Talat: "Kıbrıs sorununun her şartta çözüleceğine inanıyorum"

Kıbrıs Postası-Ulaş Barış

Talat, Kıbrıs adasının bölünemeyecek kadar küçük olduğunu dile getirerek, kendisinin her şartta Kıbrıs sorununun çözüleceğine inandığını kaydetti.

2.Cumhurbaşkanı Talat, bugün Lapta'da Şato Lambusa Otel'de Enorasis Vakfı tarafından düzenlenen "Özgürlük ve Refah İçin Birleşik Bir Ada" açık oturumunda konuştu. Oldukça kalabalık bir izleyici kitlesinin takip ettiği etkinlikte Talat'ın yanı sıra Rum Eski Başsavcısı ve eski müzakere heyeti üyesi Alekos Markidis de bir sunum yaptı. Sunumlar sonrası soru-cevapla devam eden etkinlik, kokteyl ile sona erdi.

Talat

Açık oturumda ilk sözü alan Talat, son günlerin tartışma konusu olan siyasi eşitlik konusunun çözümün bir parametresi olduğunun altını çizdi. Talat "Rum lider, eğer siyasi eşitlik olursa, Kıbrıslı Türklerin tüm kararları veto edecek şeklinde bir ifadede bulunmuş. Buna da 1962'de o zamanki cumhuriyette gündeme gelen vergi yasasını örnek göstermiş. O günden bugüne köprülerin altından çok sular aktı ve her iki toplum da yaptığı hataların cezasını çekti" şeklinde konuştu.

Talat, yine son günlerde gündeme gelen konfederasyon ve iki devletli çözüm gibi modelleri çok tehlikeli bulduğunu ifade ederek " Kıbrıs bölünemeyecek kadar küçük bir adadır. Hatta bölünse bile bölünemeyecek kadar küçüktür. Bu yüzden de artık geçmişte kalmış olan korkuları bir kenara bırakmalıyız" diye konuştu.

Kıbrıs Rum toplumuna çağrıda bulunan Talat, "Kıbrıslı Rumlar çözüm konusunda konuşmaya başlamalı, bu yönde örgütlenmelidir. Ben Kıbrıs sorununun her şartta çözüleceğini düşünüyorum. Bu yönde iki toplum da çok çalışmalı adamıza iyi bir geleceği getirmeliyiz" dedi.

Markidis

Açık oturumda konuşan Alekos Markidis, Talat'ın dile getirdiği fikirlerin hemen hemen tümüyle hemfikir olduğunu söyleyerek, iki toplumun, bir federal çatı altında birlikte nasıl daha iyiye gideriz mantalitesine konsantre olmaları gerektiğinin altını çizdi.

Eski Başsavcı, yıllardır müzakerelerde bir çok liderin yer aldığını söyleyerek "liderler öne çıkmalı, halklarına doğruyu söyleyerek cesaretli adımlar atmalıdır" ifadelerini kullandı.

Annan Planı zamanında yaşadığı ilginç anektodları da aktaran Markidis, Annan Planı'nın ilk sunulduğu zaman Türkiye'nin AB üyelik süreci için tarih beklediğini hatırlatarak, söz konusu tarihin verilmesi durumunda Türkiye'nin Kıbrıs sorununun çözülmesini kabul etmiş olduğunu anlattı.
Markidis "Hatırlıyorum, Yunanistan Eski Başbakanı Kostas Simitis, Rum Lider Kleridis'i arayarak "eğer AB, Türkiye'ye üyelik müzakeresi tarihi verirse, yarın akşama kadar çözüme hazır ol dedi. Ancak Fransa ve Almanya o konuda geri adım atmadılar, ondan sonra da bilindik süreçte yaşanan şeyler oldu" diye konuştu.

Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı'nın seçilmesiyle birlikte sürecin momentum kazandığını belirten Markidis, 2015'de başlayan sürecin Crans Montana'ya kadar vardığını belirterek, buna rağmen liderlerin gereken çabayı gösteremediğini söyledi.

Alekos Markidis "Genel Sekreter bunu son raporunda da vurguladı. O zaman yazdığı raporda da bizim dediğimiz gibi oradaki sürecin Türkiye yüzünden çöktüğü şeklindeki tezi de doğru bulmadı. Anastasiadis'in ifadelerinin uluslararası toplumda kabul görmediğini gördük" diye konuştu.

Anastasiadis'in yaptığı desentralizasyon önerisinin altını doldurması gerektiğini söyleyen Markidis, federal devlet yetkilerinin ne olacağının listelenmesi gerektiğini söyledi.

"Talat-Hristofiyas yakınlaşma kağıtlarında toplam 19 yetki paylaşılırken, bu sayı Akıncı-Anastasiadis döneminde 26'ya çıkmış durumdadır" diyen Markidis "Anastasiadis hangi yetkileri kurucu devletlere aktaracağını söylemelidir" diye konuştu.

Markidis, 2017'de kesilen sürecin yeniden başlayacağına inandığını ifade ederek, tüm tarafları samimi olarak çözüm için çalışmaya çağırdı.