İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

Kişmir: "Kıbrıs Türk toplumu en baştan beri gevşek federasyonu istiyordu"

Kişmir: "Kıbrıs Türk toplumu en baştan beri gevşek federasyonu istiyordu"

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Kıbrıs sorunundaki son duruma ilişkin gerçekleştirdiği toplantı hakkında konuşan Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir, Akıncı'nın dünkü performansını çok beğendiğini dile getirdi. Akıncı'nın 'halktan aldığı yetkiyi kesinlikle çözüm yolunda kullanacağı' yönündeki açıklamalarının net bir çözüm çağrısı olduğunu söyledi.

Yayın Tarihi: 13/11/18 18:47
okuma süresi: 9 dak.
Kişmir: "Kıbrıs Türk toplumu en baştan beri gevşek federasyonu istiyordu"
A- A A+

Kıbrıs Postası Tv'de Ulaş Barış'ın hazırlayıp sunduğu Gündem programına konuk olan Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

"TÜRKİYE ATILAN BU ADIMLARDAN RAHATSIZ OLMUŞA BENZİYOR"

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda basın toplantısı düzenleyen Akıncı'nın bir çok konuda yaptığı açıklamalarını takdir eden Kişmir, "Son dönemlerde aslında net olarak gördüğümüz bir şey var; Ankara'nın sayın Akıncı'dan memnun olmadığı çok açık bir şekilde ortada. Bunun da ana sebeplerinden bir tanesi sayın Akıncı'nın süreç içerisinde kendi insiyatifi ile attığı adımlardır."dedi.

Akıncı'nın gerek Guterres çerçevesindeki adımı gerek harita konusundaki adımların tamamı ile bir lider olarak toplumsal talep doğrultusunda ve Türkiye ile istişare edilmeden atılan adımlardan oluştuğunu dile getiren Kişmir, "Türkiye atılan bu adımlardan rahatsız olmuşa benziyor."ifadelerini kullandı.

"ÖZERSAY, AKINCI'NIN AKSİNE BİR TAVIR SERGİLİYOR"

Kişmir, "Sayın Akıncı, Özersay ile fikirlerinin örtüştüğü ve örtüşmediği noktaların bulunduğunu söyledi. Akıncı dün ne kadar barışçıl bir dil kullandıysa ve ne kadar karşı tarafı suçlamamaya, daha çok telkin de bulunmaya ve seslenmeye en azından doğruyu göstermeye çalışıyorsa sayın Özersay tam aksine bir tavır sergiliyor. Özersay, sürekli savaşçı ve tehditkar bir dil kullanıyor. Bu anlamda aralarında çok büyük bir fark olduğunu düşünüyorum.Cumhurbaşkanı Akıncı'nın genel anlamda, hem kendi toplumuna hem Kıbrıs Rum toplumuna hem de Türkiye'ye gereken mesajları net olarak verdiğini düşünüyorum."açıklamalarında bulundu.

"AKINCI'NIN DÜZENLEDİĞİ KONFERANSIN ANA SEBEBİ RUM TOPLUMUNA SESLENMEKTİ"

"Akıncı'nın dün düzenlediği konferansın ana sebebi Rum toplumuna seslenmekti." diyen Kişmir, "Sayın Anastasiadis'in açıklamalarını biz Kıbrıs Rum basınına veya Rum basınının yansıttığı kadarı ile takip edebiliyoruz. Anastasiadis'in açıklamaları bir süzgeçten geçiriliyor."dedi.

"Akıncı'nın ana amacı; Kıbrıs Rum toplumuna birebir ne anlatmak istediğini Kıbrıs Rum toplumuna anlatmak istemesiydi"diyen Kişmir, "Akıncı, Anastasiadis'ten daha çok Kıbrıs Rum toplumuna seslenmek istediğini düşünüyorum"ifadelerini kullandı.

