KIB-ET Direktörü Soyumert: "Et Güney'de ucuz demek gerçek dışı bir ithamdır"

• Kuzey Kıbrıs'ın en büyük et üreticilerinden olan KIB-ET sahibi ve direktörü Ahmet Fuat Soyumert, Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları'nın, 'Güneydeki et fiyatları kuzeyden daha ucuz. Hayvancıdan canlı 22 TL kilosu alınan hayvan, mezbahadan sonra 60 TL'ye satılıyor' şeklindeki açıklamalarını eleştirerek, bu tarz açıklamalarının maksatlı olduğunu söyledi. Böyle fahiş bir kardan söz etmenin mümkün olmadığını kaydeden Soyumert, Kuzey Kıbrıs'ta satılan etin işlenmiş olduğunu, fiyatlandırmanın da ona göre yapıldığını, pahalı diye bahsedilen etin aslında güneyden daha ucuza tüketiciye sunulduğunu vurguladı.

• Esas pahalılığın hayvancıda başladığını dile getiren Soyumert, canlı hayvan kilosunun güneyde 2,5 Euro kuzeyde ise 4 Euro olduğunu söyleyerek, hayvancılık bitti-gitti şeklinde yapılan açıklamaların yanlış olduğunu ifade etti.

• Kuzey ile güney arasındaki et kültüründeki farklılığı unutmamak gerektiğini bildiren Soyumert, Kuzeyde 12 türlü değişik et kategorisi varken güneyde yalnızca 2 çeşit olduğuna dikkat çekti. Ülkemizde et kategorilerine göre fiyatların değiştiğini bildiren Soyumert, et fiyatlarının çeşitlendirilerek sistemli bir şekilde satılması gerektiğine değindi.

• 'Güneyde ucuz, kuzeyde pahalı' şeklinde ithamların yapılmasının saçma olduğunu kaydeden Soyumert, "Ülkemizde işçilik var. Alınan hayvanın parçalanması, ayrılması, muhafazası gibi birçok kıstas var. Hayvanın karnındaki pisliğin temizlenmesi, fışkısının-dışkının, derisinin atılması, kellesi ile üreme organlarının temizlenmesi var. Kuzey Kıbrıs ile güney arasında farklı bir et kültürü vardır. Hayvanın yüzde 60'ı gidiyor. Bunlar hiç konuşulmuyor. Önce bunları bilmek lazım. Bu iddialar gerçek dışı iddialardır" dedi.

Girne Postası – Burcu Ece Yılmaz

Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları'nın Gazeteci Hasan Hastürer'e yaptığı 'Kırmızı et güneyde bizden daha ucuz. Hayvancıdan canlı 22 TL kilosu alınan hayvan, mezbahadan sonra nasıl 60-70 TL kilosu satılıyor?' şeklindeki açıklamalarını eleştiren Soyumert, güneye göre kuzeyde çok daha ucuz et yendiğini söyledi.

Bu tarz açıklamaların maksatlı olduğunu söyleyen Soyumert, "Naimoğulları, 22 TL'den alınan hayvanın nasıl 60 TL'ye satıldığını söylüyor. Böyle fahiş bir kar olamaz" dedi.

"KUZEY'DEKİ ET İŞLENİYOR, GÜNEY'E GÖRE DAHA UCUZ ET TÜKETİLİYOR"

Naimoğulları'nın açıklamaları ile yanlış bilgi verdiğine vurgu yapan Soyumert, kuzey ile güney arasında kıyaslamasının yapılmaması gerektiğini belirtti. Kuzey ile Güney arasındaki et kültürlerinin farklı olduğuna değinen Soyumert, ülkemizde satılan etin işlenmiş olduğunu, fiyatlandırmanın da buna göre yapıldığını belirterek, güneye göre çok daha ucuz et tüketildiğini dile getirdi.

"Güney Kıbrıs'ta et kesmeyi bile bilmezler. Güneyde kilosu 7 Euro'ya satılan bir et, ülkemizde 60 TL'ye satılıyorsa, bizdeki ucuzdur. Çünkü ülkemizde canlı hayvan birim fiyatları güneye göre 5-10 TL fazladır" diyen Soyumert, kuzeydeki etin bitmiş halinin satıldığının da bilincine varmak gerektiğini söyledi.

"HAYVANIN YÜZDE 60'I GİDİYOR"

'Güneyde ucuz, kuzeyde pahalı' şeklinde ithamların yapılmasının saçma olduğunu kaydeden Soyumert, "Ülkemizde işçilik var. Alınan hayvanın parçalanması, ayrılması, muhafazası gibi birçok kıstas var. Hayvanın karnındaki pisliğin temizlenmesi, fışkısının-dışkının, derisinin atılması, kellesi ile üreme organlarının temizlenmesi var. Kuzey Kıbrıs ile güney arasında farklı bir et kültürü vardır. Hayvanın yüzde 60'ı gidiyor. Bunlar hiç konuşulmuyor. Önce bunları bilmek lazım" dedi.

Güneydeki gibi satılan bütün bir kuzunun kuzeyde 48 TL'ye satıldığını aktaran Soyumert, ete şekil verilerek fiyatlandırmaların yapıldığının altını çizdi.

