İÇ HABERLER
okuma süresi: 1 dak.

UBP MYK Üyesi Örgen: "CMC'nin peşi bırakılmamalı!"

UBP MYK Üyesi Örgen: “CMC’nin peşi bırakılmamalı!”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Kenan Örgen, Lefke'de neredeyse yüz yıla yakın bakır madeni çıkaran Kıbrıs Maden Şirketi'nin (CMC) peşinin hiç bırakılmaması gerektiğini ve mutlaka hesap sorulmasını istedi.

Yayın Tarihi: 25/03/19 07:50
okuma süresi: 1 dak.
UBP MYK Üyesi Örgen: “CMC’nin peşi bırakılmamalı!”
A- A A+
Kıbrıs Postası

Kıbrıs Postası'nın sorularını yanıtlayan Örgen, "1974 Mutlu Barış Harekatı bahane edilerek, bu şirket her şeyi olduğu gibi bırakıp kaçmıştır... Oysa terasları ağaçlandırmak, doğal haline dönüştürmek, kirini, pasını, atığını toplamak gibi mükellefiyeti vardı... Yapılmadı... Hukuki olarak arkasından gitmeye çalışan arkadaşlar, örgütler oldu... Ama hem kendi devletimiz hem de Anavatanımızın tüm kaynakları zorlanarak, Amerikalıların yarattığı müthiş doğal tahribatın tazminatı talep edilebilirdi... Bence hala bu konuda şansımız vardır... Dışişleri Bakanlığı keşke tüm şartları zorlasa, bir şekilde Amerika'dan tazminat talep edilse" diye konuştu.

Örgen, "1974'ten sonra şanssızlıklar yaşadık... Ama hükümetler de bence gereken ilgiyi göstermedi bölgeye... Ülkenin en önemli Osmanlı ve Türk kasabalarından biri olan Lefke, 1977 – 1979'dan sonra müzakerelerde "Verilecek" endişesine sokuldu... Şunu da araya koymak lazım, UBP ve TMT çizgisinin Lefke'ye bu noktada sahip çıkmasının ciddi moral anlamı olduğunu belirtmek isterim... Lefke yatırımsız kaldı... İlgisiz kaldı... Bu hataydı" dedi.

"Lefke'nin canlı kalmasında, Lefke'yi gönülden seven Lefkelilerin katkısı en büyüktür... Bir çok zorluğa rağmen, Lefkeli malına sahip çıktı, kendi çapında işler yaptı" diyen Örgen, sınır kapılarının açılmasının Güzelyurt ve Lefke'ye aynı anda çok büyük canlılık getirdiğini söylemenin abartı olacağını kaydetti ama "hiç işe yaramadı demek de inkardır" şeklinde konuştu.

Örgen, şunları söyledi:

"... İnanç turizmi ile birlikte, Lefke'nin doğal güzelliğinden ve paha biçilmez tarihi değerinden faydalanmak lazım... Mevcut hükümet bu konuda başarısızdır... Ama önceki hükümetlerin çok başarılı olduğunu söylemek sadece siyaset yapmak olur... Kişi olarak bu konuda bazı temaslar yapıyorum... UBP olarak da bu konuda bundan böyle çok daha hızlı ve çok daha kararlı olacağız..."

"... Lefke'nin ilçe olması, belki fiilen bazı devlet kurumlarının buraya taşınmasını getirememiş olabilir... Ama bu Lefkeliler için bir onurdur... İade-i İtibar'dır..."

"... Evet şu andaki hükümetin yapması gerekendir ama geçmiştekileri de ve hatta UBP olarak özeleştiri yaparak, kendi hatalarımızı da kabul etmek mecburiyetindeyiz... Popülizm yapmak ve halkın hoşuna gidecek sözler söylemek için belirtmiyorum bunu... Bu bölgenin önemli bir balıkçı nüfusu vardır... Belki de 80 aile bu işten geçim sağlamaktadır ve geçenlerde bir kez daha gidip gördüm, askeri limanı kullanıyorlar, durum içler acısıdır."

