Tüh! Ercan'a haber vermeyi unuttuk

Girne'de Deniz Sokak üzerinde faaliyet gösteren Senak Kuyumcu soygunu ile ilgili İranlı oldukları tespit edilen 47 yaşındaki J.B.ve 23 yaşındaki M.N. Ercan Havaalanı'ndan Türkiye'ye kaçarken, polis yürüttüğü soruşturma kapsamında dün gün boyu Mağusa'da Gülseren Bölgesi'ndeki arazide yaptığı aramalarda önce gömülü bir şekilde altınların kutularını, ardından bir çanta içerisine boşaltılan altınların büyük bir kısmını ve çalınan paraları buldu.

Soyguncuların soygunun gerçekleştiği gün 15.20'de Ercan Havaalanı'ndan Türkiye'ye kaçmaları bir skandalı ortaya çıkarırken, milyonluk altınların büyük bir kısmının bulunması ise derin bir nefes aldırdı.

Gün boyu devam eden aramalar sonucunda altınların tespit edilmesinin ardından Senak Kuyumcu sahibi Hüseyin Aksay, tespit için Mağusa Polis Müdürlüğü'ne çağırıldı. Çıkışta basına açıklamalarda bulunan Aksay, yaşanan kötü olayı anımsatarak eşi Gülesen Aksay'ın da koli bantları ile bağlanarak yaralanmasına neden olan soygun zanlılarının Ercan Havaalanı'ndan kaçabilmelerine tepki gösterdiklerini ancak polisin zararlarının giderilmesi için canla başla günlerdir çalışıp altın ve paraları bulduğunu söyleyip polis teşkilatına teşekkürlerini sundu.

POLİS OLAYI GÜVENLİK KAMERALARI SAYESİNDE ÇÖZEBİLDİ

Soygunun ardından soruşturmaya başlayan polis ekipleri soyguncuların Mağusa'da Gülseren bölgesinde görülmesinin ardından soruşturmanın rotasını Mağusa'ya kaydırdı. Gülseren bölgesinde birçok kamera kaydı inceleyen polis ekipleri ayrıca şahısların saklanmalarının muhtemel olabileceği her yeri didik didik aradı. Kamera kayıtlarından şahısların beraberlerinde içinde altınların bulunduğu çanta ile öğle saatlerinde Gülseren bölgesindeki ağaçlık araziye girdiğini tespit eden polis ekipleri şahısların 45 dakika oyalandıktan sonra araziden çantasız ayrıldıklarını tespit etmesi üzerine aramalarını bu bölgede yoğunlaştırdı. Çok yönlü yürütülen soruşturma kapsamında ise akşam saatlerinde zanlıların 13:20'de Ercan Havaalanı'ndan çıkış yaptıkları tespit edildi.

ARAZİDE GÜN BOYU ARAMADA

Kamera kayıtlarından şahısların bir taksi ile bölgeden ayrıldıklarını görmeleri üzerine, polis söz konusu taksiciye ulaştı. Taksici sözlü ve yazılı beyanında polise, zanlıların yoldan bir başka taksi çevirdiklerini, ancak söz konusu taksinin dolu olması nedeni ile yönlendirme üzerine şahısları kendisinin aldığını söyledi. Şahısların Ercan Havalanı'na gitmek için 150 TL'lik ücret için 100 lira olması yönünde pazarlık yaptığını belirten taksici, şahısları 150 TL karşılığında Ercan Havaalanı'na bıraktığını anlattı. Taksici şahısların ayaklarında otlar olduğunu fark ettiğini söylerken, yabancı aksanları nedeni ile nereli olduklarını sorduğunda ise Azeri oldukları cevabını aldığını polise aktardı.

Soruşturma üzerine paraların ve altınların araziye gömülü olabileceğini düşünen polis ekipleri araziyi güvenlik kordonu altına alırken, dün sabah saatlerine ise Girne Cürümleri Önleme Şubesi ekipleri, Mağusa Cürümleri Önleme Şubesi ekipleri ve Özel Harekat'ında katıldığı bir grup polis araziyi didik didik aradı. Her santimi aranan arazide her taşın altına bakılırken, polis ilk etapta dedektör yardımı ile Akasya ağaçları altına gömülü olan boş altın kutuları ve stantlarına ulaştı.

