İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Amcaoğlu: "Başbakan 'biz de hane halkıyız' dediğinde yanında oturan bakanların 15 bin TL aldığını bilmesi gerekir"

Amcaoğlu: "Başbakan 'biz de hane halkıyız' dediğinde yanında oturan bakanların 15 bin TL aldığını bilmesi gerekir"

Ulaş Barış'la Gündem programının bugünkü konuğu UBP Lefkoşa Milletvekili Olgun Amcaoğlu oldu.

Yayın Tarihi: 17/07/18 12:35
okuma süresi: 7 dak.
Amcaoğlu: "Başbakan 'biz de hane halkıyız' dediğinde yanında oturan bakanların 15 bin TL aldığını bilmesi gerekir"
A- A A+
Kıbrıs Postası

Amcaoğlu şöyle konuştu:

"Hükümet hükümetten memnun. Merakla ben de basın toplantısını takip ettim ve tüm basın mensuplarını tek tek arayıp basın toplantısından ne anladıklarını sordum. Kimse bir şey anlamadı. Elektrik zammıyla ilgili maliye budur diye yanıtlamasını yadırgarım. Asgari ücretli ay sonunda evine gelecek %39'luk elektrik zammının açıklaması bu olmaması lazım.

"ENERJİ DAİRESİ KURMALISINIZ"

Yenilenebilir Enerji Tüzüğü'nde UBP-DP döneminde bazı değişiklikler yapıldı. Enerji geri kazanımı sağlandı. Hükümet programında bile yer almayan kabloyla elektrik şu anda gündemde. Sisteminizi kablo üzerinden düzenlemezseniz ya ülke karanlığa gömülecek ya da elektrik pahalılanacak. Enerji Dairesini kurmazsanız, 300 gün güneş alan bir ülkede kabloyla elektriğin yanı sıra kendi altyapınızdan elektrik üretmezseniz bu sorunu çözemezsiniz.

"HÜKÜMETİN VATANDAŞ İÇİN YAPTIĞI EKSTRA BİR KATKI VEYA FEDAKARLIK YOK"

Hükümetin vatandaşı için yaptığı ekstra bir katkı veya fedakarlık yok. Gelir ve Kurumlar Vergisi bu devletin bütçesi içinde çok büyük bir gelir kalemi oluşturmuyor. Gelir ve Kurumlar Vergisi'nin en yüksek diliminden bahsediyorsanız, %23'lük kurumlar vergisi ve şahıslar vergisinin aşağıya çekilmesi için gerekli çalışmayı yapmak zorundasınız.

Enerjiyle de ilgili yatırımlar için daha cüretkar, dikkatli, devletin insanı koruyacak şekilde çalışmanız lazım. Türkiye üzerinden kablo ile elektrik yapmayıp 2-3 sene sonra Güney'den mi bağlanacağız? Türkiye dururken bunu söylemek tamamen gözden bir şeyleri kaçırmak demektir.

Çözümü söylerken çözümün nasıl olacağını, iki tarafın istem, iyi niyet ve iradesiyle olacağını söylemek lazım. KKTC, iradesini ortaya koymadı mı? Cumhurbaşkanı, partiler elinden gelen gayreti koydu. Crans Montana'da TC ile birlikte KKTC yetkililerinin karşılaştığı durumu biliyoruz. Doğru şekilde, eşit, iki toplumun yaşayacağı ve Türkiye'nin garantörlüğü sulandırılmayacak şekilde konuşan bir toplum karşımızda olsaydı anlaşma olmaz mıydı?

ARTAN NÜFUS VE ET TALEBİ... KAÇAKÇILIĞI ÖNLEME İÇİN...

Serdar Denktaş'a tarım master planı yayınlandı mı diye sormak isterim. Peki gereklerini yerine getiriyorlar mı? Bundan sonraki süreçlerde bu konuyla ilgili plan ve projeleri hayata geçirmek demektir bu. Neden uygulamıyorsunuz? Onları hayata geçirirseniz et ithalatında kontrollü izinler söz konusu olur. Ete ihtiyaç varsa kontrollü ithalat izni vereceksiniz. Kaçakçılığı da önlersiniz. Piyasa o dengeyi kurmak zorundadır. Turizme 1.2 milyon insan getirdiğinizi söylüyor ve et sunmakta zorlanıyorsanız elbette ülkede az olan bir ürünü pahalılandıracaktır. 340 bin olan küçükbaş 260 bine düştü. Teşvikler o kadar yanlış şekillendiriliyordu ki… Bu teşvikleri 150 milyon diye açıklarsanız, geriden gelen 35-40 milyonluk borcun ödeneceğini söylerseniz, büyüğün daha da büyümesi, küçüğün de daha da küçülmesine sebep olacak çalışmaları hayata geçirirseniz sorun yaşarsınız. KKTC'de hayvan hastalığı oranı 1.65 ve tüm dünyanın kabul edebileceği sınırlar içerisinde.

