İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Uluslararası ilişkiler uzmanlarından liderlere kriz çağrısı: "Bir araya gelin, yüz yüze konuşun"

Uluslararası ilişkiler uzmanlarından liderlere kriz çağrısı...

Kıbrıs Postası'na konuşan uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Ahmet Sözen ile akademisyen-yazar Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, liderlere kriz yönetimi kapsamında yüz yüze buluşma çağrısı yaptı.

Yayın Tarihi: 23/02/18 07:30
okuma süresi: 10 dak.
Uluslararası ilişkiler uzmanlarından liderlere kriz çağrısı...
A- A A+
  • Akademisyen-yazar Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, yaşanan gerilim ve krizin göstere göstere geldiğini, bunda hayret edilecek bir şey olmadığını kaydederek krizin "kontrollü bir kriz" olduğunu, hatta müzakere masasını gözeten bir kriz olduğunu ifade ederek "Siz hem çözümden kaçan ve hem de gazı tek başıma çıkarırım derseniz sonuç alamazsınız. Bu son krizde de uluslararası desteği Rum tarafı alamadı… Kıbrıs Rum toplumu bu gerçeği anlamış olmalı" diye konuştu.
  • Kızılyürek liderlere "Bir an evvel müzakere masasına geçilmeli ve süratle gerekli esnekliklerin gösterilmesi gerekir" çağrısı yaptı.
  • Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Ahmet Sözen ise hidrokarbon sondajları ekseninde Kıbrıs Sorunu ve Müzakereler ilişkin sıcak krize dair sağduyu çağrısı yaparak "Kriz durumlarında devlet adamlığı sorumluluğuna ihtiyaç var. Benim beklediğim İki liderin yüz yüze, yani doğrudan baş başa gelerek krize diyalog ve barışçıl yöntemlerle katkı koymalarıdır" dedi.
  • Basın üzerinden verilen mesajların özellikle şu aşamada çok sağlıklı bir yöntem olmadığının da altını çizen Sözen, Carans Montana'da da Genel Sekreterin söylediğinin bu olduğunu ancak Rum tarafından gelen açıklamaların krizin bir miktar daha tırmanacağını gösterdiğini ifade etti.

Kıbrıs Postası - Vatan Mehmet

Ada çevresinde yaşanan doğalgaz krizine ilişkin uluslararası ilişkiler uzmanlarından sağ duyu ve diplomasi çağrısı geldi.

Kıbrıs Postası'na konuşan Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Ahmet Sözen ile Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, söz konusu gerilimin göstere göstere geldiğine işaret ederek bire bir dialog çağrısı yaptılar.

AHMET SÖZEN: "KRİZ DURUMLARINDA DEVLET ADAMLIĞI SORUMLULUĞUNA İHTİYAÇ VAR, İKİ LİDER YÜZ YÜZE DOĞRUDAN GÖRÜŞMELİ VE KATKI KOYMALI"

Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Ahmet Sözen, hidrokarbon sondajları ekseninde Kıbrıs Sorunu ve Müzakereler ilişkin sıcak krize dair sağduyu çağrısı yaparak "Kriz durumlarında devlet adamlığı sorumluluğuna ihtiyaç var. Benim beklediğim İki liderin yüz yüze, yani doğrudan baş başa gelerek krize diyalog ve barışçıl yöntemlerle katkı koymalarıdır. Basın üzerinden verilen mesajlar şu aşamada çok sağlıklı bir yöntem değil. Carans Montana'da da Genel Sekreterin söylediği buydu. Rum tarafından gelen bu açıklamalar krizin bir miktar daha tırmanacağını gösteriyor" dedi.

"CRANS MONTANA SONRASI BUNLARIN OLACAĞI BARİZDİ…"

Sözen, hidrokarbon sondajları ekseninde Kıbrıs Sorunu ve Müzakereler ilişkin sıcak krize dair sağduyu çağrısı yaparak "Kriz durumlarında devlet adamlığı sorumluluğuna ihtiyaç var. Benim beklediğim İki liderin yüz yüze, yani doğrudan baş başa gelerek krize diyalog ve barışçıl yöntemlerle katkı koymalarıdır. Basın üzerinden verilen mesajlar şu aşamada çok sağlıklı bir yöntem değil. Carans Montana'da da Genel Sekreterin söylediği buydu. Rum tarafından gelen bu açıklamalar krizin bir miktar daha tırmanacağını gösteriyor" dedi.

