Canan Onurer yazdı: "Kıbrıs Postası zirvede olmayı çok sevdi!"

Onurer'in yazısı şöyle:

17 yıl önce internetin bile ülkede yaygın olarak kullanılmaya başlamadığı bir dönemde "deli işi" yapan Kıbrıs Postası yöneticileri şimdi herhalde dönüp arkalarına baktıklarında bir gurur tablosu görüyor.

17 yıldır ülkenin içinde bulunduğu tüm gündemeleri takip etmekle kalmadı, gündemlerin öznesi oldu.

Bu nedenle bugün en çok takip edilen internet gazetesi olmayı başardı.

Sadece özel sayılarda köşe yazısı yazıyorum ve her yıl Kıbrıs Postası İnternet Gazetesi'nin o yılki gelişmesinden bahsediyorum.

Fakat bu yıl benim özelimde çok daha farklı heyecanlar var.

Kıbrıs Postası Web TV'den bahsediyorum tabi ki.

İnternetteki görüntülü dönemin oldukça hızlı hayatımıza girmesi ile kolları sıvadık.

2013 yılında görüntülü olarak sizlerle haber bültenlerimizi buluşturduğumuz yıllardan anında canlı şekilde haber verebildiğimiz biz web tv'ye kavuştuk.

Kolay mıydı?

Tabi ki değil!

Teknik açıdan gerekli olan ekipmanları belirledik, en iyisi seçtik.

Günlerce yapılan araştırmalar, denemeler bizi televizyon noktasına getirdi.

Sabahın erken saatinde başlayan programlar, yorumlar, konuklar, haber bültenleri...

bir anda kendimi yeniden bir televizyonda çalışır halde buldum.

Haberlere okunacak sesler için yaptırdığımız izole oda geldiği günkü heyecanım ise kendisine en sevdiği oyuncak alınan çocuk edasındaydı.

İsteyen "delilik" desin. Bu işi yapmak için "aşk" lazım dediğimize göre, aşkında delilerin işi olduğuna göre deli olmakla bu işi aşk ile yapamak arasındaki o kuvvetli bağı inkar edemem.

O nedenle internet gazetemizdeki yeniiklerden bırakayım bir başka arkadaşımız bahsetsin, benim yeni heyecanım internet televizyonumuz.

Öncelikle televizyon için ne gerekliyse ertelemeden, tereddüt bile etmeden "alınsın" diyen Polat Alper'e, hazırlık aşamasında ihmal ettiğim site ile hiç yorulmadan bizzat ilgilenen Erdem Oktar'a, alanlarında başarılarını herkesin bildiği yeni fikileri ve tecrübeleri ile yanımızda bulunan Aykut Türk ve Osman Taşralı'ya, programları ile kanalımızı renklendiren Gökhan Altıner ve Ulaş Barış'a, heyecanı ile kendini kamera karşını atan Rahmican Çalışkan'a, önceleri ben yapamam diyen fakat şimdi bir çok televizyon muhabirinden daha da başarılı olan Nadire Bahadi ve Ertuğrul Senova'ya, Girne Postası'ndan Özge ve Burcu'ya ve en önemlisi izleyen paylaşan yorum yapan siz izleyicilerimize de teşekkürlerimi sunuyorum.

Her yaptığımız işi o kadar önemsiyor ve dikkatle yapıyoruz ki zirvede olmak bizim için artık tesadüf olmaktan çıkıyor.

İşimizi şansa bırakmadan attığımız her adımı daha da sağlam atarak yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz.

İster megolamanlık denilsin ister "bunlar da artık abarttı" denilsin.

Öyle abarttığımız bir şey yok.

Çünkü Kıbrıs Postası olarak zirvede olmayı biz çok sevdik. Kimseye de bırakmaya niyetimiz yok.