İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Çağatay: "Türkiye'nin müdahalesi Rum halkına da barış getirdi"

Çağatay: “Türkiye’nin müdahalesi Rum halkına da barış getirdi”

KKTC'nin 35. Kuruluş Yıl dönümü nedeniyle konuşan HP Milletvekili Çağatay, Kıbrıs Türk halkının sonsuza dek bağımsız ve özgür yaşayacağını belirterek "Bunun olması için canla başla çalışacağız" dedi.

Yayın Tarihi: 14/11/18 14:39
okuma süresi: 7 dak.
Çağatay: “Türkiye’nin müdahalesi Rum halkına da barış getirdi”
A- A A+
Halkın Partisi (HP) Girne Milletvekili Erek Çağatay, BRT'de Levent Kutay'ın sunduğu #burasıönemli adlı programda KKTC'nin 35. Kuruluş Yıl dönümü ve gelinen süreçle ilgili açıklamalarda bulundu.

KKTC'nin kuruluşunda kurucu başbakan olan Babası Merhum Mustafa Çağatay ile ilgili anılarını paylaşan HP Milletvekili Erek Çağatay, "KKTC'nin kuruluş döneminde babam neredeyse eve hiç uğramıyordu. Gelip bir soluklanılıp üstünü değişip tekrardan evden ayrılıyordu. Biz de okul için evden çıkmadan önce onu ancak görebiliyorduk. Çok önemli günlerden geçtiğimizi sonradan anlayabildik" dedi.

"KIBRISLI TÜRKLER HİÇ BİR ZAMAN KENDİ KENDİLERİNİ YÖNETMEKTEN VAZGEÇMEDİ"

Kıbrıslı Türklerin hiçbir zaman kendi kendilerini yönetmekten vazgeçmediğini söyleyen Çağatay, "1963'de ise maalesef Rumların, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni gasp etmesi ve Kıbrıslı Türkleri kurumdan atmasıyla son buldu. Bu noktadan sonra Kıbrıslı Türkler hiçbir zaman kendi kendilerini yönetmekten vazgeçmediler. 1983'e gelindiği zaman KKTC'nin ilan edilmek zorunda kaldığı da bir gerçektir. Kıbrıs Rum yönetimi, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tek sahibi olarak kendilerini ilan ediyorlardı. Kıbrıs Türk halkına haksız dayatılmaya çalışılan kararlar söz konusuyken KKTC ilan edilmek durumundaydı. Kıbrıs Türk halkı olarak iki eşit halktan biriyim dedirten bir adım atıldı" ifadelerini kullandı.

1963'den 1974'e gelinen süreci de unutmamak gerektiğini dile getiren Çağatay, "Kıbrıs Türk Halkı varlığını sürdürmek için direnmiştir. Bu direniş karşısında Yunan ve Rum cuntacıların adımıyla Kıbrıs Cumhuriyeti, Elen Cumhuriyetine dönüştürülmüş, buna ne Türkiye'nin ne Kıbrıs Türk halkını tahammülü olmamıştır. 1974'de Kıbrıs Türk halkı yaşadığı zulümden çıkmış özgürlüğünü ve bağımsızlığını kazanmıştır" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'NİN MÜDAHALESİ RUM HALKINA DA BARIŞ GETİRDİ"

Türkiye'nin adaya müdahalesinin hem Türk hem Rum halkına barış getirdiğini aktaran Çağatay, "Rumlar o dönemde kendi içlerinde de çatışır durumdaydı. Türkiye, sadece Türk halkına değil Rum halkına da barış getirmiştir. Münferit olayları dikkate almazsanız 1974'den beri sulh söz konusudur" dedi.

"15 Kasım 1983'de KTFD Meclisi'ndeki 40 milletvekilinin bağımsızlık bildirgesinin imzalaması çok önemliydi" diyen Çağatay, "Babam Mustafa Çağatay bildirgenin geçmesi için gecesini gündüzüne kattı. O yüzden babamızı evde göremezdik. Meğer büyük çabalar sarf ediyormuş. Nitekim istediği de gerçekleşti. 15 Kasım 1983'de KKTC ilan edildi" sözlerini aktardı.

