Avcı: "Türkiye'den gelen öğrenci ülkedeki vukuatların ana sebebi değildir"

Meclisin toplanamama sebebi hakkında konuşan Avcı, birbirleri ile 'kahve içmem' açıklamalarından kaynaklı olduğunu söyledi. Avcı, "Bugüne baktığımızda Türkiye Dış İşleri Bakanı Güney Kıbrıs ile görüşmeler gerçekleştirdi. Yıllarca katliamları olan iki toplum bir araya gelip görüşüyor. Global bir dünyada bu fikirle bir araya oturmam düşüncesi yanlıştır. Bu hükümet bugüne kadar yapılmamış ciddi değişiklikleri yaptılar diyemeyiz. Halk oylarını değişim olacak diye verdi ama aynı sistem devam etti."diye aktardı.

Avcı, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, göreve geldiği gün dedi ki; 'İnşatta kaçak çalışan veya yaralanan biri olursa cezası verilecek' demişti. Göreve geldiğinden beri 10 kişi yaralandı ve ölenler de oldu. O yaralananlar sigortalı mıydı? Biz ne yaptık o şirketlere? İktidar koltuğunun ne kadar acı olduğunu, ve siyasi alanın ne kadar dar olmasını gördüler."şeklinde konuştu.

"BU ÜLKEDE BİR ŞEY İSTİYORSANIZ GREV Mİ YAPILMASI GEREK?"

KTÖS'ün dün gerçekleştirdiği grevi üzerine konuşan Avcı, "Bu çocuklar iki aydır öğretmensiz. KTÖS üç saat grev yaptı diye okullara öğretmen mi gönderildi ? Ülkeler arasındaki fark ile bizim aramızdaki fark budur. Prensiplerimiz onlar gibi çalışmıyor."cümlelerini kullandı.

"Hayvancılar da grev yaparak istediklerini aldılar"diyen Avcı, "Bu ülkede bir şey istiyorsanız grev mi yapılması gerek? Grev olmadan doğru ne ise onu yapmamız gerekiyor."dedi.

"TARTIŞMASIZ BİZE DESTEK VEREN TÜRKİYE İLE YAKIN OLMAMIZ GEREKİYOR"

Hükümetin aldığı ekonomik önlem paketi hakkında düşüncelerini ifade eden Avcı, şunları söyledi:

"Kiraları 6 ay sabitleme kararı doğru bir yaklaşım ama tek taraflı bir yükleme yapmak yanlıştır. Bu karara bağlı olarak müteahhitleri de koymaları gerekiyordu.

Yabancı uyrukluların 6 aylık sürede 3 ev satın alabilme kararı ise inşaat sektörünü ayakta tutmak için yapıldı. Yabancılar ev aldığı sürece benim vatandaşım ev alamayacak. Çünkü müteahhit fiyatı indirmeyecek. KKTC gençleri sterlinle bile bu evleri alamayacak. Niye ev fiyatlarını TL olarak 6 aylığına zorlanmadı ? Bunları hükümet yapabilirdi ama yapmadı.

Hükümet bir daha seçilmeme riskini alıp bunu yapması gerekirdi. Hükümet şu an da tekrar seçilebilme hayatını sürmek için politikalar yapıyor. Dünyada var olan hiçbir ülke tek başına yaşayamıyor, yardım ve destek alıyor. Ben bu hükümetten AB ülkelerine gidip toplantı yapmalarını beklerdim.

Tartışmasız bize destek veren Türkiye ile yakın olmamız gerekiyor. Mevcut hükümetteki siyasi partiler onu da kabul etmiyor. Sıkıntı şu, bu kriz aşılabilirdi. Sonuçta döviz artışını bu hükümet yaratmadı. UBP'de iktidarda olsaydı bizim dışımızda oluşacak bir kriz olacaktı. Hükümet bu krizi atlatabilirdi ama yapamadı.

Yine Ankara ile masaya oturup, Türkiye'den gelen malların döviz ile ithalatın gerçekleştiğinden dolayı Ankara ile masaya oturup konuşmak gerekirdi. Yerel sektörün yeni iş kurmaları için önemli bir kredi artışı alınabilirdi.

Her markette ayrı bir fiyat, her üründe %80'lik bir artış. Marketlerdeki fiyatların kontrol edilmesi için görevlendirilen denetçilerden de herhangi bir açıklama dahi yapılmadı.

Mal ve Hizmetler Yasası'nda azami fiyat yani maksimum satabileceği fiyatı hükümet belirleyebilir ve azami kar yüzdeliği koyulabilirdi. Böylece bugün bu fahiş fiyatların düşürülmesi gerekirdi.