"KIBRIS TÜRK TOPLUMU EN BAŞTAN BERİ GEVŞEK FEDERASYONU İSTİYORDU"

Kişmir, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

"Gevşek federasyon dediğimizde buradan konfederasyon anlamını çıkarmamız gerekiyor. Gevşek federasyonda önemli olan, hangi yetkilerin merkezi hükümette kalacağıdır.

Rum toplumu gevşek bir federasyon istemiyor. O daha çok güçlü bir federasyon istiyor. Kıbrıs Türk toplumu ise en baştan beri gevşek federasyonu istiyordu. Anastasiadis, Türkiye ile görüşmesinden sonra bu noktaya gelmesinin sebebini ben tamamı ile Türkiye ile bir pazarlık içerisinde olduğunu düşünüyorum. Anastasiadis'in gevşek federasyona bu kadar sarılmasında mutlaka bir girişim yaptığını düşünüyorum. Azınlık çoğunluğa hükmedemez. 1960 yasası bizim için tarihte bulunamayacak bir anayasaydı. Bana göre çok kötü bir anayasadır. Kıbrıs Cumhuriyeti 3 yıl yaşayan bir devletti ama bu kadar azınlık olan bir toplumun bu kadar çok elde edecek bir anlaşmaları tarihte yoktu, bu bir ilkti. Siyasi eşitlik konusunda alacağımız her şey bizim için çok önemlidir. Sayın Akıncı'nın söylemleri noktasında haklı bulduğum yerler var. Özellikle Bakanlar Kurulu düzeyinde ve başka düzeylerde etkin katılımın gerçekten olması gerekiyor."

"TÜRKİYE'NİN HAYIR DEDİĞİ BİR ŞEYE CTP EVET DİYEBİLİR Mİ?"

"Sayın Akıcnı'nın 'Her kesimden kişi olacak' açıklamasında her kesimden dediğimiz kişi kimdir? Buralara CTP, UBP, DP, H, TDP ve DP gibi temsilciler seçilebilir. Çünkü adanın kuzeyindeki oy oranına baktığımızda çapraz oyu da koyduğumuzda özellikle CTP'den kişilerin gideceği ihtimali vardı."diyen Kişmir, şunları söyledi:

"Türkiye'nin hayır dediği bir şeye CTP evet diyebilir mi? Ben bugün diyemediğini görüyorum. Güçlü kurucu devlet dediğinizde Türkiye'nin etkisinin azalmayacağı açık bir şeydir. Güçlü kurucu devlet demek Türkiye'nin burada etkin bir şekilde adanın kuzeyini yönetmeye devam edeceği anlamı taşıyor. Sayın Akıncı döneminde biz dik duruş gördük. Bu nedenle her siyasetçi sayın Akıncı gibi değildir".

"EN BÜYÜK TAKDİRİ SAYIN AKINCI'NIN ALMASI GEREKİYOR"

Derinya ve Aplıç kapılarının açılması ile ilgili düşüncelerini aktaran Kişmir, En büyük takdiri sayın Akıncı'nın alması gerektiğini söyledi. Kişmir, "Akıncı bu konuda çok büyük bir mücadele verdi. Sayın Akıncı iradesini ortaya koyarak bu konuda önemli bir adım atmış oldu. İki liderin bu konuda mutabakata varması önemli bir şeydi. Ne yazık ki iki liderin ortaya koyduğu iradeyi adanın Kuzeyindeki yönetim ortaya koyamadı."dedi.

"KAPILARIN AÇILMASI BAZEN TEHLİKE DE GETİRİR"

Derinya'nın Güney tarafının tamamı ile hazır olduğunu Kuzey tarafının ise hala daha yapım aşamasında olduğunu dile getiren Kişmir, "Bir teşekkür de Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan'a etmek gerekiyor. Tolga Atakan da bir şekilde bu kapıların açılmasında büyük bir çaba sarf etti. Bana göre bu hükümetin bir artısıdır. İki kapının açılması çok önemliydi ama bunu iyi yönde kullanmak gerekiyor. Çünkü kapıların açılması bazen tehlike de getirir. Mevcut statükonun alışılmışlığının devamıdır. Biz bunu iki toplumun kaynaşması, hiç geçmeyen insanların Kuzey'e veya Güney'e geçmesi, serbest geçişin ve bir barışın olması ile birlikte çok daha güzel bir ülkeye geçmek için uğraştık. Burada da bir mesaj vardır. Mesajları iyi algılamamız gerekiyor."şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'NİN BATMASI DEMEK BİZİM YERİN DİBİNE GİRMEMİZ DEMEKTİR"

