İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Eski Göçmenköy de eski Kıbrıs da bitmiştir!

Eski Göçmenköy de eski Kıbrıs da bitmiştir!

Ülkenin tanınmış berberlerinden Kamil Raicoğlu, Kıbrıslı berber kalmadığından yakındı. Racioğlu, "Bütün mesleklerde aynı... Berberlik olsun, inşaat sektörü olsun, elektrik ustaları olsun, su tesisatçılar olsun hiç Kıbrıslı kalmadı" dedi.

Yayın Tarihi: 12/11/18 14:10
okuma süresi: 10 dak.
Eski Göçmenköy de eski Kıbrıs da bitmiştir!
A- A A+
Kıbrıs Postası

Racioğlu, 1958'den 1964'e kadar ülkenin birçok bölgesinden göçmen Kıbrıslıların yerleştirildiği Göçmenköy'le ilgili olarak şunları söyledi:

"Eski Göçmenköy bitmiştir abi... Değişeli, biteli çok oldu... Her yönden çok değişti... İnsanları değişti, insanlığı değişti... Yerli halk kalmadı Göçmenköy'de"...

Racioğlu, "Belki yurt dışına göç edenlerin sayısı şu anda azdır ama müşterilerim ve tanıdıklarım, arkadaşlarım arasında; özellikle de daha önce Londra'da olup, ülkeye geri dönenler arasında, İngiltere'ye yerleşmeyi düşünenler, konuşanlar çoğaldı. Daha önce Londra'dan buraya gelip yerleşenler, şimdi oraya gitmeyi düşünüyor... Burada bir sistem yok, düzen yok... Oradaki sisteme, düzene alışan, buradan nefret etmeye başlıyor ve dönüyor... Oraya alışan burada yapamıyor" diye konuştu.

Evet Kamil Raicoğlu... Doğma büyüme Göçmenköylü, Lefkoşalı... 45 yaşında... "Son Mohikanlar" gibi, Kıbrıs'ın "Son Kıbrıslı" berberlerinden biri...

Ülkede, çıraklıktan berber olarak yetişen "Kıbrıslı" berber kalmadı...

Bunu, gerek Kamil Racioğlu gerekse bu satırların yazarı, herhangi bir toplumu veya grubu ötekileştirmek için söylemiyor... Buna özellikle vurgu yapmak istiyoruz... Çünkü sadece "berber" olarak değil, başka zanaatlarda da "toplum" olarak tükenmiş durumdayız. Ülkede su tesisatçısı, marangoz, demirci ustası da kalmadı mesela...

Evet, Kamil Racioğlu ile Göçmenköy'de yıllardır hizmet verdiği ve bir berber dükkanından çok, bir buluşma yeri olan dükkanında Kıbrıs Postası için sohbet ettik... Hem saçımı kesti, hem de ülkenin, mesleğin sorunlarına değindik...

Berberler ve taksiciler, genelde ülkenin sorunlarını en çok dinleyen ve haliyle en iyi bilenlerdir...

Kamil Racioğlu, "Bir yandan tükendik, azaldık ama öte yandan da mesela telefon teknolojisi bizi yedi... Arabada, restoranda, evde sohbet yok artık. Bir yere git otur, meyhaneye git, herkes telefonlarda" dedi ve şunları ekledi:

"Biz arkadaşlar toplandığımızda hep eskiyi konuşuruz... Eskiden otururduk affeden kadınlardan, otomobillerden, motorlardan, yaramazlıklardan, dün akşamdan, geceden konuşurduk. Şimdi, geceleri bir şey yaptığımız da yok. Bir şey yapmayınca, neyi konuşacan? Eskilerimiz, büyüklerimiz "nerede o eski bayramlar" dediğinde kızardık... "Hade yahu sen da, nedir yani o eski bayramlar" diye çıkışırdık... Şimdi o cümleyi biz, yaşlanmadan kullanmaya başladık. Eski günlerimizi aramaya başladık. Arıyoruz eski günleri..."

Kamil Racioğlu kimdir?

Soru: Kimdir Kamil Racioğlu?