Sterlinin düşmesinden sonra marketlerdeki fiyatlarında düşürülmesi gerekirdi. Bu krizden dolayı bu fiyatlar çıkarıldıysa şimdi de indirilebilinilir. Hükümet sterlini aşağıya çekemezdi ama önlemler alınabilirdi. Devlete bağlı olan kurum Kooperatif şu an en pahalı hellimi satıyor. Bunu bize açıklasınlar."

"POLİS GÜCÜNÜN ARTTIRILMASI GEREKİYOR"

Ülkede adli sorunların çok fazla olduğunu söyleyen Avcı, polis gücünün arttırılması ve görev alanlarının daraltılıp geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Avcı, "Trafik polisleri radar cezalarını dağıtıyor. Polisin tanımı doğru olmalı. Polisin bu tür adli olayları engellemeleri için bölgelere dağıtılması gereklidir. Polis ve güvenlik rakamının artırılması gerekiyor. Ülkemizde araba ve insan sayısı arttı."şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'DEN GELEN ÖĞRENCİ ÜLKEDEKİ VUKUATLARIN ANA SEBEBİ DEĞİLDİR"

"Bu hükümet Türkiye'den gelecek öğrencilere pasaport zorunluluğu getirdi."diyen Avcı, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Kontrol edelim, takibini yapalım yanlışların önüne geçelim dendi. Şu an kızına tecavüz eden Türkiye'den gelen bir öğrenci değildi.

Ülkede tecavüz, hırsızlık olayları çok yoğun değil. Öğrenciye ille de pasaport ile giriş yapılma zorunluluğu anca öğrenciye yapılan bir sıkıntıdır. Türkiye'den gelen öğrenci ülkedeki vukuatların ana sebebi değildir. Bu tecavüzlerin, bıçaklamaların sebebi öğrenciler değildir. Cebinde bir kuruş olmayan, kalacak yeri olmayan kişiler burada suç işliyorlar.

Bu hükümet o insanları tespit etmesi gerekir. Öğrenciler üzerinde yapılmaması gerekir. Ülkemizde şu anda öğrenci sayısında düşüş yaşandı. Türkiye'den gelen bir kriz var. Burada üniversite sayısı arttı ama öğrenci sayısı azaldı. Bundan YÖDAK sorumludur. Açılan üniversitelere YÖDAK izin vermiştir."

"ÜNİVERSİTELERİN SİYASİ BİR DÜŞÜNCE İLE YÖNETİLMEMESİ GEREKİR"

Avcı, "Siyasette olduğum ve hükümette olduğum dönemde de üniversitelerin artık tamamen siyasi atamalarla değil, ülkedeki uzman ve tarafsız kararlar verebilecek kişilerden oluşması gerektiğini söyledim."diye aktardı.

"DAÜ bir işletmedir. Üniversiteler bir işletmedir."diyen Avcı, şöyle konuştu:

"Üniversitelerin siyasi bir düşünce ile yönetilmemesi gerekir. Bu tür kurumlara siyasi atamalar yanlıştır. Hükümetler her yıl değişiyor. O süre içerisinde üniversite için karalar alıyorlar.

Sendikalar siyaset değil kurumları yaşatmak için kurulmalıdır. Bizde bazen dış siyaset, Türkiye ile olan farklı söylemler vb. kurumlara zarar veriyor. Sendikacılığın amacı dış politikada hareket etmek mi? Maalesef üniversite sendikası bunu yapmaktadır.

Oluşan sıkıntılar sendikalar yüzünden oluyor. KTÖS'ün konusu kitap, öğretmen olması gerekir. Bugüne kadar bu sendikalar ciddi bir protestoyla çıkıp uyuşturucu için bir şeyler yaptılar mı? Bu sendikalarına asıl amacı bunlar olmalıdır."

"PARLAMENTER SİSTEMİN YENİLENMESİ LAZIM"

Parlamenter sisteminin yeniden yenilenmesi gerektiğinin altını çizen Avcı, bu ülkedeki siyasi partilerin birbirlerinden çok fazla bir farklılıkları olmadığını dile getirdi.

300 bin nüfus ile mecliste 6 partinin yer aldığını söyleyen Avcı, "Bu sistem çalışmıyor. Ya parlamenter sistemin yenilenmesi lazım ya da başkanlık sistemi üzerinde ciddi bir şekilde çalışmalıyız.

Hükümeti önce en üst düzey toplantılarda görmek isterdim ama toplantılar islam ülkelerinde oluyor."cümlelerini kullandı.