Crans Montana sonrası çöken sürecin ardından yaşananların bariz olarak geldiğini ifade eden Ahmet Sözen şöyle konuştu; "Kritik günlerden geçiyoruz ve kritik bir coğrafyada da yaşıyoruz… Müzakereler ilişkin hidrokarbon ekseninde gelinen krizler beklenen bir durumdu… Özellikle Crans Montana'da süreç çöktükten sonra ve Rum tarafının parselleri lisanslaması ve arama yetkisi sonrası bunların olacağı barizdi… Krizin daha da sarmal bir şekilde tırmanma yönünde olduğuna işaret ediyor.. Bu gibi krizleri nasıl yönetirsiniz önemli olan budur. Ya krizin spiraline girilir ve bunun sonuçları çok kötü olabilir ya da gerçek anlamada devlet adamlığı gösterirsiniz ve bu krizi bir fırsata çevirirsiniz. Ve var olan sorunları çözmek için bir platform olarak kullanırsınız."

"RUM TARAFINDAN GELEN AÇIKLAMALAR KRİZİN BİR MİKTAR DAHA YÜKSELECEĞİNE İŞARET EDİYOR"

Krizin kısa vadede çözülebileceğini düşünmediğini de sözlerine ekleyen Sözen değerlendirmesini şöyle tamamladı "Kısa vadede hemen çözüleceğini düşünmüyorum Rum tarafının bu son açıklaması krizin bir miktar yükseleceğine işaret ediyor… Bu gibi durumlarda kriz dönemlerinde diplomasinin kullanılması en akıllıca yoldur eğer sizin problemleriniz varsa ancak ve ancak bu doğrudan konuşularak çözülür. Bir çözümü diyalog ve diplomasidir; diğeri ise topla tüfekle girişmektir ki bu en son kullanılacak bir tedbirdir. Bundan önce diplomasinin tüm yolları tüketilmelidir. Sağduyulu diplomasi esas olmalı. Kriz durumlarında devlet adamlığı sorumluluğuna ihtiyaç var. Benim beklediğim İki lider yüz yüze, doğrudan baş başa gelerek krize diyalog ve barışçıl yöntemlerle katkı koymalarıdır; Basın üzerinden verilen mesajlar şu aşamada çok sağlıklı bir yöntem değil… Carans Montana'da da Genel Sekreterin söylediği buydu…"

KIZILYÜREK: "BİR AN EVVEL MÜZAKERE MASASINA GEÇİLMELİ VE SÜRATLE GEREKLİ ESNEKLİKLERİN GÖSTERİLMESİ GEREKİR"

Kıbrıs Postası'na konuşan Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, yaşanan gerilim ve krizin göstere göstere geldiğini, bunda hayret edilecek bir şey olmadığını kaydederek krizin kontrollü bir kriz olduğunu, hatta müzakere masasını gözeten bir kriz olduğunu ifade ederek "Siz hem çözümden kaçan ve hem de gazı tek başıma çıkarırım derseniz sonuç alamazsınız. Bu son krizde de uluslararası desteği Rum tarafı alamadı… Kıbrıs Rum toplumu bu gerçeği anlamış olmalı" diye konuştu.

Kızılyürek "Bir an evvel müzakere masasına geçilmeli ve süratle gerekli esnekliklerin gösterilmesi gerekir" çağrısı yaptı.