Cevap:Göçmenköy'de doğup büyüdüm... 1973 doğumluyum... Çok küçük yaştayken berber çıraklığıyla başladık. Babam beni yönlendirdi. Elimizde çantacığımızla kapı kapı dolaştık, öğrendik... Özden ustayla, rahmetlik Salim abiyle, Tansel abiyle çalıştım. Eski ustalarımdı.

Kıbrıslı usta, esnaf, zanaatkar kalmadı

Soru: Şimdi bu kadar çok ustanın ismini sayabilir misin?

Cevap: Mümkün değil... Bu kadar çok Kıbrıslı berber kalmadı... Bütün mesleklerde aynı... Berberlik olsun, inşaat sektörü olsun, elektrik ustaları olsun, su tesisatçılar olsun hiç Kıbrıslı kalmadı... Kaldıysa bile çok çok azaldı... Yerli kimse kalmadı. Sıfırlandı... Arkadan gelen yok. Öğretecek insan, usta kalmadı... Mesleğe saygı da kalmadı... Ama bu arada öğrenmek isteyen Kıbrıslı çocuk da hiç yok... Bu arada denetim sıfır... İsteyen istediği yere istediği dükkanı açabiliyor...

Dileyen kasaptır, dileyen berberdir

Soru: İzin falan almaya gerek yok mu?

Cevap: Ne izni abi!!! Hangi izin? Dileyen, dilediğini yapabilir. Bir tek berberlik değil, kasabı, taksicisi de aynıdır... Dileyen kasaptır, dileyen taksicidir. Çalışan, çalıştıran kimdir belli değil... İzin var mı yok mu, denetleyen var mı yok mu hiç kimse bilmez... Haliyle ister istemez meslek de ölür...

Eski Göçmenköy bitmiştir

Soru: Peki Göçmenköy? Eski Göçmenköy bir efsanedir, bir tarihtir diye düşünüyorum...

Cevap: Eski Göçmenköy bitmiştir abi... Değişeli, biteli çok oldu... Her yönden çok değişti... İnsanları değişti, insanlığı değişti... Yerli halk kalmadı Göçmenköy'de...

Taşındı ve tükendi Göçmenköylüler

Soru: Nereye gitti Göçmenköylü?

Cevap:Bir kısmı, çoğu yurt dışına gitti... Göçmenköy'den uzak bölgelere gidenler var... Taşındı ve tükendi Göçmenköylüler... Kıbrıs'ın içinde başka yerlere gittiler; yerli halk yok... Eskiden herkesi tanırdınız, şimdi on kapıdan birini tanırsanız ne mutlu size... Burası da Londra gibi oldu, kimse komşusunu tanımıyor. Satan kaçıyor... Göçmenköylü evini satıyor.Komşularımızı tanımıyoruz, kim kimiyle evlendi artık bilmiyoruz...

Kormacit köyü gibi olacağız

Soru:Peki bu gidişatı nasıl yorumlarsın?

Cevap: Gidecek bir yer yok... Kormacit köyü gibi olacağız... Bir köye, bir yere tüm Kıbrıslıları alacaklar ve herkese "aha bunlar Kıbrıslıdır" diyecekler...

Bet ve kumar alışkanlığı

Soru: Herkeste bir bet, kumar alışkanlığı da görüyoruz... Bu nedir?

Cevap: Halk umudunu bu olaya bağladı. Bet ve kumara... Tek bet de değil... Para kazanmak için her şey yapılıyor... Ve maaşına kadar yatırıp para kazanmak isteyenlerle doldu ortalık... Kumarhanelere de Kıbrıslı giremez derler ya... Girerler abi... Kimse, kimseyi durdurmuyor... Dileyen giriyor... Umudunu bete kumara dayayanlar bir hayli fazla...

En büyük dert pahalılık

Soru: Sana gelen müşterilerin en büyük sorunu nedir? En çok şikayet ettikleri nedir?