"KASAPLAR ZAN ALTINDA BIRAKILIYOR"

Et pahalıdır gibi ithamlar yapılarak kasapların zan altında bırakıldığını söyleyen Soyumert şu sözleri kaydetti:

"Halkı yanlış bilgilendirmenin anlamı yok. Birileri güney-kuzey arasındaki dengeyi güney lehine bozmaya çalışıyor. Kasapların durumu berbattır. Bugün 50 yıllık mesleğimi yapmakta zorlanıyorum. Elektrik faturası bir yandan, bir yandan da işçi sorunu… Bu işi yapacak işçi yetişmiyor artık. Bin bir zorlukla adam buluyoruz. Ben şahsen ayda 100 bin TL elektrik faturası ödüyoruz. Mezbahanın kirası ise aylık 9 bin dolar. Günde 18 saat mesai yapıyoruz. Bu zor şartlara rağmen halka hizmet etmenin derdindeyiz."

"ESAS PAHALILIK HAYVANCIDA BAŞLIYOR"

Naimoğulları'nın 'Pahalılıkta en masum ve suçsuz olan hayvancıdır' şeklindeki açıklamalarını değerlendiren Soyumert, pahalılığın esas hayvancıda başladığını vurguladı. Canlı hayvan kilosunun güneyde 2,5 Euro kuzeyde ise 4 Euro olduğunu belirten Soyumert, duygu sömürüsüyle hayvancılık bitti-gitti şeklindeki açıklamaların yanlış olduğunu dile getirdi.

İnsanların ne eti aldığından haberdar olmadığını belirten Soyumert, Kuzey Kıbrıs'ta 12 türlü değişik et kategorisi olduğunu söyledi. Et kategorilerine göre fiyatların değiştiğini bildiren Soyumert, "Bu etler kategorilerine göre düzgün satılsa, halk da bütçesine göre hareket edecek. Et fiyatlarının çeşitlendirilerek sistemli bir şekilde satılması lazım. Rum tarafına tüm dünyadan et geliyor. Etler üstünde bayrağı ile sergileniyor. Bizde de öyle bir vitrin kurulsun. Ben et ithaline karşı değilim" şeklinde konuşarak etlerin sınıflandırılması gerektiğine işaret etti.

"ÜLKEMİZDEKİ ET KÜLTÜRÜ DÜNYADA YOK"

Güney Kıbrıs'ta yalnızca sufla ve kleftiko olmak üzere iki çeşit et olduğuna hatırlatan Soyumert, "Bizim kültürümüzde sadece bir kuzunun üstündeki ete 16 tür şekil veriliyor. Bunlar ayrı fiyatlardadır. Ülkemizdeki et kültürü dünyada yoktur. Şekil itibariyle bizde et bir markadır" dedi.

Güneyden yapılan et kaçakçılığı konusuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Soyumert, "Kuzey Kıbrıs'ta her sene askeri et ihalesi yapılır. İhalede bu sene 600 ton et çıktı. 600 ton et verildiğinde içinde kayıp vardı. İşte bu kayıp olan açığı kapatmak için kaçaklar başlıyor. Bu kadar büyük bir miktar piyasadan alındığında piyasada haliyle boşluk olur. Bu noktada bu iş hükümete düşer" dedi.

"DOMUZ İTHALİNDEN SÖZ BİLE EDİLMEMELİ"

Domuz etine ön izinle ithal izni verilmesi konusuyla ilgili görüşlerini aktaran Soyumert, domuz eti ithaline izin verilmesinin çok yanlış olduğunu vurguladı. Domuz etinin zaten marketlerde satıldığını hatırlatan Soyumert sözlerine şöyle devam etti:

"Bunu yaygınlaştırmanın ne anlamı var? Halk, etin domuz mu dana mı olduğunu zor ayırt eder. Bu memlekette 450 sene domuz yoktu. İngiliz, burada domuz değil ürettiğimiz eti yesin. Konuya dini olarak da yaklaşıyorum. Biz bir dine mensubuz. Bu halkı, üreticiyi nasıl koruyacağız. Domuz ithalinden söz bile edilmemeli."

"NAİMOĞULLARI POZİSYONUNU KORUMAYA ÇALIŞIYOR"

Hükümet ile hayvancı arasında yaşanan gerginlik ile ilgili ise Naimoğulları'nın konuyu sıcak tutmaya çalıştığını, böylece pozisyonunu koruduğunu söyleyen Soyumert, "Bu ülkeye yazık oluyor. Vurmalar, kırmalar da nedir? Hayvancılık, hayvancıların tüm şikayetlerine rağmen en çok kayrılan ve gözetilen bir sektördür. Bunların masaya yatırılması lazım" ifadelerini kullandı.

"TARIM BAKANI'NI BAŞARILI BULUYORUM"

Şimdiki Tarım Bakanı Erkut Şahali ile ilgili görüşlerini de ortaya koyan Soyumet, "Erkut Bey bence elinden geleni yapıyor. İyi çalışıyor. Bakanlığı önünde meydana gelen olaylar doğru değildi. Böyle çevreye zarar vererek eylem mi yapılır? Bunları doğru bulmadığımı o zaman da söyledim. Memlekette bir düzen vardır, bunlara uymak zorundayız" diye konuştu.

52 yıllık mesleki tecrübesinden sonra kamuoyunda yok sayıldığını belirten Soyumert sözlerini şöyle noktaladı:

"Benim için önemli olan ülkemin haklarıdır. Ben 73 yaşındayım, bu yaştan sonra ne makam ne de mevki istiyorum. Ben memleketim derim başka da bir şey demem. Susuyorsak acizliğimizden değildir…"