İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Doç. Dr. Hüdaverdi'den, eski Bakan Besim'e: "Yapmak, fiyonk kesmek değildir; içini doldurmaktır"

Doç. Dr. Hüdaverdi'den, eski Bakan Besim'e: "Yapmak, fiyonk kesmek değildir; içini doldurmaktır"

Sağlık eski Bakanı Filiz Besim'in, Kalkanlı Yaşam Evi'nin mimarı olduğunu, bu nedenle de empati geliştiremediğini belirten Doç. Dr. Hüdaverdi, "Yapmak, fiyonk kesmek değildir; içini doldurmaktır. Donanımını doğru yapmaktır. Oradaki çalışanlar mutlu değil, hastalar mutlu değil, hatta zarar görmüş durumdalar ve sen buna başarı diyorsun, ağlıyorsun; ağlayabilirsin..." dedi.

Yayın Tarihi: 12/07/19 11:27
okuma süresi: 7 dak.
Doç. Dr. Hüdaverdi'den, eski Bakan Besim'e: "Yapmak, fiyonk kesmek değildir; içini doldurmaktır"
A- A A+
Kıbrıs Postası

Kıbrıs Postası TV'de Canan Onurer'in hazırlayıp sunduğu 'Sabahın Haberleri' isimli programa konuk olan Ekonomist Doç. Dr. Hüda Hüdaverdi, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"KALKANLI'DA YANLIŞ BİR ŞEYLER OLDUĞU KESİN"

Kıbrıs Postası gazetesinin "Yaşam evi değil, devletin düşkünler ambarı" başlığıyla dünkü manşetinden kamuoyuna duyurduğu ve Sağlık Bakanı Ali Pilli'nin bizzat doğruladığı Kalkanlı Yaşam Evi'ndeki; şiddet, taciz, hatta tecavüz girişimlerine ilişkin habere dair değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Hüdaverdi, "Yanlış bir şeyler olduğu kesin. Bunlar yaşanıyor, orada yanlış bir proje yapıldı, yanlış bir işletme yapıldı, ekonomik olarak da, etik olarak da yanlış yapıldı" dedi.

"YENİ BAKANIN GELİP DE KUCAĞINDA BULUDĞU BİR KONU"

Bu konuda mevcut Sağlık Bakanı'nı suçlamanın bu noktada bir hata olacağını belirten Hüdaverdi, "Yeni Bakan'ın gelip de kucağında bulduğu bir şeyden söz ediyoruz" ifadelerinde bulundu.

"Aldığım duyumlara göre, Sayın Bakan göreve geldiği andan itibaren bu konudaki çalışmalarını başlatmış" diyen Hüdaverdi, "Nasıl bir çözüm getirir? Bu işin başka bir boyuttur ama evet bu konunun mimarı Filiz Hanımdır" dedi.

"KONUNUN MİMARI FİLİZ HANIM… EMPATİ GELİŞTİREMİYOR"

Sağlık eski Bakanı Filiz Besim'in, Kalkanlı Yaşam Evi'nin mimarı olduğunu belirten Hüdaverdi, "Filiz Hanım üzülebilir, ağlayabilir ama empati geliştiremiyor. Neden? Çünkü bütün bu konuşmalar, buranın projelendirilmesinin yüzde 80'i benim yanımda konuşuldu ve Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, bunların yaşanabileceğini net olarak defalarca kendilerine söyledi. Ancak onlar ne yaptı? İnadına burayı açtı" şeklinde konuştu.

"UZMAN GÖRÜŞÜNE UYMAK ZORUNDASINIZ"

"İnadına bir iş yaparsan sonucu bu olur" diyen Hüdaverdi, "Zaten esas konu uzman görüşüne değer verilmemesi" ifadelerinde bulundu. Hüdaverdi, şöyle devam etti:

"Filiz Hanım diş doktorudur ve diş alanında çok iyi olabilir, saygı da duyarım. Ama bu bir psikiyatri hastanesiyse, eğer bu bir yaşlı bakım eviyse, eğer bu bir otel ise uzmanlardan görüş alma zorunluluğunuz vardır. Verilen görüşe uymak zorundaydınız."

ÇATALKÖY HASTANESİ… "GETİRİLEN PROFESÖRLER DE 'BURADA OLMAZ' DEDİ"

"İkinci hata da Çatalköy Hastanesi olacaktı" diyen Doç. Dr. Hüdaverdi, şöyle devam etti:

"Bu hastaneyi de aynı durumda bulacaktık eğer kendisi görevinden gitmemiş olsaydı. Bu ülkenin kendi profesörleri varken, yurtdışından profesörler getirtildi. Devletin cebinden dünya kadar para ödediler profesörlerin görüş verebilmesi için. O uzmanlar da dedi ki; hayır. Burada olamaz akıl hastanesi, uyuşturucu bağımlılığı merkezi olmaz. Çünkü intihara çok meyilli. Uçurumların içeresinde bir yer. Bunu söylemek için profesör olmaya ihtiyaç yok."

