İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Okur mektubu: "Kıbrıs kahramanları..."

Okur mektubu: "Kıbrıs kahramanları..."

Tatilini Kıbrıs'ta geçirmekte olan Kaptan Pilot İlyas Yılmaz, Kıbrıs Postası için bir okur mektubu kaleme aldı.

Yayın Tarihi: 20/07/18 18:59
okuma süresi: 7 dak.
Okur mektubu: "Kıbrıs kahramanları..."
A- A A+
Kaptan Pilot İlyas Yılmaz'ın mektubu şöyle:

"Sabah 9.00 sahile indim, İngilizler kahvaltıyı bitirmiş, yürüyüşe başladım, siz yoksunuz, 9.30 İngilizler sahilde kitap okuyor, ben tek başıma denize atladım, siz yine yoksunuz. Denize sordum, neredeler? Minik dalgalar birbirine fısıldadı, İlker Karter, Fehmi Ercan, Cengiz Topel?. Ama, sizi hatırlamadılar. Aradan bir damlacık kısık bir ses duydum. 'İmdat seslerine gelmiş, Kocaman kuşların gözlerinde gördüm onları, yavrularını savunan şahin gibiydi, her biri. Yavrular özgür, yavrular mutlu; Karter, Ercan, Topel bir daha görmedim o kararlı gözleri, o bakışları'

O esnada ben, cam gibi berrak suyun dibinde, küçücük kum sıradağları üzerinde oynaşan sabah güneşinin ışık haleleri arasında kaybolmuşum. İleri biraz daha ileri derken sahilden açıldım, büyümüş olmasına rağmen halelerin deniz dibinde, kumlar üzerindeki dansını izleyebiliyordum. Bir kum nasıl bu kadar ince ve bir deniz nasıl bu kadar temiz olabilir. Döndüm, dizime gelen suda çıplak ayak yürümenin keyfini yaşıyor, hafif hafif oynaşan su üzerinde gördüğüm gökkuşağı renklerine inanamıyordum. Uçakla bir türlü altından geçemediğim, rengarenk gökkuşakları arasında yürümek, böyle bir mutluluk olamaz. Bana bu tatili hediye eden Kahramanlar; biliyorum sizsiniz, ama siz burada yoksunuz. Küçük balık sürülerine takıldım, kumlar üzerinde kayan gölgelerini görmemek mümkün değil. Balıklar ayak parmaklarımı minik minik öperken, sizi onlara da sordum, gözlerini kırpmadan öylece anlamsız anlamsız baktılar. İçlerinden biri 'bizim evimiz, üzerinde Kocatepe yazan dev bir gemide, üzerindeki ay-yıldız işaretinin ailemizi koruduğuna inanırız. Güven Erkaya'yı biliriz. Bizim sığınağımızda, bir zaman onun kahramanları yuva yapmış ve evini kaybettiği acılı günü asla unutamamış, 'aynı hata bir daha olmamalı' deyip yeni bir donanma oluşturmuş, içine de akıllı insanlar yetiştirmiş ve güzel bir sistem kurmuş diye duyduk' dedi.
Seyşeller, Maritus, Puket veya Samui adası; hepsinde denize girip yüzdüm. Şimdi Kıbrıs, Mağusa'dayım. Devamlı güzel bir deniz ve huzurlu bir ortam aradım, ama bir türlü ağız tadıma uygun bir yer bulamamıştım. Meğer oralarda paramızla rezil olmuşuz, Saygıdeğer şehitlerim, Gazilerim, kahramanlarım; Güzel ve değerli olan herşey sizlerin eseri ve meğerse çok yakındaymış. Kaldığım otele genelde yaşlı İngiliz turistler gelir. Yıllardır takip ederim, İngiliz tatil için nereye gidiyorsa orayı düşünmek lazım, mutlaka incelenmiş ve güzeldir. Bu İngilizler nefis yerleri yıllar önce fark etmiş ve hep oralarda yaşayıp tatil yapmışlar. Örneğin, Antalya'da İngiliz görmedim, fakat Fethiye-Marmaris'te pek çok İngiliz'e rastladım. Diğer taraftan, bulundukları yerde sesizdir varlıklarını hissedemezsin, öyle ortada ulu orta dolaşma, bağırma çağırma duyamazsın, sabah erken kalkar, kahvaltı sonrası yüzerler ve kitap sayfaları arasında kaybolurlar.