Meclis'teki bütçe görüşmeleri hakkında konuşan Kişmir, "Maliye Bakanı Denktaş 'Eğer biz bu bütçeyi geçirmezsek bu denk bütçe alt üst olacak ve hiçbir anlamı kalmayacak' demişti. Ne yazık ki bazı karşılıklı restleşmeler sonucu erken seçime gidilmişti. Bu erken seçim ile birlikte bütçe yeni hükümet tarafından geçirildi. O nedenle bu açık burada gelişirken diğer taraftan da Türkiye'den ithal gelen krizin etkisi de vurunca bütçede açık oldu. Böyle bir açığın olması gayet normaldi. Çünkü Türkiye'de bir anda parayı kesti. Türkiye'de verecek para var mı ben ondan da şüpheliyim. Çünkü Türkiye kendi borcunu ödeyemeyecek durumdayken bize ne kadar para gönderebilir?

2019'da Türkiye'nin büyük bir ekonomik krize gideceği vurgulanıyor. Türkiye'nin batması demek bizim yerin dibine girmemiz gibi bir şey. Önümüzde başarılı bir hükümet yok. Başarılı bir performans bazı bakanlarda var. Ama bu başarı hükümetin geneline yansımıyor.

Biz ödevlerimiz yapmadığımız halde bir şekilde 10 ay kendi kendimizi idare etmişiz. Demek ki ödevlerimiz yapsak bizim Türkiye'den gelecek olan yardıma ihtiyacımız yok demektir. Şu an ki bütçe görüşmeleri bana göre ilginç geçecek."cümlelerini kullandı.

"ERSİN TATAR'IN GELMESİ İLE BİRLİKTE UBP'NİN ZİHNİYETİ DEĞİŞ Mİ OLUYOR?"

"HP- UBP koalisyonu doğabilir."diyen Kişmir, "Çünkü sayın Özersay bunun sinyalini verdi. Bir şeyin ortası yoktur. Ya görüşürsünüz ya görüşmezsiniz. Özgürgün'ün yerine Ersin Tatar'ın gelmesi ile birlikte UBP'nin zihniyeti değiş mi oluyor? UBP'de tek problem Özgürgün müydü?

Özersay UBP'den bir garanti istiyor. Cumhurbaşkanlığı adaylığında desteklenmesini istiyor. Sayın Özersay beni hiç yanıltmadı. Özersay her söylediğinin tersini yaptı. Şimdi hükümeti bozmam diyor ama bozacak."şeklinde konuştu.

"KIBRIS POSTASI'NIN YERİ BİZİM İÇİN AYRIDIR"

Basın-Sen ile ilgili son durum hakkında bilgi veren Ali Kişmir, "Biz göreve geldiğimizde 97 tane üye vardı. Aslında bizden önceki yönetim biraz şanssızdı. Çünkü yola 9 kişi ile başlayıp 4 kişi ile kalmışlardı. Basın-Sen'in başkanlığı ve yönetimde olması gerçekten kolay bir iş değil. Hepimiz ekmek parası kazanmak istiyoruz. Bize bir işte yetmiyor. Biz şanslıyız çünkü 8 arkadaşımızla yola devam ediyoruz. Şu an da 370 üyeye varmış durumdayız. Kıbrıs Postası'nın yeri bizim için ayrıdır. Çünkü ilk toplu iş sözleşmesini Kıbrıs Postası ile gerçekleştirdik. Özel sektörde şu an toplu iş sözleşmelerimizin sayısı 6'ya çıkmış durumda."ifadelerini kullandı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.