İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Doğuş Derya: "Hedefimiz toplumsal cinsiyet eşitliğini 'ana akım' haline getirmek"

Doğuş Derya: "Hedefimiz toplumsal cinsiyet eşitliğini 'ana akım' haline getirmek"

Canan Onurer'in sunduğu Sabahın Haberleri programına katılan CTP Milletvekili Doğuş Derya toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine konuştu.

Yayın Tarihi: 12/11/18 14:13
okuma süresi: 5 dak.
Doğuş Derya: "Hedefimiz toplumsal cinsiyet eşitliğini 'ana akım' haline getirmek"
A- A A+
Kıbrıs Postası TV

Canan Onurer'in sunduğu, Kıbrıs Postası TV'de yayınlanan Sabahın Haberleri programının bugünkü konuğu Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya oldu. Derya, uzun süredir sıkça dile getirdiği "toplumsal cinsiyet eşitliği" konusunda açıklamalarda bulundu.

Sosyal politikaların önemini vurgulayan Derya, şiddetin ancak bu gibi somut adımlarla azabileceğini savundu.

2018 bütçesine toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna dair en ufak bir şey eklenmediğini söyleyen Derya, herhangi bir gelişmenin olmamasının böyle bir sebebe dayandığını aktardı.

Ekonomik krizin başlıca sebep olduğunu savunan Derya, aynı zamanda sosyolojik olarak daha yeni gündemimizde olduğunu, bu sebeplerin hepsini toplayınca ikinci planda kalmasının da üzücü bir şekilde normal olduğunu söyledi.

"HEDEFİMİZ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ 'ANA AKIM' HALİNE GETİRMEK"

CTP Milletvekili Doğuş Derya, bütün iş alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliğini sürekli gündem olarak tutmanın önemini vurgulayarak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin 'ana akım' olması gerektiğini söyledi.

"ŞİDDETE MÜDAHALE BİRİMİ ŞART"

"Alo 183" sosyal yardım hattıyla ilgilenen kişi sayısının sadece 1 olduğu için yaygınlaşamadığını aktaran Derya, şu anda bu hattın doğru düzgün işleyip işlemediğinden bile emin olmadığını söyledi.

"Şiddete müdahale biriminin şart" olduğunu savunan Derya, emniyet müdürlüğünde bu konuda eğitimlerin verilmesinin zor olmayacağını, hatta bu birimde kadın nüfusunun da çoğunlukta olması gerektiğini belirtti.

Yapılacak bir acil durum butonunun, gerekli birimler kurulduktan sonra bu birimlere bağlı olması gerektiğini söyleyen Derya, bu konuya ilişkin birimin gerekliliğinin önemini bu sebebe bağladı.

"KARI-KOCA ARASINDADIR BİZ KARIŞMAYALIM" DİYE BİR ŞEY YOK

İşlenen cinayetlerin her şeyi ortaya serdiğini söyleyen Derya, "karı-koca arasındadır biz karışmayalım" diye bir şeyin kabul edilir bir şey olmadığını savundu.

Gerçekleşen cinayetlerin hepsinin planlı cinayet olduğunu aktaran Derya, cinayetin önüne geçmek istiyorsak yaşanan olaylara bir şekilde müdahale edilmesinin gerekliliğini vurguladı.

"Kadına yönelik şiddete hafifletici nedenler uydurulduğunu" söyleyen Derya, "şiddet uygulayan faillerin serbest bırakıldığını ya da az ceza aldığını savundu.

"SUÇ İTHAL EDİYORUZ. %80-85 CİVARINDA İTHAL SUÇ ORANINA SAHİBİZ"

Suçlu ithal ettiğimizi savunan Derya, suçlu oranlarının Kıbrıslı Türklerde %15-20 civarında, geri kalanının da yabancı suçlu olduğunu belirtti.

"Suç da ithal ediyoruz. Şiddet şiddettir ve ataerkil düzendir şiddeti yaratan. Biz suç ithal ediyoruz. Şiddet olaylarına baktığımızda Kıbrıslı Türkler %15 civarında. Elimde çok sağlıklı veriler yok ama %15-20 civarında Kıbrıslı Türklerin işledikleridir. Gerisi ithaldir."

"KADINA YÖNELİK ŞİDDET REJİM TANIMIYOR"

Kadına yönelik şiddetin ideoloji tanımadığını savunan Derya, sosyalist rejimlerde dahi kadınlara "işgücü ve ordu üretimi" gözüyle bakıldığını belirtti.

Derya ayrıca şunları aktardı:

"Biz kadına yönelik şiddetten bahsettiğimizde münferit olaydan değil, kapitalizmden bile eski olan bir ataerkillikten bahsediyoruz.

Kapitalist politika şiddeti üretiyor. Ben tokadı yediğimde yüzüme, altyapı mı, üstyapı mı, üretim araçlarına el konulması mı diye bir ayrım gözetmiyor. Hitler, ırkçı bir yerden yürütmeye çalışırken doğum yapan kadınlara madalya veriyordu.

Sosyalist, milliyetçi, faşist fark etmeden kadın bedeni böyle görülür. Stalin de kadınlara madalya veriyordu, kürtajı yasaklamıştı, işgücü ve ordu üretimi olarak görüyordu. Castro Kübası'nda da LGBT bireylerin nasıl dışlandığını gösteren filmler var. Sosyalist kadınlar sosyalist erkeklere çok şey öğretti. Özünde insan zihni ve bedeninin özgürleşmesini savunan her şeyin ana gamı olarak görürüm feminizmi. Feminist olduğum için de ne solculuğum ne anti-militaristliğim eksilir. Umarım kapıların açılması konusunda bir sorun çıkmaz. Sanki askeri barikatta geçiş noktalarıyla ilgili kaldırılmamış iki demirli geçiş noktası var. Kaldırılması lazımdı. Umarım pürüz yaratmak için bir manipülasyon yoktur.

Tüm sınırların kaldırılmasını savunuyorum ama bunu da önemsiyorum."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.