İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

Çakıcı çok sert: "Davutoğlu'nun partisi Halkın Partisi bize değişimden bahsediyor"

Çakıcı çok sert: "Davutoğlu'nun partisi Halkın Partisi bize değişimden bahsediyor"

<p>Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP) ile Birleşik Kıbrıs Partisi'nin (BKP) oluşturduğu Değişim ve Kurtuluş İttifakı'nın seçim çalışmaları kapsamında aday tanıtım şöleni başladı.</p>

Yayın Tarihi: 22/12/17 19:45
okuma süresi: 11 dak.
Çakıcı çok sert: "Davutoğlu'nun partisi Halkın Partisi bize değişimden bahsediyor"
A- A A+
Kıbrıs Postası - Cansu Yarışan

Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP) ile Birleşik Kıbrıs Partisi'nin (BKP) oluşturduğu Değişim ve Kurtuluş İttifakı'nın seçim çalışmaları kapsamında aday tanıtım şöleni başladı.

YDÜ Kütüphane 4. salonunda saat 19.30'da başlayan şölende SOS müzik grubu sahne aldı ve sevilen şarkılarını seslendirmeye başladı.

Konuşmaların ardından aday tanıtımının başlaması bekleniyor.

İZCAN

BKP Genel Başkanı İzzet İzcan şunları söyledi:

"Ülkenin her yanından aramızda olan yiğit kardeşlerim hoş geldiniz. Biz bu yola ülkemize hizmet etmek, vatanımıza, çocuklarımıza sahip çıkmak için çıktık ve bir araya geldik. Ülkemiz, sizin için bir araya geldik. Balonlar oynayan çocuklar için bir araya geldik. Ne de iyi etmişiz bir araya gelmekle… Gücümüzü birleştirdik. İstedikleri kadar anket yapsınlar, manipülasyon yapsınlar, TKP-YG BKP İttifakı bu parlamentoya gümbür gümbür girecektir. Bugün iktidarda olanlar yolsuzluk batağına batmıştır. Vatandaşlarımız geçim sıkıntısı çekerken Başbakan Özgürgün milyon dolarlarının hesabını veremiyor, açıklama yapamıyor, işledim kazandım diyemiyor, çaldım çırptım demiyor. Boynumuzun borcu olsun onu mahkemeye taşımak, yetimin hakkını yiyenlerden hesap sormak. Bunun için geliyoruz. Her gittiğimiz yerde sevgi ve saygıyla karşılaşıyoruz. Bu yola emekçilerin, çalışanların, işçilerin, köylülerin, üreticilerin geleceği için çıktık. Yeniden yürütmesi için, kooperatiflerin açılması için bu kavgayı veriyoruz. Bu manifestomuzda üreticiler için Faiz Yasası var, kooperatifçilik var, kurumlara, KİT'lere sahip çıkma var. Tam anlamıyla halktan, haktan, adaletten yana bir manifestoyla halkımızdan destek istiyoruz. Yolumuz emekten yana olanların yoludur. Çalan çırpanların değil. Halkın yüzde 55'i yokluk sınırında yaşıyor. İşsizlik, yoksulluk hat safhada. Ama küçük bir azınlık, yüzde 15 hayat sürüyor. İktidardaki partiler zenginin, güçlünün, hırsızların, yolsuzların partisidir. Ama onları oradan uzaklaştırmak borcumuzun borcu olsun.

Gençlerin yüzde 36'sı işsiz. Ücretler düşük, Göç Yasası uygulamada. Eşit işe eşit ücret yok. Toplumun böğrüne oturdular inmiyorlar. Saltanatlarını sürdürmek istiyorlar. Binbir entrikayla bu düzenin devamını sağlamak istiyorlar. Bu düzeni yıkacağız, yerine adalet, eşitlik, özgürlükten yana yeni bir düzen kuracağız. Birlikte kurtulacağız.

Kendi polisimizi de, askerimizi de, ekonomimizi de, Merkez Bankamızı da biz yöneteceğiz. Bunu halkımız için yerine getireceğiz. Bizim ekonomik paketlere, dayatmalara ihtiyacımız yok. Özelleştirme adı altında Ercan'da olduğu gibi diğer kurumlarımızın da elimizden alınmasını, bir avuç hırsızın, siyasetçinin şişmanlamasını asla kabul etmeyeceğiz.