KİMDİR KENAN ÖRGEN?

Soru: Kenan Örgen kimdir?

Cevap: 23 Ağustos 1964 Lefke doğumluyum... Lefke Hastanesi'nde doğdum. Annem Nevter hanım ve babam Vamık usta... Her ikisini de kaybettik... Anaokul, ilkokul, ortaokul ve liseyi Lefke'de okudum. Lise yıllarımda çok iyi bir atlettim. Kıbrıs rekorlarım oldu. Milli sporcuydum. Tenis oynadım... Hala zaman buldukça oynamaya çalışırım... Bu spor alanında da başarılı oldum. İnsan severek ve isteyerek yaptığı her şeyde başarılı olabilir. On yıl boyunca Lefke Tenis Kulübü Başkanlığım var. Halen sporun içindeyim. Avcılık benim için bir spordur... Son yıllarda tamamen spora çevirdik... Sadece Pazar yürüyüşüne döndü... Av hayvanlarımız mı çok azaldı yoksa artık bizim avcılık mı zayıfladı bilemem ama son yıllarda gerçek anlamıyla spora çevirdik bu olayı... Spor ve sporcular, ülkelerin çok büyük değerleridir. Ne yazık ki bizim ülkemizde bu konunun uluslararası sıkıntısını yaşıyoruz... Ve bu konuda ülkemiz sporcularına uygulanan ambargolar ve izolasyonlardan dolayı, insanlık adına mağdur olmanın acısıyla birlikte yaşamak zorundayız... Yüksek tahsilimi Ankara'da Gazi Üniversitesi'nde yaptım. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. Üniversiteyi bitirdikten sonra askerlik görevimi yerine getirmek için adaya döndüm. Askerlik bitince evlendim. Eşim Hayriye hanım da Lefkeli ve genelde Lefke'de ama bazen de işim gereği Girne'de yaşıyoruz. İki çocuğumuz ve bir torunumuz var... Ulusal Birlik Partisi'nde (UBP) gençlik yıllarımdan beri varım... Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Lefke ilçe temsilcisiyim...

ÜLKENİN EN ÖNEMLİ OSMANLI VE TÜRK KASABALARINDAN BİRİ

Soru:Lefke sanki yıllardır ihmal ediliyordu... Bir dönemin hele hele de 40'ların, 50'lerin veya her dönemin merkez ilçesiydi, merkez kasabasıydı...

Cevap: 1974'ten sonra şanssızlıklar yaşadık... Ama hükümetler de bence gereken ilgiyi göstermedi bölgeye... Ülkenin en önemli Osmanlı ve Türk kasabalarından biri olan Lefke, 1977 – 1979'dan sonra müzakerelerde "Verilecek" endişesine sokuldu... Şunu da araya koymak lazım, UBP ve TMT çizgisinin Lefke'ye bu noktada sahip çıkmasının ciddi moral anlamı olduğunu belirtmek isterim... Lefke yatırımsız kaldı... İlgisiz kaldı... Bu hataydı... Ve Lefke'ye belirgin bir seviyede ilgi gösterilmesinde yine UBP'nin ve UBP'ninLefke kökenli eski genel başkanı, Lefkoşa milletvekilimiz Hüseyin Özgürgün'ün katkısını, özel ilgisini unutmamak da görevimizdir.

LEFKE'NİN CANLI KALMASINDA, LEFKE'Yİ GÖNÜLDEN SEVEN LEFKELİLERİN KATKISI EN BÜYÜKTÜR

Soru: Yeşilırmak – Pirgo Kapısı, Bostancı Kapısı ve şimdi de Lefke – Aplıç Kapısı açıldı... Bu kapılar, Lefke'yi çıkmaz sokak olmaktan kurtarıp canlandırmadı mı?

