İÇ HABERLER
okuma süresi: 18 dak.

Özgürgün: "Bunlar anavatan Türkiye ile 24 saat kriz yaşamayı, ülkeye kriz yaşatmayı bilir"

Özgürgün: "Bunlar anavatan Türkiye ile 24 saat kriz yaşamayı, ülkeye kriz yaşatmayı bilir"

Ulusal Birlik Partisi, yarın yapılacak olan erken genel seçim öncesinde son mitingini Başkent Lefkoşa'da gerçekleştirdi.

Yayın Tarihi: 06/01/18 15:35
okuma süresi: 18 dak.
Özgürgün: "Bunlar anavatan Türkiye ile 24 saat kriz yaşamayı, ülkeye kriz yaşatmayı bilir"
A- A A+
Kıbrıs Postası

Ulusal Birlik Partisi (UBP), 2018 Erken Genel Seçimleri'nden önce son mitingini bugün Lefkoşa'da Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirdi.

UBP'nin büyük mitingi ülkenin yerli sanatçısı Örge Volkan konseri ile başladı. Partililer ellerinde bayraklarla spor salonunu doldururken kitle 'tek başına iktidara' şarkısı ile coştu. Miting, Emre Altuğ konseri ile devam etti.

EROĞLU SALONA GELDİ

UBP Onursal Başkanı 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu miting alanına giriş yaptı. Partililer Eroğlu'nu coşkuyla karşıladı.

UBP'LİLER BAŞBAKAN ÖZGÜRGÜN'Ü BÜYÜK COŞKUYLA KARŞILADI

UBP Onursal Başkanı Eroğlu'nun ardından UBP Genel Başkanı ve Başbakan Hüseyin Özgürgün salona girdi. Özgürgün yoğun tezahüratlar altında salondaki yerini aldı.

EROĞLU KONUŞTU: "KARAR SİZDE, MÜHÜR ELİNİZDE... AKŞAMA GÜNEŞ SANDIKLARI PATLATACAK"

Derviş Eroğlu, konuşmasında şunları söyledi:

"Bu salonda yıllarca sizlerle birlikte oldum. 1975'te başlayan UBP maceram, hala devam ediyor. Bugün onursal başkanınız olarak sizlere hitap etmekten onur duyuyorum.

Salonu doldurduk. Ama marifet yarın kurulacak sandıkları doldurmaktır. Yarın sandıkları doldurmaya var mısınız? Ben konuşmamı bitirdim öyleyse… Akşama güneş sandıkları patlatacak.

"SEÇİME KATILIMI YÜZDE 50-60'LARDA İSTEMİYORUZ"

Günler çok çabuk geçiyor. Göz açıp kapayıncaya kadar 7 Ocak'a geldik. Bugün de yarın da çok çalışmamız lazım. Yarın Pazar… Sandıklar kurulacak. Bilir misiniz UBP ne zaman tek başına iktidarı yakaladı? Ne zaman ki vatandaşlarımız, üyelerimiz sandığa hücum etti, oy kullanan insan sayısı yüzde 75-80'lere vardı, o zaman tek başına iktidar çıktı. Öyle %50-60 istemiyoruz. Komşularınızı, dostlarınızı sandığa taşıyacaksınız. Öğlen yemeğini yiyelim, piknikten dönelim, akşam yemeğinden sonra gidelim derseniz vakit dolar.

"UBP'SİZ KKTC OLMAZ"

Yarın akşam çok uzakta değil. UBP'nin zaferini kutlamak için 48 saat de kaldı diyemiyorum. UBP, bu ülkede iktidar olma mecburiyetini, KKTC'nin yaşatılması, KKTC halkının huzur ve güven içinde yaşaması, anavatanla olan ilişkilerin çok sıcak şekilde devam edebilmesi için, program ve projeleri uygulayıp KKTC'yi daha da ileriye taşıması için UBP'siz bir KKTC olamaz.