"YAPMAK, FİYONK KESMEK DEĞİLDİR; İÇİNİ DOLDURMAKTIR"

Geçtiğimiz günlerde açılışı gerçekleşen Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi'nin açılış sürecine değinen Hüdaverdi, "Bizim bu merkezi açmaktaki iddiamız neydi; bizim elimizde psikiyatristlerimiz ve psikologlarımız vardır. Dolayısıyla bu avantajlara rağmen; gelin devlet bize destek olsun, projeleri yürütelim. Bunun adı da kamu - özel ortaklığı olsun, rantı da devlet kazansın dedik. Aynen dünyadaki tüm örnekler gibi. Bunu kabul etmediler, hayır siz yapacaksınız dediler. Yapmak, fiyonk kesmek değildir; içini doldurmaktır. Donanımını doğru yapmaktır" dedi.

"SEN BUNA BAŞARI DİYORSUN, AĞLIYORSUN… AĞLAYABİLİRSİN"

Sağlık eski Bakanı Filiz Besim'e yönelik sözlerini sürdüren Hüdaverdi, "Fiyonk kesmek açmaksa, evet sen açtın; aynen Kalkanlı Yaşam Evi'nde olduğu gibi" diyerek, Besim'in, orada yaşananlara ilişkin dünkü 'duygusal' sosyal medya paylaşımına işaret ederek, şöyle devam etti;

"Bir sürü insan oraya istihdam edildi. Birçok kez Bakanlığı bastılar, 'bizim durumumuz ne olacak' dediler. Oranın çalışanları mutlu değil, hastalar mutlu değil, hatta zarar görmüş durumdalar ve sen buna başarı diyorsun, ağlıyorsun; ağlayabilirsin…"

"STANDARTLARI YAKALAYABİLMESİ İÇİN DAHA ÇOK YATIRIM GEREKİYOR"

Kalkanlı Yaşam Evi'nin daha önce otel olarak planlandığını ve otel olarak dizayn edildiğini belirten Hüdaverdi, Kalkanlı Yaşam Evi'nin kurulum sürecinden bahsetti, şöyle devam etti:

"Orayı yapan yatırımcı batıyordu, Kalkınma Bankası'na olan borcuna karşılık, devlet binayı alıyor ve Çalışma Bakanlığına devrediyor. O dönemde Çalışma Bakanlığı Lapta Huzurevini oraya taşımayı teklif ediyor, kabul edilmiyor. Binanın projelenmesi noktasında ben de bulundum; standartları yakalayabilmesi ve hastane olabilmesi için çok fazla yatırım gerekiyor. Oradaki odalar otel odası. Daha birçok standarda ihtiyaç var. Oradaki en büyük sıkıntılardan biri de güvenlik sıkıntısıdır. Boş bir arazinin içindesin ve mevcut insanlar da psikiyatri hastası. Kaçabilir, dıştan gelip oraya müdahale edilebilecek açık bir ortam. Tüm bunlar yapılsaydı, söylediği olurdu. Ama yapılmadı."

"ÇALIŞANLAR İMZA TOPLADI, BAKANLIĞA ŞİKAYETTE BULUNDU"

Doç. Dr. Hüdaverdi, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"O dönemki siyasileri çok da suçlamıyorum. Belki bu konuda bilgileri olmayabilir. Ama Filiz Hanım bunun bilincindeydi. Yaşlı bakım evi yapma noktasında psikiyatri hastaları oraya gitti, yaşlılar da var. Hatta aldığım duyumlara göre 3-4 kez şikâyet gitti bakanlığa. 70 yaşındaki bir kişinin oradaki insanları rahatsız ettiği, hatta taciz ettiğine yönelik şikâyet gitti. Oradaki çalışanlar imza topladı, bakanlığa müracaat etti ama hiçbir şey yapılmadı."

"DEVLETİN CEBİNDEN HER YIL, BİR KALKANLI YAŞAM EVİ KADAR DAHA PARA ÇIKIYOR"

Kalkanlı Yaşam Evi'nin devlete ekonomik olarak da zarar verdiğini söyleyen Hüdaverdi, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu devlete ekonomik olarak verdikleri zararı söyleyeyim. Eğer orası bize verilmiş olsaydı, devletin bize ödeyeceği 100 – 120 bin TL olacaktı. Bunu zaten geriye dönüşü; su ve elektrik ile 70 bin TL'ye çekilecekti. Fakat onlar ayda 600 bin TL'ye bu işi çözdüler. Her yıl bu devletin cebinden Kalkanlı Yaşam Evi binası kadar para çıkıyor. Hangi ekonomik akıldır bu? Bir ekonomist olarak söyleyebilirim; bu hiç de ekonomik akla uygun değil."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.