölge sakinleriyle görüşerek, bölge ve bölge halkının sıkıntıları hakkında bilgi alan DP Genel Başkanı Denktaş ve beraberindeki heyet, bölge sakinlerini 16 Kasım'da gerçekleştirilecek olan şölen ve açık hava toplantısına davet etti.

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş ziyaret sırasında yaptığı konuşmasında, ziyareti sohbet etmek, sohbet ederken de sorunların kökünü ne kapsıyor onu anlamak, vatandaşların sorduğu soruları cevaplamak ve 16 Kasım'da gerçekleştirecekleri toplantıda da bölgede yaptıkları ve yapacakları geziler sonucunda elde ettikleri görüşlerle bölgede yapacaklarını anlatacakları kaydetti.

Heyet, İncesu'da ayrıca Yeşiltepe Muhtarı ile de görüşerek, bölge ve bölge sakinlerinin sıkıntıları hakkında bilgi aldı.

Ziyaretler sırasında konuşan Muhtarlar ve bölge sakinleri özellikle belediyeye bağlanmaktan duydukları memnuniyetsizliği DP heyetine aktardı.

ILGAZ ZİYARETİ

Ilgaz Muhtarı Reşat Kuvvet ve köy sakinleri yaptıkları konuşmalarda, Ilgaz'ı Karmi'ye bağlayan yeni mahallenin asfaltlanmamasından yaşadıkları sıkıntıyı, belediyeye bağlanmaktan duydukları memnuniyetsizliği, işsizlik sorununu, muhtarlık binasının olmamasını, Ormanlık sahada olan zeytinlerin kendilerine uzun süreliğine değil de sadece 1 yıllığına kiralanmasına olan tepkilerini ve ev yapacak arsanın kendilerine sağlanmamasından yaşadıkları sıkıntıyı dile getirdiler.

ILGAZ MUHTARI REŞAT KUVVET VE BÖLGE SAKİNLERİ: "YENİ MAHALLENİN ASFALTLANMASINI İSTİYORUZ"

Ilgaz'ı Karmi'ye bağlayan yolun asfaltlanmasını senelerdir beklediklerini anlatan muhtar ve bölge sakinleri, kendilerini yazın tozdan, kışın da çamurdan koruyamadıklarını ifade ettiler.

Yıllardır "çalışmalar yapılıyor" denilerek bekletildiklerini kaydeden köylüler, "Belediyeye bağlanmadan önce TC Yardım Heyeti yolları yaptı. Bu bahsettiğimiz yeni mahalleyi de belediye yapar diye umduk ama zor. Belediye kendi kendine zor yeter" şeklinde konuştular.

ILGAZ HALKI BELEDİYEYE BAĞLANMAKTAN MEMNUN DEĞİL

Belediyeye bağlanmaktan duydukları memnuniyetsizliği de heyetle paylaşan Kuvvet ve köy sakinleri, "Bizi tek başımıza bıraksalar, biz kendi kendimize yeteriz. Buranın nüfusunun çoğu yabancıdır. Belediye sadece emlak vergilerini alsın, hiçbir hizmet vermesin gerisini bize bıraksın diye Belediyeye teklif götürmüştük. Olmadı. Bırakmadı. Güzel bir geliri var tabi bırakmaz" diye konuştu.

Köy halkı, hayatlarından memnun olmadıklarını, işsizlik yüzünden evlerine ekmek götüremediklerini de belirtti.

MUHTAR KUVVET: "OKUL BİNASININ MUHTARLIK OLMASINI TALEP ETTİK. OLMADI"

Ilgaz Muhtarı Reşat Kuvvet, okul binasını muhtarlık olarak talep ettiklerini, ancak kabul edilmediğini, okulun ise bakımsızlıktan yıkılmak üzere olduğunu ifade etti.

"ZEYTİN AĞAÇLARININ BİZE 1 YILLIĞINA KİRALANMASI ÇOK YETERSİZ"

Ormanlık sahada olan zeytinlerin kendilerine uzun süreliğine kiralanmasını Orman Dairesi'nden talep ettiklerini, ancak Daire'nin sadece bir yıllığına zeytin ağaçlarını kiralamak istediğini kaydeden köy sakinleri, bir yılda verimli ürün elde etmenin mümkün olmadığını, ancak 5 yılda verimli ürün alabileceklerini, bu nedenle de kimsenin bir yıllığına bu ağaçları kiralamadığını ifade etti.

"EV YAPABİLECEK ARSA İSTİYORUZ"

Evleri olmayan, küçük bir odada yaşamını sürdürmeye çalışan bazı köy sakinleri ise, kendilerine arsa verilmesi halinde imkanları çerçevesinde ev yapabileceklerini söylediler ve yetkililerden bu seslerini duymasını istediler.

"MERHUM KURUCU CUMHURBAŞKANI RAUF R. DENKTAŞ KALBİMİZDE"

Son olarak Merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş'a olan özlemlerini dile getiren Ilgazlılar şöyle konuştular: "Onu saygı ve rahmetle anıyoruz. O bizi hiç yalnız bırakmazdı. O hep kalbimizde yaşayacak"

ILGAZ'IN ARDINDAN İNCESU-MALATYA

Malatya ziyareti sırasında konuşan Malatya-İncesu Muhtarı Sakine Erdemsiz ise, belediye ile yaşadıkları sıkıntıları aktardı.

Malatya-İncesu köyünün Şelale Bölgesi'ndeki dere yatağına Alsancak Belediyesi tarafından yol genişletme bahanesiyle yaklaşık iki yıldır dökülen çöpleri yaptıkları protesto eylemi sayesinde toplattıklarını, ancak bu toplatmanın yetersiz olduğunu dile getiren Erdemsiz, bu yerin temizletilmesi gerektiğine işaret etti.

ERDEMSİZ: "ALSANCAK BELEDİYESİ'NE BAĞLANMAKTAN MEMNUN DEĞİLİZ"

Çöplerin tam anlamıyla temizlenmemesi nedeniyle sivrisinek, yılan ve farelerin çoğaldığına dikkati çeken Erdemsiz, su ve derenin çok kirlendiğini de kaydetti.

Alsancak Belediyesi'ne bağlanmaktan kesinlikle memnun olmadıklarını da vurgulayan Muhtar Erdemsiz, "Yollarımız çok berbat, su sorunu ayrı. Kendi suyumuzu parayla alıyoruz, ama yaz gelince onu da göremiyoruz. Sayaçlar boşa dönüyor, bu yüzden faturalar çok yüklü. Aydınlatmalar çok zayıf" şeklinde konuştu.

MUHTARLIK BİNASI...

Muhtarlık binası olacak okulun Eğitim Bakanlığı tarafından henüz boşaltılmadığını da ifade eden Erdemsiz, 2 yıldır boşaltılmasını beklediğini belirtti.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.