İngilizleri sever miyim? Dedelerimi öldüren ve sürgünler yaşatan insanları nasıl seveyim? Sistem adamı oldukları ve çok güzel plan yaptıklarını bildiğim için sadece saygı duyarım. Nasıl başardılar? Öğrenmek isterim. Gittiği her yerde kendi eğitim, kültür ve ticaret sistemini kuran emperyal bir devlet, İngiltere. 18-19-20 nci yüzyıllarda dünya coğrafyasının %95 ini işgal etmiş, ilk sanayi devrimini yapan bu insanları tanımalıyım. Tüm bu başarı için akıl lazım, bilim, üretim ve büyük bir güç lazım. Daha da önemlisi sistem adamı olmak lazım. Şehitlerimizi çoğaltmamak ve unutmamak için öğrenmeliyim. Akıllı ve sistem adamı olmanın yöntemini anlamalıyım, anlamalıyız artık.

Girne batısı çıkarma sahilindeyim, elimde Antep fıstıkları ufak ufak atıştırırken, çıkarma gününü hissetmeye çalışıyorum. Bir serçe, masada zıplayıp duruyor, belliki acıkmış. Fıstık içlerinden birkaç parça masa üzerine bıraktım. Hoplayarak büyük bir keyifle yerken ona da sordum kahramanları, 'dedem anlatırdı, göçmen kuşlar gibi dalgalar halinde, korkusuzca ve kararlı gelmişler denizden, içlerinden bazıları şehadete atlamış. Albay Karaoğlanoğlu ve pilot Fehmi Ercan birlikteymiş, top mermisi üzerlerine düştüğünde, el ele gönül gönüle gitmişler, cennete' dedi.

Kıbrıs'ta da trafik, ticaret, mahkemeler veya eğitim sisteminde hala İngiliz etkisi görülür. Kıbrıs, Girit, Rodos veya Midilli ve diğerlerini ne anlamış ne de kıymetini bilmişiz. Şimdi Kardak adasına dediğimiz gibi, bir zamanlar Kıbrıs'a da eşek adası demiş, önemsemeden geçmişiz. Biz sistem adamı olamıyor, kültür oluşturamıyoruz maalesef. Sistemsel bir zihniyete sahip olmak, öyle kolay değil. Ana sınıfından itibaren, hatta doğuştan sonra tüm eğitim safhalarında çocuğa birlikte çalışma, grup olarak başarma kısaca paylaşma eğitimi verilmeli. Hep birlikte olunca bu ülkeyi büyütürüz, hep birlikte güçlü oluruz ve hep birlikte paylaşarak mutlu oluruz. Bu sözler, tüm insanımızın beynine temel taş olarak yerleşmeden başaramayız. Bunu en iyi sen bilirsin, Cengiz Topel. Uçağın yanarken atladın ve Rum eline düştün, tek başına ve çaresiz. Yalnızlığın acısını ve ızdırabını en çok sen bilirsin, şehit pilotum.

Erenköy'de portakal bahçelerinde dolaşıyorum, özgürce geziyorum Girne sokaklarını, Beşparmak'ta yemek yiyorum Girne ayaklarımın altında, siz kahramanlarımıza arz-ı hürmet ederek pırıl pırıl parlayan denizde mutluluğu yaşıyorum. Lala Mustafa Paşa, Ecevit-Erbakan ve Rauf Denktaş sizlere minnet duyuyorum, havuz başında keyifle kahvemi yudumlarken, 498 Mehmetçik ve 1672 Kıbrıs Türk kahraman şehidimizi saygı ile selamlıyorum, unutmamalıyız. Aşçımızın hazırladığı nefis yemekleri tadarken; Beşparmak dağının zirvesine tankıyla nasıl çıktığına şaşıran Mehmet'i veya apartman tepesinde ölüm kusan uçaksavar mevziini, Kaddafi'nin gönderdiği roketle yok eden F 100 pilotunu bu güzel Kıbrıs gününde kalbi gönülde hissediyorum. Kısaca tüm vatan sever insanlarımızı hürmetle saygı ile yad ediyorum.
Akşam yine yürüyorum, sahilde. Gençler, kızlı-erkekli Ankara havaları oynarken, Güneş tüm renklerini yayarak bulutların arasından yavaş yavaş kayboluyor. İddia ediyorum, en muhteşem güneş doğuşu ve batışı Kıbrıs'ta seyredilir. Dönüşte baktığımda gençler, denize girmiş kahkahalar arasında oynamaya devam ediyorlar, sizin sayenizde.

Mağusa sakin, Mağusa huzurlu ve temiz. İnşallah hep böyle kalır.

Selamlar
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.