Cevap: En büyük dert pahalılık... Her şey pahalı... elektrik, tüp gaz çok pahalı oldu. Mutfak masrafları yükseldi... Saç kestirmek için koltuğa oturanların en büyük sorunu bu... En çok yakındıkları konu bu... Kıbrıs sorunuymuş, konuşan yok... Asgari ücretle insanların nasıl geçindiğinin derdidir en büyük dert...

Hırsızlık artacak

Soru: Yoksulluk arttı, devamında ne olur sence?

Cevap: Parasızlık, yoksulluk, ekmek alamama insanı neye iter? Git hırsızlık yapa iter. Git çal çırp yani... Ben işe geldiğimde her sabah tüp gazlarımı sayarım, eksilmesin... Ve artık kilit vurmak zorundayız... Bir ara su bidonları kaybolurdu... İnsanlar parasız kalınca, çalıyor ve çalacak. Çamaşırlar bile kaybolur...

İngiltere'ye yerleşmeyi düşünenler, konuşanlar çoğaldı

Soru: Müşteriler arasında son dönemde göç edenler var mı?

Cevap:Belki yurt dışına göç edenlerin sayısı şu anda azdır ama müşterilerim ve tanıdıklarım, arkadaşlarım arasında; özellikle de daha önce Londra'da olup, ülkeye geri dönenler arasında, İngiltere'ye yerleşmeyi düşünenler, konuşanlar çoğaldı. Daha önce Londra'dan buraya gelip yerleşenler, şimdi oraya gitmeyi düşünüyor... Burada bir sistem yok, düzen yok... Oradaki sisteme, düzene alışan, buradan nefret etmeye başlıyor ve dönüyor... Oraya alışan burada yapamıyor...

Oturup sohbet edebileceğiniz, tavla oynayabileceğiniz,

kahve içebileceğiniz berberlerimiz vardı eskiden

Soru: Berber ücretleri arttı mı?

Cevap: Artırma şansımız yok... En sonunda müşteriye saç kesmeyeceğiz, makine satacağız... Kendi saçını kendi kessin... Oturup sohbet edebileceğiniz, tavla oynayabileceğiniz, kahve içebileceğiniz berberlerimiz vardı eskiden. Sırdaşınız olabilecek berberlerimiz vardı... Artık kalmadı... Benim müşterilerim, genelde yerlidir... Ayrımcılık amacıyla söylemiyorum ama bilmediğim müşteriyi dükkana koyamam...

Son berberleriz, neslimiz tükenmiştir

Soru: Güzelyurt'ta bir eski berber ustası var... Cahit Çulluoğlu... Başka senin bildiğin var mı?

Cevap: Yoktur. Neslimiz tükenmiştir... Son berberleriz... bundan sonra Kıbrıslı berber kalmayacak... Hiç çırak yok... Eskiden babadan oğula geçerdi, şimdi o hiç yok... "Kıbrıslı" demek de yok artık...

Bir yandan tükendik, azaldık ama öte yandan

da mesela telefon teknolojisi bizi yedi

Soru: Eski Göçmenköy'ün sohbetleri, akşamları buluşmalar, yaramazlıklar falan hep anlatılır... Şimdi sohbetlerin tadı da kalmadı gibime geliyor...

Cevap: Bir yandan tükendik, azaldık ama öte yandan da mesela telefon teknolojisi bizi yedi... Arabada, restoranda, evde sohbet yok artık. Bir yere git otur, meyhaneye git, herkes telefonlarda... Biz arkadaşlar toplandığımızda hep eskiyi konuşuruz... Eskiden otururduk affeden kadınlardan, otomobillerden, motorlardan, yaramazlıklardan, dün akşamdan, geceden konuşurduk. Şimdi, geceleri bir şey yaptığımız da yok. Bir şey yapmayınca, neyi konuşacan? Eskilerimiz, büyüklerimiz "nerede o eski bayramlar" dediğinde kızardık... "Hade yahu sen da, nedir yani o eski bayramlar" diye çıkışırdık... Şimdi o cümleyi biz, yaşlanmadan kullanmaya başladık. Eski günlerimizi aramaya başladık. Arıyoruz eski günleri...

Soru: Peki suçlusu kim?

Cevap: Hepimiz...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.