ALTINLAR VE PARALAR DA GÖMÜLÜ OLARAK BULUNDU

Bir yandan polis ekipleri arazide aramalarını sürdürürken, bir yandan da bölgedeki kamera kayıtlarının incelemesine devam edilerek suçla bağlantısı olan başka şahısların olup olmadığı araştırıldı.

Öte yandan aramalar devam ederken polis, soyguncuların sirkat ettiği tespit edilen para ve altınların miktarını basınla paylaşarak soyguncuların 9 tabla, 60 küçük kolyelik ve kolye standı, 2 bileklik standı, 3 küpe standı, 35 yüzük standı, bin 170 kolye, 80 kolye ucu, 165 bilezik, 363 bileklik, 348 yüzük, 670 çift küpe, 140 maşallah; 74 pırlanta kolye, 10 bilezik, 139 bileklik, bin 46 yüzük, 32 küpe ve 15 bin sterlin ile yaklaşık 4 bin Türk lirası değerinde Euro ve Türk Lirası madeni parayı tasarruflarında bulunan çantaya koyarak çaldıklarını açıkladı.Kıbrıs Postası'nın da gün boyu takibini yaptığı aramalarda polis bir süre sonra Mağusa Serbest Limanı'na ait duvarların yakınında yine toprağa gömülü olarak çalınan altınların büyük bir bölümüne ve paralara ulaştı.

Polis ekipleri tarafından gömülü oldukları yerde fotoğrafları çekilerek emare alınan altınlar ve paralar daha sonra Mağusa Polis Müdürlüğü'nde basına sergilendi.

"UÇAĞIN KALKTIĞI SAATE KADAR NE RESİM,NE DE KİMLİK BİLDİRİMİ YAPILDI"

Soyguncuların Ercan Havaalanı üzerinden adayı terk etmesi, okları muhaceret memurlarına çevirdi. Zira suçluların fotoğrafları hem basına hem de sosyal medyadaki pek çok sayfaya dağıtılmıştı. Bu nedenle muhaceretteki memurların giriş-çıkış noktalarında bir güvenlik zafiyeti yarattığı, bu süreçte ülkeye giriş-çıkış yapan kişilerin yüzlerine dâhi bakılmadığı iddiası ortaya atıldı.İddiaya ilişkin İçişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkiliye ulaşan Kıbrıs Postası, soyguncuların adayı terk ettikleri 15.20 uçağı öncesi, ne muhaceretteki sivil işçilere, ne de muhaceret polisine, suçlulara ilişkin herhangi bir bildirim yapılmadığı bilgisine ulaştı.İçişleri Bakanlığı yetkilisi, "O ana kadar suçluların kimliklerine ilişkin herhangi bir bilgi yoktu. Muhtemelen Ercan üzerinden kaçacaklarını da hesaba katmadılar. Uçağın kalktığı saate kadar muhaceretteki arkadaşlara; ne resim ne de kimlik bildirimi yapıldı" şeklinde konuştu.

AKSAY: ÜLKEYE GİRİŞLERDEKİ DENETİMLER ACİLEN ARTIRILMALI

Tespit için Mağusa Polis Müdürlüğü'ne çağırılan Hüseyin Aksay çıkışta basına bir açıklamada bulundu. "Kötü bir gün yaşadık" diyerek eşinin ve kendisinin yaşadıklarını anımsatan Aksay,yaşanılanların ardından polisin büyük uğraşlar vererek yürüttüğü soruşturmaya rağmen şahısların Ercan Havaalanı'ndan kaçmalarınailk etapta tepki gösterdiklerini kaydetti.

Aksay, "ancak polis arkadaşlar sağolsunlar yaptıkları uğraş neticesinde zararımızın büyük kısmı giderildi. Çalınan para 15 bin Sterlin iken 10 bin 100 Sterlin bulundu ancak polis tarafından iyi bir çalışma yapıldı. Polisimize ve olayın takipçisi olan basına teşekkür ederiz" şeklinde konuştu.Aksay sorulan bir soru üzerine ise "ülkede bu tür olaylar hızla artmaya başladı. Yaşanan bu olayda baz alınarak devletin ülkeye giriş çıkışlardaki denetimleri artırması gerekiyor ki bu tür olayların önüne geçilebilsin" dedi.