"FEDERASYON TEZİ MUHAFAZA EDİLDİ"

KKTC'nin ilanına rağmen federasyon tezinin muhafaza edildiğini hatırlatan Çağatay, Rum tarafına barış ve çözüm çağrısında bulunulduğunu kaydetti.

KKTC'nin ilanından bir gün önce annesiyle babasının diyaloglarını aktaran Çağatay, "Konuşmaları hayal meyal anımsıyorum. Babam anneme yarın çok önemli gelişmeler olacak demişti. Ciddi bir durum olduğu zaman en koyu siyah elbisesini giyip giderdi. 9 yaşında bir çocuk için bunu algılamak çok kolay değildi" dedi.

Çağatay konuşmasına şöyle devam etti:

"Varoluş mücadelemizin liderleri Sayın Dr. Fazıl Küçük 'ün, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş'ın, şehitlerimizi, onların dava arkadaşlarının, Kıbrıs Türk halkının büyük mücadelesi var. Bu mücadele, dünyada örnek alınması gereken bağımsızlık ve özgürlük mücadelesidir."

"KKTC KISA ZAMANDA HUKUK DEVLETİ OLMAYI BAŞARDI"

Kıbrıs Türk halkının hiçbir zaman devletsiz kalmadığını dile getiren Çağatay, "Devlet geleneği hep vardır. Bu büyük bir avantajdır" dedi. Çağatay KKTC'nin 35 yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen kısa zamanda demokratik bir hukuk devleti olmayı başardığını ifade etti.

Demokratik bir yapıya sahip olmayan nice devletler olduğunu söyleyen Çağatay şunları aktardı:

"Bu konuda şanslıyız. Özgürce düşüncelerimizi ifade edebiliyoruz. Bunlar KKTC'nin yapısal sorunları olmadığı anlamına gelmez ama bardağın yarısı boşsa yarısı da doludur. Ekonomik şartları iyileştikçe insanlarımız kendi devletlerine dört elle sarılacaktır. Hükümetinde görevi bu şartları halkımıza sağlamaktır."

"İKİ DEVLET ARASINDA DİYALOĞA İHTİYAÇ VAR"

Kıbrıs sorunuyla ilgili konuşan Çağatay şunları söyledi:

"Rum tarafının bazı açıklamaları var. Bu açıklamaları biraz sabırla bekleyip ne ima ettiklerini görmemiz gerekiyor. Bunların içeriğinin tam ne olduğunu net bilmiyoruz. Burada kapsamlı bir çözüme ulaşılabileceksek iki kurucu devletin oluşturacağı bir yapı olacaktır. Eğer çözüme ulaşılamayacaksa bile iki devletin çözümsüzlük yönünde anlaşmaya varması gerekecektir.

Burada iki devlet var ise oturup her iki şekilde iş birliği yapmaları gerekiyor. İki devlet arasında diyaloğa ihtiyaç var. Diyalog iki halkın da ihtiyaç duyduğu unsurdur. İki halkın birbirine yaklaşması, günlük hayatın birbirine bağımlı hale gelecek şekilde geliştirilmesi lazımdır. Kıbrıs meselesinde sadece masada görüşmeyi hedeflerseniz bir 50 yıl daha kaybedersiniz. Çözümden ne anladığımızı birbirimize itiraf etmemiz gerekiyor.

Bir 50 yıl daha kaybetmek istemiyoruz. 1963'den beridir bu adada ambargo altında yaşıyoruz. Bunun önündeki en büyük engel statükodur. Müzakere masası amaç mıdır çözüme giderken araç mıdır çözmüş değiliz. Görüşmeler bir araç olmalıdır. Bir takvimlendirme ile çözüme varmamız gerekir. Haklarımızı koruyarak Kıbrıs sorununu çözmek istiyoruz. Rum tarafıyla baktığınız zaman temelde sıkıntılar yaşadığımızı kabul etmemiz gerekir. Anavatan Türkiye'nin de katkısıyla yol haritası çizmemiz lazım."

Girne Postası

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.