İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Özersay: "Sömürgecilikten kurtuluş süreci, Kıbrıs için henüz tamamlanmadı"

Özersay: "Sömürgecilikten kurtuluş süreci, Kıbrıs için henüz tamamlanmadı"

Manchester Üniversitesi Türk ve Kuzey Kıbrıs Derneği'nin düzenlemekte olduğu Türkiye, KKTC ve İngiltere Üçgeninde Son 50 Yıl Konferansı'nda konuşan Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs'ın 1960'larda başlayan sömürgecilikten kurtuluş sürecinin tamamlanmamış bir hali olduğunu savundu ve "1960'da bir ortaklık devleti olarak başladığında, herhalde en yalın olarak, gönülsüz bir evlilik gibi tanımlanabilir" dedi.

Yayın Tarihi: 31/03/19 21:26
okuma süresi: 6 dak.
Özersay: "Sömürgecilikten kurtuluş süreci, Kıbrıs için henüz tamamlanmadı"
A- A A+
Kıbrıs Postası-Rahmican Çalışkan

Manchester Üniversitesi Türk ve Kuzey Kıbrıs Derneği'nin düzenlemekte olduğu Türkiye, KKTC ve İngiltere Üçgeninde Son 50 Yıl Konferansı'nda konuşan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay Kıbrıs sorununu değerlendirdi.

"KONUŞMAMI BAKAN OLARAK DEĞİL, AKADEMİSYEN OLARAK YAPIYORUM"

"Bakan olarak söyleyebileceğim; bu uyuşmazlığı, belki de değişik şekillerde, mağdurlarından birisi olarak söyleyebileceklerime göre daha az" diyen Özersay, dolayısıyla konuşmasını bakan olarak değil, bir akademisyen olarak yaptığına dikkat çekti.

"SAVAŞ MAĞDURU OLARAK KONUŞARAK, SİZE DAHA FAZLA BİR ŞEY VEREBİLİRİM"

Hayatının üçte birini, hala daha çözülmemiş olan bir müzakere süreci içerisinde, müzakereci olarak görev yapmış birisi olarak konuşmasını yaptığını anlatan Kudret Özersay, "Daha 6 aylık iken ailesinin büyük bir kısmını savaşta şehit olarak kaybetmiş olan, göç etmiş olan, evini yitirmiş olan bir savaşın mağduru olarak konuşmamı yaparak, size daha fazla bir şey verebilirim diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"KIBRIS SORUNU DONMUŞ BİR UYUŞMAZLIKTIR"

Kıbrıs sorununun herkese göre farklı bir anlam taşıdığını, ama Kıbrıs sorununun literatürde ve akademisyenler açısından, donmuş bir uyuşmazlık olduğunu belirten Özersay, "Aynı zamanda, etnik bir uyuşmazlıktır, ama sadece etnik bir uyuşmazlık olarak bakılırsa, yanıltıcı olabilir. Çünkü Kıbrıs sorunu uluslararası bir uyuşmazlıktır" diye konuştu.

"ENTERESAN BİR COĞRAFYADA, ENTERESAN BİR UYUŞMAZLIK VAR"

Kudret Özersay, Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin gündeminde duran sadece 2 toplumu ilgilendirmediği için de uluslararası niteliği güçlü, ABD'nin Avrupa Birliği'nin, İngiltere'nin ve bölgedeki diğer ülkelerin de ilgisinin, hakkının ve menfaatinin olan, enteresan bir coğrafyada, enteresan bir uyuşmazlık olduğunu ifade etti.

"SÖMÜRGECİLİKTEN KURTULUŞ SÜRECİ, KIBRIS ADASI İÇİN HENÜZ TAMAMLANMADI"

Kıbrıs'ın 1960'larda başlayan sömürgecilikten kurtuluş sürecinin tamamlanmamış bir hali olduğunu savunan Özersay, "Sömürgecilikten kurtuluş süreci, Kıbrıs adası için henüz tamamlanmamıştır. 1960'da bir ortaklık devleti olarak başladığında, herhalde en yalın olarak, gönülsüz bir evlilik gibi tanımlanabilir" dedi.