"GAZDA HAK İDDİASI KKTC OLARAK DEĞİL, KC'NİN BİR TOPLUMU OLARAK GÜNDEME GELDİĞİ ZAMAN MEŞRU BİR TEMELİ OLABİLİR"

Kıbrıs Postası'na değerlendiren Niyazi Kızılyürek şöyle konuştu; "Bu kriz geliyorum diyen bir krizdi… Bu yüzden hayret edenlere hayret ediyorum… Türkiye Dışişlerinden ta iki yıl öncesine varan açıklamalar var. BM Genel Sekreterinin eski Kıbrıs Özel Danışmanı Eide'nin demeçleri var… Bizzat Yunan Dışişleri ve Savunma Bakanları 'sıcak çatışma olabilir' demişlerdi. Tüm bu tartışmayı biliyoruz…

Kıbrıs sorunun hak iddiaları vardır ve donmuş gibi görünen Kıbrıs Sorununda hak iddialarının devam ettiğini görüyoruz. Dikkat edilesi gereken mesele şu: Kıbrıs Türklerin doğalgazda hak iddia etmeleri KKTC olarak değil, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bir toplumu, Kıbrıslı Türkler olarak gündeme geldiği zaman meşru bir temeli olabilir. Bu oldukça önemli bir nokta… Bunun çok daha açıkça gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü KKTC olarak hak talep ettiğiniz zaman başından gayri meşru bir alana düşmüş olursunuz…

"MASAYA OTURMADAN ÖNCE ELLER GÜÇLENDİRİLMEK İSTENİYOR... BU KONTROLLÜ BİR KRİZ… HATTA MÜZAKERE MASASINI GÖZETEN BİR KONTROLLÜ KRİZ"

"Bu kriz neden şimdi gündeme geldi.. Yakın zamanda müzakere masanın kurulacağını biliyoruz. Burada tarafların aslında Bilek güreşi yaptığını görüyoruz. Masaya oturmadan önce eller güçlendirilmek isteniyor. Sanıyorum Türkiye iki mesaj veriyor. Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıs Cumhuriyetini doğal gaz ve enerji politikalarını tek basına sonuç alıcı biçimde yürütemez. Ve bir bakıma da Kıbrıslı Rumlara diyor ki çözüm olmadan bu politikaları tek basınıza hayata geçirmezsiniz… Kıbrıs Cumhuriyeti egemen devletim bunu yapmaya hakkım var, dediği zaman da fiilen bu işleyemeyebiliyor. S-300 füzeleri meselesinde de bunu gördük… Türkiye'nin jeopolitik üstünlüğü bu egemenliği engelliyor. Dolaysıyla taraflar bence masayı gözetiyorlar ve bu Kontrollü bir kriz… Hatta müzakere masasını gözeten bir kontrollü kriz..."

"GAZLA İLGİLİ ARA FORMÜL DÜŞÜNCELERİ GERÇEKÇİ BİR POLİTİKA DEĞİL"

Niyazi Kızılyürek, gazla ilgili ara formül söylem ve arayışlarının da gerçekçi olmadığını, bunun 'Kıbrıs Sorunu çözülmeden Maraş'ı vermeye niyetli misiniz?' sorusu gibi bir şey olduğunu kaydederek şu görüşü paylaştı; "Gazla ilgili ara formül düşünceleri yani Kıbrıs sorunu çözülmeden gazla ilgili meselenin hallolması, paylaşımı gerçekçi bir politika değil… Bu 'Kıbrıs Sorunu çözülmeden Maraş'ı vermeye niyetli misiniz?' sorusu gibi bir şey bu… Dikkat çekmek istediğim önemli bir noktada şu: Siz hem çözümden kaçan ve hem de gazı tek başıma çıkarırım derseniz sonuç alamazsınız. Bu son krizde de uluslararası desteği Rum tarafı alamadı… Kıbrıs Rum toplumu bu gerçeği anlamış olmalı. Bu da şunu gösteriyor ki Kıbrıs Sorunu devam ettiği sürece ve çözümden kaçarsanız ve hem de gazı tek başıma çıkarırım derseniz uluslararası kamuoyundan hiçbir destek alamazsınız… Kıbrıs Sorunu devam ettiği sürece büyük devletlerin bir tarafı desteklemeleri mümkün değil. Ancak bir taraf çözümden kaçarsa bu olur… Gelinen aşamada BM Genel Sekreteri iki tarafı sorumlu tutuyor… İki tarafından sorumlu olduğu bir ortamda bir taraf destek vermesi söz konusu olmayacaktır.

Bir an evvel müzakere masasına geçilmeli ve süratle gerekli esnekliklerin gösterilmesi gerekir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.