"DEVLETİN KURULUŞUNA İNANMAYANLAR BU DEVLETİ YAŞATAMAZ"

Dış dünya yine baskı kuracak. Müzakereler neden yapılır? Anlaşmak için. 1968'de başladı, anlaşma oldu mu, olmadı. Rumların neden anlaşma istemediklerini anlamak istemediklerini habire müzakere, barış, çözüm diyorlar. Yıllardır bunun için çalışılıyor, Rum tarafı anlaşmalara yanaşmıyor, masadan kaçıyor. Rumlar bizimle Kıbrıs Cumhuriyeti azınlığı olursak ancak anlaşmaya varabilir. Rumlar bizden çaldığı ve dünyaya kabullendirdiği KC'yi bırakmak istemezler. Hem BM, hem AB üyesi, neden bıraksın. Bizimle müzakere masasında zaman kaybedilmesine izin vermemek için Kıbrıs Türk halkı şunu iyi bilmeli: Rum'un azınlığı olmadığımız sürece Rum bizimle anlaşmaz. Esas akıllarında olan KC olacak, ben azınlığı olacağım. Bu mümkün mü? Değil. Tarihe şaka olsun diye bu devleti kurmadım. Bu devleti yaşatacak mıyız? Bu devletin kuruluşuna inanmayanlar yaşatamaz. Biz yaşatırız. Önümüzdeki günleri bilelim.

"1571'DEN BERİ KIBRIS'IN SAHİBİYDİK"

Ben Cumhurbaşkanı iken Hristofyas'la zirve toplantıları yaptım. Doğalgazda senin olduğun kadar benim de hakkım vardır, hayır, devlet benim, başlayacağım dedi. Biz de TC Başbakanı ile kıta sahanlığı sınırlandırma anlaşması yaptım. Ertesi gün hükümetimiz Türk Petrolleri A.O ile bizim adımıza KKTC'nin karasularında doğalgaz arama yetkisi verdi ve devam ediyor. Şimdi 6. Bölgede aramalara devam edecekler. Bizim Türkiye ile yaptığımız anlaşma yürürlüktedir. Doğalgaz arama platformu aldık, kazacağız. Kıbrıs Rumların eline yarısı sonradan geçti. Halbuki biz 1571'den beri Kıbrıs'ın sahibiydik.

"ANAVATANSIZ KKTC OLMAZ"

Devletimize, hükümetimize, partimize sahip çıkıp anavatanla ilişkilerimize sarılacağız. Türkiye bizim anavatanımız. Filistin'i Yahudi eziyor Müslüman devletlerin ortasında. Anavatanı yok. Biz de aynı akıbete uğradık ama anavatanımız gelip bizi kurtardı. Bizim şansımız budur. Anavatansız KKTC olmaz. İki kardeş ülke ilişkilerimizi destekleyeceğiz. UBP ile yola devam edeceğiz.

Gençler, çok güzel bir söz var: Bugünü kavramak için dünü bilmek gerekir. Gençler size söylüyorum. Dünü bilmeniz gerekir. Ama unutmayın ki bugün dünün içinden, yarın da bugünün içinden geçer. UBP'nin iktidara geldiği günden beri bu ülkede yapılanları, gelişmeleri, KKTC gerçekleşene kadar verdiğimiz mücadeleleri bilecek ve geçmişinizle övüneceksiniz. Çünkü bir devlet kolay kurulmaz. Bu mücadeleyi veren abileriniz olan bizleriz, yarınlarda da bu devleti devam ettirecek olan sizsiniz. Geçmişimiz parlak, bugünlerimiz aydınlık, yarınlarımız daha aydınlık olacak.

"23 SENE PARTİ BAŞKANLIĞI YAPTIM, HİÇBİR ZAMAN LİSTE ÇIKARMADIM. DEDİKODU YOK"

Yol haritamız var, projelerimiz var, uygulamalarımız var. Bu güzelliklerin devam etmesi için Güneş'e evet, tercihinizi yaparsınız… Ben siyasi hayatımda 23 sene parti başkanlığı yaptım, hiçbir zaman liste çıkarmadım, liste yapmadım. Bugün duyuyorum ki ismim etrafında bazı sözler söyleniyor, kesin olarak inanmayınız. Seçime giderken dedikodular, dürtüler olur, insanları birbirine düşürme gayretinde olanlar olur. Dedikodu yok, sandığa gideceğiz, mührü vuracağız, istediğimiz kişileri tercih edeceğiz.

"BİZDE İNSANLARI UYUTMAK YOK"

UBP ki ben yıllarca başkanlık ettim, ne yaptığını ve ne yapacağını bilen bir partidir. Bir parti program, projeleriyle hayatını sürdürebilir. Programsız bir parti olamaz. Moda oldu, değişim derler. Değişim nedir, plan, proje ve kadro demektir. Bunlar olmadan değişimden bahsedenleri ciddiye almayın. 1985'te başbakan olduğumda 86'da meclise iki yasa götürdüm. Birisi üniversite, diğeri turizm teşvik yasası. Bu memlekette üniversite olmaz diyenler oy vermedi. Bugün 100 binden fazla öğrencimiz, 15-20 civarı üniversitemiz vardır. Projelerle halkın karşısına çıkmak başkadır, ben yaparım ederim diye insanları uyutmak başkadır. Bizde insanları uyutmak yok, devlete sahip çıkmak, icraat yapmak, devleti yaşatmak var.