Cevap:Lefke'nin canlı kalmasında, Lefke'yi gönülden seven Lefkelilerin katkısı en büyüktür... Bir çok zorluğa rağmen, Lefkeli malına sahip çıktı, kendi çapında işler yaptı... Kapıların açılmasının Güzelyurt ve Lefke'ye aynı anda çok büyük canlılık getirdiğini söylemek abartıdır... Ama hiç işe yaramadı demek de inkardır... Elbette katkısı vardır... En azından şunu söyleyeyim, Aplıç Kapısı, nostaljik bir güzelliktir... Ama çok büyük bir ekonomik katkıdan söz etmek, tekrar ediyorum, abartıdır... Umarım, ileride daha ciddi katkısı olur...

ESNAF EN BÜYÜK KATKIYI ÜNİVERSİTEMİZDEN ALIYOR

Soru: Esnaf da pek mutlu değil sanırım...

Cevap: Esnaf en büyük katkıyı üniversitemizden alıyor... Lefke Avrupa Üniversitesi özellikle son bir kaç yıldan beri çok belirgin, gözle net şekilde görülen büyüme sağlamıştır... Bu büyümeye de dikkat etmek tabii ki önemlidir... Çünkü alt yapı sorunları dahil, bir çok sıkıntı yaşanabilir... Ama yurtlar yapılmıştır. Üniversite öğrencisi sayısı ciddi anlamda artmıştır... Esnaf da "hayır biz mutsuzuz" dememektedir... Şunu da unutmamak lazım, Şeyh Nazım Kıbrısi'ninLefke'de yaşam sürdüğü yıllarda bölgeye katkısını küçümsemeden anmak lazım... Ölümü sonrası ziyaretçi sayısı azalmış olabilir ama yine de mezarının Lefke'de olması, uluslararası anlamda çok değer gören bu büyüğümüzle alakalı, yatırım yapılması gerektiğini de bize işaret etmektedir...

LEFKE'NİN DOĞAL GÜZELLİĞİNDEN VE PAHA BİÇİLMEZ TARİHİ DEĞERİNDEN FAYDALANMAK LAZIM...

Soru: Yatırım şart, mesela otel...

Cevap: İnanç turizmi ile birlikte, Lefke'nin doğal güzelliğinden ve paha biçilmez tarihi değerinden faydalanmak lazım... Mevcut hükümet bu konuda başarısızdır... Ama önceki hükümetlerin çok başarılı olduğunu söylemek sadece siyaset yapmak olur... Kişi olarak bu konuda bazı temaslar yapıyorum... UBP olarak da bu konuda bundan böyle çok daha hızlı ve çok daha kararlı olacağız... Düşünün inanç turizmi yapılabilir... Abartmıyorum, Şeyh Nazım Kıbrısi'nin mezarını, dergahını her yıl binlerce kişi ziyaret edebilir... Bölge yemyeşildir... Bahçeleriyle, hurmalarıyla, cevizleriyle, eski maden ocaklarıyla, barajıyla ama hepsinden önemlisi bir Dünya değeri olan, Dünya Kültür Mirası'nın çok değerli parçaları olarak sayabileceğimiz antik Soli kenti ve antik Vuni Sarayı ile çıkış yapabiliriz... Çok geç kaldık...

LEFKE BÖLGESİ MÜZAKERELERDE PAZARLIK KONUSU YAPILDI VE BELKİ DE YATIRIMLAR BU YÜZDEN GECİKTİ

Soru:Lefke kasabası "cittaslow" bir kasaba... Sessizlik, yavaşlık, doğa olmalı diyorum...

Cevap: Ben de aksini söylemiyorum ki... Doğaya dokunmayacaksınız... Ama beş yıldızlı otel bu bölgeye neden yapılmasın? Yeşilırmak, Yedidalga, Bağlıköy bu tür yatırımlara bence uygundur... Doğal güzellik, muhteşem bir hava kalitesi... Bunları çok iyi pazarlayabilmek lazım... 1974'ten sonra yapamadık... Kimse yapmak da istemedi... Lefke bölgesi müzakerelerde pazarlık konusu yapıldı ve belki de yatırımlar bu yüzden gecikti... Veya yol ve uzaklık sorun edildi...

