Anastasiadis yanıt verdi, Sözcüler birbirine girdi

Kıbrıs Postası

Rum Yönetimi Sözcüsü Prodromos Prodromu, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın Kıbrıslı Türklerin azınlık olmayı kabul etmeyeceği açıklamasına karşılık "Siyasi eşitlik sayısal eşitlik anlamına gelmez" dedi.

Rum Sözcü Prodromu'nun açıklaması üzerine, mevkidaşı Barış Burcu'dan cevap gecikmedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Kıbrıs'ta BM kararlarında yer aldığı gibi federal çerçevede bulunacak çözümde sistemin tarafların eşit siyasi ortaklığı ilkesine dayanacağını kaydederek, "Sayısal eşitliğin olmadığı organlarda siyasal eşitliğin karşılığı da kararlara etkin katılımdır" dedi.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Akıncı'nın, yine siyasi eşitliğe dayalı açıklamalarına bir tepki de Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis'ten geldi.

Kıbrıslı Türklerin, devletin bütün organlarına katılmalarını asla reddetmediğini söyleyen Anastasiadis, "Hakların korunması için, Kıbrıs Türk toplumu kendini güvende hissetsin diye 'gerekenin', Kıbrıs Türk toplumunun hayati çıkarlarını etkileyebilecek noktalarda olumlu oy hakkı kullanılmasıdır" dedi.

RUM SÖZCÜ: "SİYASİ EŞİTLİK SAYISAL EŞİTLİK ANLAMINA GELMEZ"

Rum Yönetimi Sözcüsü Prodromos Prodromu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Kıbrıslı Türklerin azınlık olmayı kabul etmeyeceği açıklamasına karşılık "siyasi eşitlik sayısal eşitlik anlamına gelmez" dedi.

Rum radyosuna göre Prodromu, "siyasi eşitlik sayısal eşitlik anlamına gelmez. Keza, çoğunluk devlet meselelerine tek başına karar vermeyecek fakat tarafların her birinin ağırlığı da dikkate alınmalı. Kıbrıslı Türkleri hariç tutmak istemiyoruz ama Kıbrıslı Türkler de işleyebilir olmayan bir devlet istememeli" dedi.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enerji konulu son açıklamalarını da değerlendiren Prodromu, Türkiye'nin, Rum Yönetiminin enerji projeleri hakkında sürekli uyarılarda bulunduğunu ancak kendilerinin bunları yorumlamaya veya cevap vermeye girişmeyeceklerini söyledi.

Prodromu, 100 binin üzerinde Kıbrıslı Türkün Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu hamili olduğunu söyleyerek, "Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıslı Türkler de dahil, vatandaşları adına hareket ediyor" iddiasında bulundu.

BURCU: "SAYISAL EŞİTLİĞİN OLMADIĞI ORGANLARDA SİYASAL EŞİTLİĞİN KARŞILIĞI KARARLARA ETKİN KATILIMDIR"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Kıbrıs'ta BM kararlarında yer aldığı gibi federal çerçevede bulunacak çözümde sistemin tarafların eşit siyasi ortaklığı ilkesine dayanacağını kaydederek, "Sayısal eşitliğin olmadığı organlarda siyasal eşitliğin karşılığı da kararlara etkin katılımdır" dedi.

Burcu, "Bu temel gerçekliğe karşı olmak, federal çözüme ve siyasal eşitliğe karşı olmakla eş anlamlıdır. Kıbrıs Rum liderliğinin gerçekleri esas alarak bu hususları kendi toplumuyla açık yüreklilikle paylaşması dileğimizdir" açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Rum Yönetimi Sözcüsü Prodromos Prodromu'nun açıklamalarını değerlendirdi.

Burcu yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımız Sayın Mustafa Akıncı'nın Kıbrıslı Türklerin azınlık olmayı kabul etmeyeceğini ifade eden açıklamalarına karşılık Rum Yönetimi sözcüsü Prodromos Prodromu, siyasi eşitliğin sayısal eşitlik anlamına gelmeyeceğini ifade ederek, Kıbrıslı Türklerin işleyebilir olmayan bir devlet talebinden vazgeçmeleri yönünde bir açıklamada bulundu.

Sayın Prodromos Prodromu'nun açıklamasında belirttiği gibi siyasi eşitlik elbette her federal organda sayısal eşitlik anlamında değildir. Federal organların bazılarında sayısal eşitlik olacağı gibi, bazılarında ise 2'ye 1 oranında temsiliyet olacağı genel çerçevede uzlaşılmış bir husustur. Sayısal eşitliğin olmadığı federal organlarda ve karar alma süreçlerinde Kıbrıslı Türklerin etkin katılımı söz konusudur. Yani federal yönetimde alınacak her kararda, en az bir Kıbrıslı Türkün olumlu oyunun iştiraki gerekmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın vurguladığı husus budur. Çünkü kararlara etkin katılım olmadığı takdirde, Kıbrıs Türk kurucu devletini temsilen federal organlarda yer alacak kişilerin varlığı göstermelik olur."

"Bu vesileyle bir kez daha anımsatmak isteriz ki federasyonlar çoğunluğun azınlığı idare ettiği sistemler değildir, kararlar üniter devletlerdeki gibi basit çoğunlukla alınamaz" diyen Burcu, şunları ekledi:

"BM kararlarında da yer aldığı gibi, Kıbrıs'ta federal çerçevede bulunacak bir çözümde de sistem, tarafların eşit siyasi ortaklığı ilkesine dayanacaktır. Sayısal eşitliğin olmadığı organlarda siyasal eşitliğin karşılığı da kararlara etkin katılımdır.

Bu temel gerçekliğe karşı olmak, federal çözüme ve siyasal eşitliğe karşı olmakla eş anlamlıdır. Kıbrıs Rum liderliğinin gerçekleri esas alarak bu hususları kendi toplumuyla açık yüreklilikle paylaşması dileğimizdir."

ANASTASİADİS: "AKINCI DEVLETİN İŞLEYEMEZ OLMASINDA ISRARCI"

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı, "devletin işleyemez olmasında ısrar etmekle" eleştirdi.

Rum radyosu, Anastasiadis'in; "Sayın Akıncı devletin, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasından sadece iki yıl sonra zamanın vergi yasaları v.b. yüzünden felç edildiği 1960'larda olanların tekrarlanmaması için işleyebilir olması gerektiğini anlamalıdır" dediğini duyurdu.

Anastasiadis, Rum Ordodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos'un isim günü dolayısıyla düzenlenen kutlama sonrasında, gazetecilerin, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın dün akşam düzenlediği basın konferansıyla ilgili sorularını cevapladı.

Kıbrıslı Türklerin, devletin bütün organlarına katılmalarını asla reddetmediğini söyleyen Anastasiadis, "Hakların korunması için, Kıbrıs Türk toplumu kendini güvende hissetsin diye 'gerekenin', Kıbrıs Türk toplumunun hayati çıkarlarını etkileyebilecek noktalarda olumlu oy hakkı kullanılmasıdır" dedi.

Anastasiadis'e TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, doğal gazın çıkarıldıktan sonra paylaşılmasının yeterli olmadığı, sondaj anlaşması aşamasına Kıbrıslı Türklerin veya garantör güçlerin de katılması gerektiği açıklaması da soruldu. "Böyle açıklamalar beni üzüyor" diyen Anastasiadis şöyle devam etti:

"Garantör güçlerin, bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti ile ne rolü olabilir? Bağımsız devletin egemenlik haklarıdır. Garantör güçlerin toprak bütünlüğünü garanti etme rolü vardır ki Türkiye hâlihazırda bunu ihlal etmiştir."