Barış istiyoruz. Neden? Çünkü yurdumuzu çok seviyoruz. Çocuklarımızı, vatanımızı çok seviyoruz. Kimsenin bir kez daha ağlamamasını istiyoruz. Genç kızların dul kalmamasını, çocukların anasız babasız kalmamasını istiyoruz. Sonuna kadar barış, federal çözüm, iki bölgeliliği savunacaktır. Biz çözüm karşıtlarının karşısında kararlı durmaya devam edeceğiz. O yüzden çözüm sürecinin yeniden başlamasını, güven yaratıcı önlemleri, Maraş'ın güvenlik konseyi kararları uyarınca açılmasını, ambargoların kalkmasını, Mağusa Limanı'nın açılmasını destekliyoruz. Bunlar barış politikalarıyla olur. Bu ülkeyi yiyip yutanlar, bizi bu kötü şartlarda yaşamaya mahkum edenler bunu istemiyorlar. Barış, özgürlük ve emek tüm insanlığın temel değerleridir ve bu değerleri savunmaya ve bir araya gelmeye devam edeceğiz.

Bütün manipülasyonlarına, yalanlarına, engellemelerine, algı operasyonlarına rağmen biz güçlüyüz ve gücümüz günden güne artıyor. Bugünden itibaren artık evde oturmak yok. Zaten oturmuyoruz ama karıncalar gibi çalışacağız. Kapı kapı gezmeye, insanlarımızla kucaklaşmaya devam edeceğiz. TKP YG-BKP ittifakının, logonun altına mühür istemeye devam edeceğiz. Çünkü halkın verdiği mühürle, güçle yürüyeceğiz ve bu hırsızlardan, yolsuzlardan hesap soracağız. 7 Ocak günü en güzel, en temiz elbiselerimizi giyeceğiz, bayram yerine gider gibi gideceğiz. Sol elimize mührü alıp hiç korkmadan, çekinmeden ak güvercinin üstüne, TKP YG-BKP ittifakına mührü vuracağız".

ÇAKICI

TKP YG Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çakıcı ise şöyle konuştu:

"Biliyor musunuz, Kıbrıs Türk halkı bu gece bizi dinliyor. En az dört TV bizi dinliyor. Bütün Kıbrıs Türk halkının yüreği bu salonda atıyor. Bize soruyorlar; evet korkuyorlar bizden. UBP'si, DP'si, CTP'si hepsi birleşti. Hepsi bizi kötü göstermeye çalışıyor, bize saldırıyor. Her tarafta billboardları, parayı döktüler meydana. Her tarafta para var. En büyük destekçileri bu ülkenin kanını emenler. Kıbrıs Türk halkını yenemeyecekler. Yürüyün!

Bizde para olmayabilir. Bizde yürek var. Hepsi birleşmiş, karşımıza dikilmişler. TV'leriyle birlikte bizi kamuoyu araştırmalarında kötü göstermeye çalışıyor. En son araştırmalar TKP YG'nin kilit parti olduğunu gösterdi. İktidara yürüyoruz, yürüyün arkadaşlar. Nafiledir artık, engelleyemezler bizi, bitti… Vatanı geziyorum, çarşıyı geziyorum, dolaşıyoruz arkadaşlarla beraber. İnsanlar yolda bize, 'Size destek olacağız, biz artık değişim, değiştirmek istiyoruz' diyorlar. Hırsızlığı, talanı, adaletsizliği değiştirmek istiyorlar. Aslında yürekleri değişim atıyor. İşte ittifak. İşte beraberlik. Bir tarafta CTP'den gelenlerin gerçek yüzü, Sonay Adem gibi arkadaşlar… Yürü Sonay Adem! Bir tarafta merkezden gelen Tözün Hoca gibi değerli arkadaşlar. Yürü hocam yürü! Bir tarafta BKP'li kardeşlerim. Yürüyün arkadaşlar yürüyün. Her tarafta Kıbrıs Türk halkı birleşti. Hep beraber yürüyoruz. Bizden şikayetçiler. Kıbrıs Türk halkını aptal yerine koymaya çalışıyorlar. Hırsızlık, soygun düzeninin devamı için mi?