Yakaladığınız birkaç ton etle ürettiğiniz eti alt alta toplayarak ne kadar daha bu ülkenin ihtiyacını karşılayabilirsiniz? 1.2 milyonluk turist, 100 bin öğrenci sayısını bilerek hareket ederseniz bu iki sektörden her birine 800 milyon dolar gelir elde ettiğinizi söylerseniz; bunların ihtiyacı olan et, süt, sağlık, barınma gibi alanlarda hayatı ucuzlatıcı tedbirler almazsanız günün sonunda her şey pahalılanacak.

"SAĞLIK BAKANI 100 BİN ÖĞRENCİ OLDUĞUNU TOPLANTIDA ÖĞRENDİ"

Turizm ve eğitim iki lokomotif sektördür. Bunların sabit sermaye yatırımlarını doğru zaman ve yerde vermek zorundasınız. Sağlık Bakanı 100 bin öğrenci olduğunu toplantıda öğrendi. Bir sağlık bakanının öğrenci sayısını, açılmayı bekleyen üniversite sayısını bilmeden hastane altyapısı ve eleman sayısıyla ilgili nasıl bir çalışma yapacağını merak ediyorum. İnsan rakamlarını bilmezseniz planlamada başarılı olamazsınız. Bilmemek ayıp değil ama ben orada olsam insan sayısı ve hatta demografik yapıyı dahi öğrenirim.

"YIL SONUNA ÇARE ÜRETMEK ZORUNDALAR"

Devletin, kamu performansının tartışılması lazım. Hem şikayet edeceksiniz hem de önlem almayacaksınız, güler geçerim. UBP, 700 milyonluk bir iç borç açığıyla karşılaşmıştı. Tekrar hükümete geldiğinde 180 milyonluk bir açıkla karşılaştı. Bugün kamu maliyesinin ayakları üzerine kalkması sağlandı. Devletin ödemeleri 2-3 aylık çeklerle yapılıyordu. Bugün bizim dönemimizde 180 milyonluk açık kapatıldı ve ödemeler günlük yapılmaya başlandı. Ülkenin kamu maliyesinin dış finansman yardımı istemeden kendi kendine karşılamasını istiyorum. İlk kez geçen yıl 13. Maaşı gününde kendi kaynaklarımızdan öderken bu ödeme kabiliyetini hem saklı tutmalı hem de geliştirmelidir. İnsanın cebine saldırarak ve adaletli vergiye en büyük darbeyi vuran dolaylı vergileri sürekli artırarak devam ederseniz yıl sonunda ciddi sorunlar yaşanacaktır. Yıl sonuna yakın %30 zamda diretirlerse çare üretmek zorundadır.

Bütçenin finansman kabiliyetine bakarsınız, 85 milyonluk bir katkı geldi Türkiye'den, bunları bir ortaya koyarsınız, sizin yapabilecekleriniz neyse düzenlersiniz, denetimleri arttırırsınız, gümrüklerden girişlerle ilgili kurları insanları çok rahatsız etmeden düzenlersiniz. Ama hiçbir şey yapmadan 2.5 saat konuşursanız…

"BAŞBAKAN 'BİZ DE HANE HALKIYIZ' DEDİĞİNDE YANINDA OTURAN BAKANLARIN HER BİRİNİN 15 BİN LİRA MAAŞ ALDIĞINI BİLMESİ GEREKİR"

Hayat pahalılığının vermiş olduğu farkı asgari ücrete yansıtabilecek misiniz? Önceki dönemlerde Sn. Çeler 3.500 TL'den bahsediyordu, ne kadar verdiğini gördük. Popülist konuşmalarla 4-5 bin TL veririm demek doğru değil. Maliyet unsurudur. Dönüp dolaşıp insanımızın alacağı mal ve hizmet bedeline yansıyacağını bilmek gerekir. Bunun geri dönüşü de var. Başbakan dün 'biz de hane halkıyız' dediğinde yanında oturan bakanların her birinin 15 bin lira maaş aldığını bilmesi gerekir. Almış olduğunuz maaş değil, vermiş olduğunuz hizmetin kalitesi önemlidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.