Seçim bildirgelerinde yazılanların uygulanması için tekrar UBP'yi hükümete taşıyacak mısınız? Öyleyse sevgili kardeşlerim birlik beraberlik içinde hareket etmek lazım. Bir olalım, bir yumruk gibi hareket edelim ve UBP'nin tek başına iktidarını gerçekleştirelim. Karar sizde, mühür elinizde".

ÖZGÜRGÜN: "SEÇİM, MİLLETVEKİLİ SEÇİMİNİN ÖTESİNDE, BİR ANAHTAR HALİNE GELİYOR"

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Hüseyin Özgürgün, coşkulu kalabalığa hitap etti. Özgürgün konuşmasında şunları söyledi:

"Bu vatanın havasına suyuna, taşına toprağına binlerce can feda edenler, bu topraklarda kendi kendimizi yönetme hakkımız var diyerek canları pahasına devlet kuranlar, hoş geldiniz. Göklerde dalgalanan bayraklarımız inmesin, çocuklar esaret nedir bilmesin, çocuklar özgür ve hür yaşasın diye, gençlerine cumhuriyet armağan eden ana-babalar, hoş geldiniz. Cumhuriyetimizi yaşatmaya, geiştirmeye, kalkındırmaya, çağdaş, eğitimli, her alanda dünya ile yarışmaya hazır gençlerimiz; siz de hoş geldiniz.

Sevdamız, işimiz bu seçimde zafer kazanmak. Çevremizdeki tüm ülkelerde karışıklıklar devam ediyor. Savaşlar yüzünden perişan olmuş halklar var etrafımızda. Ortadoğuyu da karıştırıp duruyorlar. Petrol ve çıkar savaşları, mezhep savaşları bölgemizi ateş çemberine çevirmiş ortam mevcut. Ama böylesi olayların yaşandığı bir bölgenin tam da ortasında bulunan Kıbrıs'ta 74'e kadar bunları yaşadık. Bu seçim böyle olayların yaşandığı bir döneme denk geliyor. Ayrıca 50 yıldır devam eden Kıbrıs sorununun ve mevcut parametrelerle hiçbir yere gidemeyen, Crans Montana'da çöken, yeni bir Guterres çerçevesinin getirilmeye çalışıldığı, iç ve dış odakların harekete geçtiği bir döneme denk geliyor. Ülkemizin kalkınması, gelişmesi, refahının yükseltilmesi için projelerin ivedilikle hayata geçirilmesi gereken bir döneme denk geliyor. Bu seçimleri artık bir milletvekili seçiminin ötesinde ve öneminde bir hale geliyor, bir kapı aralayacak bir anahtar haline geliyor.

"KİMSENİN KIBRIS TÜRK HALKININ BİR 50 YILINI DAHA ÇALMAYA HAKKI YOKTUR"

Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyon, ambargo ve uluslararası temasların önündeki haksız engellerin kaldırılmasının zamanı geldi de geçiyor bile. Kıbrıs sorununda iki devlet arasında iyi komşuluk ve karşılıklı anlayış içinde, daha gerçekçi bir zeminde ele alınması için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gereken bir dönemdeyiz. Bu yolun belirlenebilmesi için UBP'nin iktidarda olması şarttır. Herhangi bir görüşme süreci başlayacaksa bunun ucu kapalı, kısa süreli ve sonuç odaklı olması en ısrarcı olacağımız konudur. Kimse Kıbrıs Türk halkının bir 50 yılını daha da çalmaya hakkı yoktur. Egemenliğimiz, eşitliğimiz, haklarımız, anavatanın etkin ve fiili garantisi, Türk askerinin varlığı ve güvenliğimizden asla vazgeçmeyeceğimizi herkes bilmelidir.

SENDİKANIN SINAVINDAN GEÇEN PARTİLER...