YOL EN KISA ZAMANDA BİTİRİLMELİ

Soru: Yol bir türlü bitirilemedi...

Cevap: Duyumlarımıza göre Güzelyurt – Lefke yolunun Doğancı – Lefke arasındaki kamulaştırma sıkıntısı ortadan kalkmış... Mevcut hükümet, bir çok konuda resmen çuvallıyor... Hele bizim bölgeyle ilgili sadece söz veriyorlar... En azından bu yol derhal bitirilmeli... Bizim için elzemdir...

BALIKÇI BARINAĞI KANAYAN BİR YARA

Soru: Balıkçı barınağı konusu son dönemlerde balıkçılar birliği tarafından da dile getirildi... Daha önce de liman yapılacak falan deniyordu...

Cevap: Bu konu kanayan bir yaradır... Evet şu andaki hükümetin yapması gerekendir ama geçmiştekileri de ve hatta UBP olarak özeleştiri yaparak, kendi hatalarımızı da kabul etmek mecburiyetindeyiz... Popülizm yapmak ve halkın hoşuna gidecek sözler söylemek için belirtmiyorum bunu... Bu bölgenin önemli bir balıkçı nüfusu vardır... Belki de 80 aile bu işten geçim sağlamaktadır ve geçenlerde bir kez daha gidip gördüm, askeri limanı kullanıyorlar, durum içler acısıdır. Bölgeye bir balıkçı barınağı hatta ötesinde bir ciddi liman yapılmaması utançtır... Bu devletin ayıbıdır... Ve şunu da eklemek lazım, Kıbrıs adası üzerinde, yasal liman ruhsatı olan Karavostasi Limanı buradadır... Buraya bir liman yapılması kaçınılmazdır.

BENCE CMC'NİN PEŞİ HİÇ BIRAKILMAMALIYDI

Soru: Maden atıkları...

Cevap: Bu konuda geçmişte ünlü hurmalarımızın hatta portakal bahçelerimizin de ciddi zarar gördüğü söyleniyordu... Bu da bir gerçektir... Bence, Kıbrıs Maden Şirketi'nin (CMC) peşi hiç bırakılmamalıydı... 1974 Mutlu Barış Harekatı bahane edilerek, bu şirket her şeyi olduğu gibi bırakıp kaçmıştır... Oysa terasları ağaçlandırmak, doğal haline dönüştürmek, kirini, pasını, atığını toplamak gibi mükellefiyeti vardı... Yapılmadı... Hukuki olarak arkasından gitmeye çalışan arkadaşlar, örgütler oldu... Ama hem kendi devletimiz hem de Anavatanımızın tüm kaynakları zorlanarak, Amerikalıların yarattığı müthiş doğal tahribatın tazminatı talep edilebilirdi... Bence hala bu konuda şansımız vardır... Dışişleri Bakanlığı keşke tüm şartları zorlasa, bir şekilde Amerika'dan tazminat talep edilse...

LEFKE'NİN İLÇE YAPILMASI BİR İADE-İ İTİBARDIR

Soru: İlçe olmak neyi değiştirdi?

Cevap:Lefke'nin ilçe olması, belki fiilen bazı devlet kurumlarının buraya taşınmasını getirememiş olabilir... Ama bu Lefkeliler için bir onurdur... İade-i İtibar'dır... Ve daha önce de söyledim, Lefkeli eski genel başkanımız, eski başbakanımız Hüseyin Özgürgün, bu iade-i itibarı, bu kasabaya kazandıran kişidir... Zamanla, sorunlu olan mahkemesi başta olmak üzere, ilçe olmanın tüm gerekleri mutlaka yerine getirilecektir ve getirilmelidir diye düşünüyorum...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.