"İKİ TOPLUMUN DA KENDİ GELECEĞİNİ BELİRLEME HAKKI MAKASLA KESİLİP ATILDI"

Kıbrıs'ta gönülsüz cumhuriyet denilen, isteksiz biçimde bir birliktelik, bir evliliğin ortaya çıktığını dile getiren Kudret Özersay, "1960'a baktığımızda gördüğümüz şey; her iki toplumun da kendi geleceğini belirleme hakkının nihai noktası adeta bir makasla kesilip atılmıştır" ifadelerini kullandı.

"SOKAKLARI KENDİ İÇİNDE KISITLANAN BİR DEVLET OLARAK ORTAYA ÇIKTI"

Söz konusu nihai noktanın Rumlar için; Yunanistan ile birleşme ve ENOSİS iken, Kıbrıslı Türkler açısından, Taksim olarak tanımlanabilecek, kendi geleceğini belirlemek olduğunu kaydeden Özersay, "Bu iki nihai hedef, 1960 cumhuriyeti ile birlikte, her iki toplum için de yasaklandı. Yani hem gönülsüz bir biçimde bir araya gelindi, hem de nihai olarak sokakları kendi içinde kısıtlanan bir devlet olarak ortaya çıktı" diye konuştu.

ÖZERSAY İLBER ORTAYLI'DAN BAHSETTİ…

Bakan Özersay, konuşmasında ayrıca şunları kaydetti: "Kıbrıslı Türkler olarak, bu adada var olacağız, hiç şüpheniz olmasın. Sonradan siyasetçi olmuş bir akademisyen için çok da kolay olmayan bir durum ile karşı karşıyayım. Çünkü üzerimde çok emeği olan Sayın İlber Ortaylı'nın bulunduğu bir ortamda konuşma yapmak, o kadar zor bir şey ki; hem lisansta öğrencisi olacaksınız, 1990'lı yılların başında, Ankara Üniversitesi'nde, ilk girdiğiniz sınıflardan bir tanesinde, ilk kez bir şeyler öğrendiğiniz hocalardan bir tanesi olacak, sonra ise, yüksek lisansta, sonra da doktorada, akşamüzeri, gece geç vakitlere kadar kendisinden ders alacaksınız, sonra da onun bulunduğu bir ortamda birilerine bir şey öğretmeye çalışacaksınız.

Bu gerçekten zor bir şey. Sayın hocam bir anekdottan bahsetti, ben de bir şey söyleyelim. Doktora derslerini alırken, İlber hocamız anlatırdı hocam, biz de not almaya çalışıyorduk. Aniden birisi gelirdi, bir şey sormak için, hoca ders bölünmesin diye, odasında tahta bir asker vardı, soru sormaya gelene o askeri yukarıya koyardı, o asker aşağıya inene kadar sorabilirsen sordun, süren o kadardı. Aslında zaman çok kıymetli bir şeydir. Bir kez daha saygıyla kendisine çok teşekkür ediyorum.

"UMARIM; KENDİ İNSANIMIZA DAHA İYİ YAŞAM STANDARDI VERİRİZ"

Dünden itibaren KKTC'de, son bir yıldır yaşadığımız yeni bir sel felaketi daha yaşıyoruz. Bizde fazla yağmur olmaz, ama son birkaç yıldır ciddi yağışlar oluyor ve sıkıntılar yaşıyoruz.

Belki de etkinliğe katılamayıp, dönmemi gerektirecek bir durum da olabilirdi. Biraz üzgünüm bu nedenle.

Dünyadaki pek çok olaya nereden baktığınıza bağlı olarak, değişik bakabilirsiniz. Orta Doğu, kime göre Orta Doğu'dur? Uzak Asya, kime göre uzak Asya'dır? Durduğunuz yere göre. Dünyadaki ısınma denilen şey de belli ki; İngiltere'de otlar da sarardığına göre burada da ısınma var. Bizim oralarda ısınma değil, yağışlar oluyor. Umarım orta ve uzun vadede, medeni ülkeler gibi, biz de kentleşme, şehircilik ve altyapı açısından yapmamız gerekenleri, üzerimize düşenleri yaparız ve kendi insanımıza daha iyi bir yaşam standardı veririz"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.