UBP, Kıbrıs Türk halkının mücadelesi sonucunda kurulmuş bir partidir. Bu düşüncelerimizin farkında olanlar hemn konulmaya başladılar. Bir sendika çıkmış, CTP, TDP ve HP bizim sınavımızdan geçti diyor. Neymiş bu sendikanın hayali, neymiş bu sınav? Birleşik Kıbrıs. Nasıl başaracaklarmış bunu? Garantiler ve Türk askerinin adadaki varlığından vazgeçerek yapacakmış. Bu partilere oy verin bizim sınavımızdan geçti ne demek? Bu düşünceleri kabul ettiler demek. Güney Başkanlık seçimlerinde Anastasiadis size çağrıda bulunuyor ve Kırbıs Türk seçmeni çözümcü güçlere oy versin diyor. Bu güçler kim? Türk askerinin adadan ayrılması, garantilerin terk edilmesi ve Türklere vermemek üzere kasalarında kilitledikleri o haritalara oy verecek bir hükümet istiyorlar. Garantilerin ortadan kaldırılması, Türk askerinin adadan çıkarılması, topraklarımızın yarısını Rum'a vermek için tezgahlanan bu oyuna gelecek miyiz? Oylarımızı bölüp böyle bir hükümete izin vermeyeceğiz!

"HEM BUNLARI HEM HAYALLERİNİ SANDIĞA GÖMECEĞİZ"

42 yıldır bu oyuna gelmediğimiz için UBP'ye habire saldırıyorlar. Ama UBP dimdik ayakta. Meydanlarda, sokaklarda, her tarafta. Yarın sandık başına bu hayallerini yıkmak için gideceğiz. Planlarını, oyunlarını hep beraber bozacağız. Yarın Güneş'e vuracağız, hem bunları hem hayallerini sandığa gömeceğiz.

Biz bu topraklarda var olduğumuz sürece, anavatanın etkin ve fiili garantisinin sona ermesine, Türk askerinin çekilmesine, topraklarımızın yarısının Rumlara verilmesine, eşitlik, hak ve devletimizden vazgeçilmesine 42 yıldır asla izin vermedik, vermeyeceğiz çünkü bizim tarihi bir görevimiz var. Kıbrıs Türk halkının var oluş ve özgürlük mücadelesini verenlerin, mücahit halkımızın, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetebilmesi için yola çıkmış ulusal egemenliğin partisiyiz. Cumhuriyeti kuran ve yaşatan Halkın Partisi… Anavatan Türkiye ile birlikte birliğin, beraberliğin, kardeşliğin ve bunun teminatı olan partisiyiz.

"25 GÜNDE 3 MAAŞ, 300 MİLYONLUK İÇ BORÇ ÖDEDİK... YÜZÜ GÜLMEYEN KESİM YOK"

Ülkemizde refahın artması, ekonominin canlanması ve güçlü, istikrarlı bir hükümetin ortaya çıkması gerekiyor. Böyle bir gücümüz var ve sandığa yansıtacağız. 16 ay önce maaş ödeyemez durumda bir hükümet bulduk. Taksitle maaş ödeyen bir hükümet bulduk. 25 günde 3 maaş ödedik, halen daha ödeyebiliriz. 300 milyonluk iç borç ödemesi yaptık. Kim varsa ödedik. Ne kadar devletten alacak varsa ödedik. 16 ayda yaptık enkaza rağmen. Memurumuzu da, çiftçimizi de, emeklimizi de, öğretmenimizi de, hayvancımızı da, sosyal yardım alanı da bekleyeni de güldürdük. Tüm köyleri dolaştık, yüzü gülmeyen kesim yok. Ama 16 ayda bu kadar. Enkazdan bu noktaya getirdik. Kıskançlıktan çatlıyorlar. Destekler, teşvikler arttı. Ne söylerse söylesinler halkımızın yüzü gülüyor. UBP farkı işte burada. UBP iktidar olduğu her dönemde bunların enkazını temizledi. Ülkeyi ayağa kaldırdı. Bunlar nasıl yaptık diye çatlıyorlar. Bırakınız çatlasınlar. Bizim işimiz halkın yüzünü güldürmek, refaha ulaşmak, kaynak üretmek… Bunlar konuşacak, UBP yapacak.

"BUNLAR ANAVATAN TÜRKİYE İLE 24 SAAT KRİZ YAŞAMAYI, ÜLKEYE KRİZ YAŞATMAYI BİLİR"

Siz bunların 16 ay önce bıraktılar gittiler; bunların yaparız çalışırız dediklerine bakmayın. Bunların kafası başka yere çalışır. Bunlar 10 yılda hiçbir şey yapmadılar. Herhangi bir konuda herhangi bir başarıları var mı? Ne yaptılar? Kriz yarattılar. Sıkıştıklarında bırakıp kaçtılar. Bunlar iktidarı değil boş konuşmayı biliyor. Bunlar anavatan Türkiye ile 24 saat kriz yaşamayı, ülkeye kriz yaşatmayı bilir. Biz anavatanla kol kola yürürürüz, bununla gurur onur duyarız. Bunlar kriz yaratır biz çözeriz. Bunlar konuşur, UBP yapar.