Onlar umrumda değil, yıllardır iktidardalar. Şimdi gelelim UBP'ye… Bunlara bakın bir gazetenin manşetinde; tarikatla ittifak yaptığına dair iddia var. 70 dönüm araziyi bir tarikata peşkeş çekti. Yaptığı işe bakın arkadaşlar. Üniversite izinleri, her birinin milyon dolar izni… Her bir araziyi birilerine, ailelerine, kendilerine veriyorlar. Bir tarafta bakıyorsunuz milyon dolar hesaplarında her birinin paraları var. Gençlerimiz geliyorlar, eziliyorlar, para vermeye çalışıyorlar, üniversitede eğitim almaya çalışıyorlar… 2-3 çocuğunuz varsa para ödeyemezsiniz. Herkes duysun; bileceksiniz ki her tarafta tam 30 tane üniversite izni, 20 tane de üniversite var. 3 bin Kıbrıslı Türk genç vatandaş her bir üniversiteye 200 kişi düşer. Yok mu ücretsiz eğitim? İlle ücret mi ödemek lazım? TKP YG döneminde üniversiteler yurttaşlarım için ücretsiz olacak.

Maskaralık yok artık. Yalan da yok. Sosyal konut projesi önerdik, yapamazsınız dediler. Sanki Kıbrıs'ta ilk defa sosyal konut projesi yapılıyor. Projeyi yaptık, Türkiye'deki müteahhitlerle konuştuk, projeyi yolladılar, sanki lüks bir şey söylüyorum. Sanılıyor ki önerilerin hepsi yalandır. KTMB ile görüştüm, Türkiye'de müteahhitlerle, TOKİ ile görüştük. Hesap yaptık. 20 yıllık bir krediyle faizlere de devlet kefil olma şartıyla kredi bulunabilirse maliyetini bizim müteahhitlerimize sorduk: 80 milyon TL dediler. 2+1. Çok az dedi bazıları. Araziyi, elektrik, su, yolu devlet verecek. İhtiyacı olan insanlarımız için kendi müteahhitlerimiz 80 milyon TL ve 40 milyon TL de faiziyle 120 milyon TL yapıyor. Sanki imkansız vaatmiş gibi gösteriyorlar. Bunlar yapılabilecekken neden hükümetler yapmıyor? Büyük gazino otelleri, büyük şirketlerin çok büyük vergi muafiyetleri var. Esnaf, orta direk vergisini ödüyor.

1.5 milyar lira bu büyük yatırımların turizmde getirisi var. Yüzde 20'sini vermelerini bırakın yüzde 10'u bile 150 milyon TL eder. Bu para Türkiye'den maaşlar için aldığımız yardımdır. Biz bunu alsak ayakları üzerinde duran bir ekonomi yaratabileceğiz. Kıbrıs Türk halkı onuruyla, gururuyla yaşayacak. Birileri Maldiv adaları yapıyor denizin ortasına, benim vatandaşım 200 lira elektrik borcunu ödeyemiyor. Surlariçi'nde, Mağusa'da, Lefke'de yaşayan insanlarım 300 TL elektrik ödeyemediklerinde elektrikleri kesiliyor. Böyle çökmüş düzen olmaz olsun.

Bunlar milyonlar kazanıyor. Çok büyük bir çiftçi bana selam vermedi. Çünkü biliyor ne söylediğimi. Küçük-orta hayvancı ve çiftçiler batarken birkaç aile zenginliyor. Çiftçilikte zenginlik sınırı yapacağız. Petrol ticareti yapan adama mazot yardımı yapmayacağız. Sen zenginsin, 1-2 milyon TL destek alamazsın. Tarım reformu gerçekleşecek ve bunlar küçük-orta çiftçiye daha iyi bir yaşam için verilecek. Her eve bir maaş dedim, sanki suçluymuşum gibi davrandılar. Herkese işsizlik parası bile demedim. Avrupa'da, İngiltere'de bu var. Her evde hiç kimse aç kalmasın dedim. Çok mu zor anlaşılıyor bu? Bir insan çalışıyorsa ama işsiz kalıyorsa ve insanların evine aş girmiyorsa, biz sosyal devletiz; işsizlik parası vereceğiz. Ama kimden keseceğiz? 40 yıldır bu düzenin kanını emenlerden.

Halkın Partisi'ne bakın yeni diye çıktı ortaya. UBP'nin yeni dönem çocukları yeni parti kurdu. Ne Ercan'dan bahsediyorlar, ne vergi ne tarım reformundan bahsediyorlar. Davutoğlu'nun partisi olarak çıkan bu HP bize değişimden bahsediyor".

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.