Atun: "Eğitim bakanını kınıyor ve derhal istifaya davet ediyorum"
Ulusal Birlik Partisi Gazimağusa milletvekili ve Ekonomi eski Bakanı Sunat Atun, Hala Sultan İlahiyat Koleji ile Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı arasında yaşanan 'başörtüsü krizi'ni değerlendirdi.
Sosyal medya hesabından konuyla ilgili açıklama yapan Atun, Eğitim Bakanlığı'nın Hala Sultan ilahiyat Koleji'nden mezun olan başörtülü kız öğrencilere diplomalarında kullanılmak üzere başörtüsüz fotoğraf şartı getirdiğini ve bunun KKTC Hükümeti'nin taşıdığı zihniyetin ortaçağ karanlığına batmış olduğunu gösterdiğini vurgulayarak Eğitim Bakanlığı'ı kınadı.
Atun, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Hala Sultan ilahiyat Koleji hükümet dönemimizde alınan bir karar ile hayata geçirilen güzide bir okulumuzdur. Okulların mezuniyet törenlerinin yapıldığı bu günlerde, Hala Sultan İlahiyat Kolejinden mezun olan başörtülü kız öğrencilere Milli Eğitim Bakanlığınca diplomalarında kullanılmak üzere başörtüsüz fotoğraf şartı getirildiği, bu şarta uymayanların diplomalarının imzalanmadığını tespit etmiş bulunuyorum. Bu durum, KKTC Hükümetinin taşıdığı zihniyetin ortaçağ karanlığına batmış olduğunun açık bir göstergesidir.
İnsan hakları Evrensel Bildirgesi bireylere inanç özgürlüğü sunmakta, ve inancının gereğini tatbik edebilme hürriyetine sahip olunmasını esas olarak kabul etmektedir.
Ancak Son yıllarda üzülerek izlemekteyiz ki Batı uygarlığının bilinçli mücadele verdiği İslamofobi kabusu, bazı çevrelerce sistematik olarak ülkemize enjekte edilmeye çalışılmaktadır. Bu uygulanmadan anlaşıldığı üzere, Eğitim bakanlığı evrensel inanç hürriyetine aykırı olarak ortaçağ aklı ile hareket ederek tam bir Faşist uygulama içerisine girmiştir.
Hak, Adalet ve eşitlik olmadan, adil ve her vatandaşa eşit duran bir yönetim sergilenmesi mümkün değildir. Mevcut durum sadece iç huzuru bozmaya, inananları zülüm ve baskı altına almaya ve artık Batı coğrafyasında dahi barınamayan, İnsan haklarına aykırı İslamafobi zihniyetini KKTC'nde yerleştirmeye hizmet etmektedir.
BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 18. maddesine göre herkes, düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir.
Düşünce ve inanç özgürlüğü hakkı, bireylerin din ve inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başlarına veya başkalarıyla topluluk içinde ve kamusal veya özel olarak inançlarının gereği olan ibadetleri yapabilme özgürlüğünü de içerir. Aynı şekilde bu özgürlük dini inançların gerektirdiği öğretimin serbestçe yapılabilmesini de kapsar. Bu haklar BM'nin Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 18. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 9. maddesinde korunmuştur. Buna ilaveten, Birles?mis? I?nsan Hakları Evrensel I?nsan Hakları Beyannamesi 4 1. Maddesi "Her insan o?zgu?r, onur ve haklar bakımından es?it dog?ar...." diyerek bas?lar ve 2. maddesi ise "Herkes; ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da bas?ka bir go?ru?s?, ulusal ya da toplumsal ko?ken, mu?lkiyet, dog?us? ya da ben- zeri bas?ka bir statu? gibi herhangi bir ayrım go?zetilmeksizin bu bildirgede o?ne su?ru?len tu?m hak ve o?zgu?rlu?klere sa?hiptir..." vurgusunu yaparak so?zles?me kapsamında "hic? kimse"nin "din"i ac?ıdan ayrımcılıg?a ug?rayamayacag?ını ve so?zles?me c?erc?evesinde, "din"i inancından ve tercihinden dolayı dig?er haklardan da mahrum kalamayacag?ının altını c?izmektedir.
KKTC MilliEğitim Bakanlığı bu nefret dolu uygulaması ile açıkça BM İnsan Hakları ihlali yapmıştır.
Bu gürüh ancak, giderek artan bir dozda İnanları ötekileştirme, inananlara yönelik kin ve öfke ortamı kurmaya, laik-dindar, örtülü-örtüsüz ayrımını yerleştirmeye ve halkımızı bölme ve ayrıştırmaya hizmet etmektedir.
KKTC Devleti Laik bir Cumhuriyet ise, Bu uygulama laiklik kavramına da tam manasıyla aykırıdır.
İnsanımızın, evlatlarımızın İnançlarını gereğince yaşama özgürlüğünü; diploma almaktan mahrum etme tehdidiyle terörize eden bu zihniyeti kınıyorum."
Mezun olan genç kardeşlerimizi, hem kendisinin hem de onu gözbebeği gibi yetiştiren ailesinin emeklerinin karşılığı olan, özlemle beklediği hayatının gurur unsurlarından birisi olan mezuniyet diplomasından alıkoymak, sırf başörtülü diye diplomasını imzalamamak tek kelime ile faşist bir uygulamadır.
Bu gece, KKTC tarihine, insan hakları ihlali temelinde ağır bir leke olarak düşmüştür.
İnsanları kılık kıyafetine göre yargılamak, insan hakları ve özgürlüklere saygı kavramlarını kültürünün belirgin ve iftihar edilen bir özelliği haline getiren Kıbrıs Türk kültürüne de saygısızlıktır, hakarettir ve ihanettir.
KKTC Milli Eğitim bakanlığını KKTC'nde İslam nefretini kurumsallaştırmaya çalışan bir faşizm merkezi haline getirmeye çalışan Eğitim bakanını kınıyor ve derhal istifaya davet ediyorum."
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.