"ANAVATAN DEMEKTEN HİCAP DUYUYORSUNUZ"

Tek başına iktidar yetkisi alacak olan UBP çok kısa sürede milli geliri 22 milyara çıkaracak. Kişi başına düşen milli geliri 25 bine, yatak kapasitesini 30 bin seviyesine çıkaracak. Her alanda üniversiteler adası KKTC'nin 1987 yılında ortaya koyduğu bugün 101 bin öğrenciye ulaşan ve ülkede çok önemli bir yer tutan üniversitelerimizdeki öğrenci kalitesini de artırdığı gibi sayıyı da 150 bine çıkaracak. Halkımız yaparsa UBP yapar diyor. Bu teminatı gördü, duydu, veriyor. 5 yeni şehir hastane projemiz yollarımızdan sonraki en büyük projelerimizden biri. Nasıl yapacaksınız diye soruyorlar. Siz yapamazsınız. Yapamayacağınız için projeniz de yok. Anavatanımızla yapacağız. Çünkü biz bu uyumu gösterebiliriz ama siz anavatan bile demekten hicap duyuyorsunuz.

"BUNLAR KONUŞUR, BOZAR, YIKAR; UBP YAPAR"

Sosyal konut projelerimiz var. Diğer ilçe merkezlerimizde olduğu gibi Lefkoşa'da da sosyal konut projelerimiz hazır. Gençlerimize sıfır faizli kredi vereceğiz, toprağına sarılacak. Anavatan Türkiyemize anavatan demekten dahi rahatsız olanlar her iktidara geldiklerinde ülkeyi krize sokup bırakıp gittiler. Bunların derdi iş yapmak değil; haksızlığa, umutsuzluğa, Kıbrıs Türk halkının önüne konacak her plana evet demekten başka çareniz yoktur noktasına getirmek. UBP'nin gücü, geçmişinden, eserlerinden, yaptıklarından gelir. Bu ülkede ne yapıldıysa UBP yaptığı gibi bundan sonra da UBP yapacaktır. Bunlar yapamaz. Bunlar konuşur, bozar, yıkar, UBP yapar. Tek bir taş üstüne taş koymadılar, yapılanı da bozdular, yıktılar. Bunları UBP iktidarları onardı ve ülkeyi refaha ulaştırdı. Bunların bu ülkeyi bir daha yıkmalarına, bozmalarına, tüm kurumları batırmalarına, krize izin verecek miyiz? Tabii vermeyeceğiz. Çünkü UBP var. Bu seçimde aslında Kıbrıs sorununda eşitliğimizden, haklarımızdan, garantilerden, adadaki Türk askerinin varlığından vazgeçmeyeceğimizi, kasalarda bekleyen haritalardaki topraklarımızı verip vermeyeceğimizin karardıır. Bu seçimdeki karar anavanımızla sürekli kriz yaşayan ve hayati projeleri hep reddedenlerin mi yoksa anavatanla uyum içinde yürüyüp Kıbrıs Türk halkının hitiyaç duyduğu tüm projeleri hayata geçirecek olanların mı seçileceğidir. Halkımızın kararı nettir. Halkımızın kararı Anavatanımızla omuz omuza yürümek, Kıbrıs sorununda haklarımızdan asla vazgeçmemek, uyum içinde tek başına iktidara gelecek UBP'dir.

"MÜHÜRDEN ŞAŞMAYALIM"

Kimin ne yaptığını, niyetini halkımız çok iyi biliyor. 7 Ocak çok önemli. Güçlü bir hükümet gerekiyor. Ülkemizde refah, mutluluk için… Güçlü bir UBP, KKTC için her zaman gereklidir, önemlidir. Bir önceki seçimlerde birlik beraberlik sıkıntılarına girdiğimizi biliyoruz. Ama kısa sürede bu birlik beraberliği sağlayan ve UBP'nin gücünü ve birlikteliğini yeniden sandıklara taşıyacak olan değerli tabanımız bir yumruk gibi birleşti, birlik beraberlik içinde sandığa gitmek için hep beraber büyük heyecan içindeyiz. Mühürden şaşmayalım. UBP'yi tek başına iktidara taşımak istiyoruz. Asla mühürleri bozmayalım, KKTC aydınlansın. Güneşimiz bir, davamız bir, sevdamız bir, yolumuz bir, gücümüz bir, partimiz bir. 7 Ocak'ta bir".

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.